Oğuz Kaan Salıcı: Mahcubiyetçi değişime geçit veremeyiz
CHP Parti Meclisi üyesi Oğuz Kaan Salıcı, CHP İstanbul İl Kongresi’nde; “Sayın Kumkumoğlu (Ali Kemal Kumkumoğlu) güzel bir konuşma yaptı. Dedi ki, ‘Özgür Çelik, televizyona çıktı ben sayın Kılıçdaroğlu’na destek vereceğim seçilirsem’ dedi. Ben onu dinlemedim, duymadım da eğer öyle dediyse saygı duyarım. Ama sayın Kumkumoğlu, sayın Özgür Özel’in bundan haberi yok. Sayın Özgür Özel’in beyanı var ben dinledim. Diyor ki, ‘İstanbul seçim sonuçlarını bekliyoruz. Değişim kazanırsa işimiz kolay. Değişim kaybederse başa baş bir yarış olacak’ diyor. Özgür’ün bundan haberi yok, birisinin değerli dostumuz Özgür Özel’e burada bir değişim tartışması olmadığını, eğer yoksa söylemesi lazım. Eğer varsa açık açık çıkıp ‘biz değişimden yanayız, kazanırsak Kemal Kılıçdaroğlu dahil değiştireceğiz’ demesi lazım. Mahcubiyetçi değişime geçit veremeyiz. Eğer görüşümüz değişimden yanaysa başım üstüne, çıkarız göğsümüzü gere gere kendi görüşümüzü söyleriz. Eğer görüşümüz mevcut genel başkanın devam etmesi, ama partide birçok değişikliğin, yenilenmenin yapılması, uzun vadeli yapısal reformların önünün açılmasıysa bunu da çıkıp benim söylediğim gibi söylersiniz” diye konuştu.
CHP İstanbul İl Kongresi bugün Haliç Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Cemal Canpolat ve Özgür Çelik'in il başkanlığı için aday olduğu kongre devam ediyor. CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı kongrede şöyle konuştu:
“Şu anda dünyanın herhalde en çok konuştuğu konusu İsrail’in deyimiyle savaşa dönmüş çatışma. Biz geleneksel olarak Filistin halkının yanındayız ama kimsenin de savaş yoluyla birbirini işgal etmesini istemeyiz barıştan yanayız.
"Kaftancıoğlu'na bir teşekkür borcumuz var"
Canan Kaftancıoğlu bizim il başkanımız, altı yıla yakın benden daha uzun, bizim Canan Kaftancıoğlu’na bir teşekkür borcumuz var. CHP’de değerli hatipler hep bedel ödemekten bahseder çoğu zaman kendisi bedel ödememiştir o kadın bedel ödedi. O bedeli senin, benim, CHP’nin siyasi mücadelesi devam etsin diye ödedi. Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıkacağız. Yarışlı bir ortamdayız, yarışın taraflarında bir tanesi de sayın İmamoğlu, öyle görünüyor. Sayın İmamoğlu da bedel ödüyor, Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıkarken sayın İmamoğlu’nu da kenara itmeyeceğiz ona da sahip çıkacağız.
2019 İstanbul yerel seçimleri İstanbul’a iki önemli aktör kazandırdı biri Kaftancıoğlu biri İmamoğlu. İkisi de AKP’nin, hatta doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefi altında, yargı kararları çerçevesi altında siyasi yasak uygulamaya çalışıyorlar, bize düşen görev ikisine de sahip çıkmak.
"Ben bu tartışmanın o gece düşünüldüğü kanaatinde değilim"
Birkaç uyarım var; sevgili Suat (Özçağdaş) bahsetmiş olduğun sorunların tamamı son 5 yılda çıkmadı, son 15 yılda da çıkmadı. Bu sorunlarımız var mı? Evet var. Ama bu sorunların hiçbiri Kemal Kılıçdaroğlu döneminde başlayıp bugünlere gelmedi. Senin bahsetmiş olduğun anlamda yani yapısal meseleleri tartışarak girilecek bir yenilenme benim de gönlümden geçen bir şey. Biz bu tartışmayı nihayetlendirmek durumundayız. Bu tartışma 28 Mayıs akşamı biz seçimi kaybettik, üzgünüz, mutsuzuz, terimiz soğumamış 29 Mayıs sabahı 09.00 civarı başladı. Ben bu tartışmanın o gece düşünüldüğü kanaatinde değilim daha önceden başladığı kanaatindeyim. Bütün bu fikirsel manzumelerin sayın Kemal Kılıçdaroğlu kamuoyuna konuştuktan 12 saat sonra bir anda ortaya çıkmadığı kanaatindeyim.
O gece bazı arkadaşlarımız değişim, yenilenme bu konuda bir aydınlanma yaşadılar. Partinin sorunları olduğunu görüyorum, bu sorunları yakıcı sorunlar olduğu görüyorum ama bu sorunları tek başına, sadece, biricik Kemal Kılıçdaroğlu ile ilişkilendirmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Ben sorumluluğumu üzerime alıyorum, bugün MYK üyesi değilim ama sorumluluk sadece bende değil. PM’nin, milletvekili arkadaşlarımızın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sorumluluğu var. Hatta en büyük sorumluluk da Kemal Kılıçdaroğlu’nun, adayımız olduğu için. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nu günah keçisi haline getirmeye kalkarsak, her şeyi onun sırtına yüklemeye kalkarsak, sorunu sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğundan ettiğimiz zaman çözeceğiz anlayışına kapılırsak yanlış yaparız arkadaşlar.
"CHP'nin önümüzdeki dönem rotasına karar vereceği için tarihi bir kongre"
Biz kendi genel başkanımızı değiştirebilen bir siyasi partiyiz. Bizim, hayatta genel başkanlarımız var, diğer siyasi partilere benzemiyoruz. Sayın Altan Öymen bizim genel başkanımız ona saygıda kusura etmeyiz. Hikmet Çetin’e, Murat Karayalçın’a saygıda kusur etmeyiz. Onlar bizim genel başkanlığımızı yapmış önemli şahsiyetlerdir. Biz halihazırda görev yapan sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saygısızlığı da kabul etmeyiz… Bugün burada birkaç küçük tartışma yaşandı. Özellikle genç arkadaşlarımız bunu dikkatle dinlesinler. Tarihi bir kongrenin bir parçasısınız. Neden tarihi? Bir, CHP’nin önümüzdeki dönem rotasına karar vereceği için tarihi bir kongre. İki, 2023 Türkiye’sinde farklı siyasi görüşlerden partililerin, aynı siyasi partinin üyelerinin, yöneticilerinin çıktığı, birbirini eleştirdiği ve geleceğe dair söz söylediği başka bir kongre yok Türkiye’de artık.
"650 kişiyi etkilemek için İstanbul'un 3 bölgesine bilboard astırmak israftır kardeşim"
Bir iki tavsiyem var, ağabey tavsiyesi diye kabul etsin sayın Özgür Çelik kardeşim. Anadolu yakasından geliyorum, gelirken bayağı bir bilboard gördüm, hepsinde yakışıklı bir fotoğrafı vardı Özgür’ün. Bizim kongremizde 600 seçilmiş delegemiz, 50 civarında da doğal delegemiz var. 650 kişiyi etkilemek için İstanbul’un 3 bölgesine bilboard astırmak israftır kardeşim. Partinin meselelerini lider yarışına döndürmemiz lazım. Soğukkanlı konuşabiliyor olmamız lazım. Birbirimizle kucaklaşabiliyor olmamız lazım.
"Biz yoldaşız, hiçbirinizin tırnağını AKP'lilerin o tepesindekilerin hiçbirine değişmem"
Gezi protestolarından önce 1 Mayıs’ta CHP’lilerin Beşiktaş’ta şanlı bir direnişi vardır. 8 saat boyunca biz Taksim Meydanı’na girmek istedik güvenlik güçleri bize izin vermedi ve 8 saat boyunca sürekli gaza boğdular. Ben de oradaydım, il başkanıydım, beraber gaz yedik sizinle. Polis yine bir gün o anda her yere gaz attı, biz de gazdan uzaklaşmaya çalışıyoruz. Bir baktım yerde bir ağabeyimiz var, asfalta uzanmış. Bu ağabeyimiz de ben il başkanı olduğumdan beri her gün beni eleştiren bir ağabeyimiz. 40-50 yıllık partililerden. Çağırdık ambulansı, hastaneye götürülmüş. Ayılıyor üzerinden zaman geçiyor, diyor ki ‘Ben en son asfaltta uzanıyordum beni buraya kim getirdi?’ Diyorlar ki ‘Oğuz getirdi.’ ‘Oğuz getirmez’ diyor. 2 gün sonra beni aradı dedi ki ‘Sana teşekkür ediyorum.’ Biz yoldaşız arkadaşlar. Ben hiçbirinizin tırnağını AKP’lilerin o tepesindekilerin hiçbirine değişmem. Birbirimize sahip çıkacağız.
"Mahcubiyetçi değişime geçit vermeyiz"
Sayın Kumkumoğlu (Ali Kemal Kumkumoğlu) güzel bir konuşma yaptı. Dedi ki, ‘Özgür Çelik, televizyona çıktı ben sayın Kılıçdaroğlu’na destek vereceğim seçilirsem’ dedi. Ben onu dinlemedim, duymadım da eğer öyle dediyse saygı duyarım. Ama sayın Kumkumoğlu, sayın Özgür Özel’in bundan haberi yok. Sayın Özgür Özel’in beyanı var ben dinledim. Diyor ki, ‘İstanbul seçim sonuçlarını bekliyoruz. Değişim kazanırsa işimiz kolay. Değişim kaybederse başa baş bir yarış olacak’ diyor. Özgür’ün bundan haberi yok, birisinin değerli dostumuz Özgür Özel’e burada bir değişim tartışması olmadığını, eğer yoksa söylemesi lazım. Eğer varsa açık açık çıkıp ‘biz değişimden yanayız, kazanırsak Kemal Kılıçdaroğlu dahil değiştireceğiz’ demesi lazım. Mahcubiyetçi değişime geçit veremeyiz. Eğer görüşümüz değişimden yanaysa başım üstüne, çıkarız göğsümüzü gere gere kendi görüşümüzü söyleriz. Eğer görüşümüz mevcut genel başkanın devam etmesi, ama partide birçok değişikliğin, yenilenmenin yapılması, uzun vadeli yapısal reformların önünün açılmasıysa bunu da çıkıp benim söylediğim gibi söylersiniz.”