MHP lideri Devlet Bahçeli: Silah varsa siyaset yoktur, ihanet varsa demokrasi yoktur

MHP lideri Devlet Bahçeli: Silah varsa siyaset yoktur, ihanet varsa demokrasi yoktur
Devlet Bahçeli, gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak "Silah varsa siyaset yoktur, ihanet varsa demokrasi yoktur" ifadelerini kullandı. Bahçeli, Abdullah Öcalan'a yönelik çağrıları için de "Söylediklerimizin arkasındayız" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Geçtiğimiz günlerde ABD başkanı seçilen Donald Trump'ın İsrail- Filistin ve Rusya- Ukrayna arasında süren savaşta takınacağı tavrın önemine dikkat çeken Bahçeli, ABD'nin YPG ile sürdürdüğü politikanın değişmesinin Türkiye ilişkilerinde belirleyici olduğunu vurguladı.

Daha önce PKK lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıya dair konuşan Bahçeli, DEM Parti, CHP'ye de sert sözlerle yüklendi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni de eleştiren Bahçeli'nin konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

34 harfli alfabe: Tarihi adım

34 harften oluşan ortak Türk alfabesine ilişkin konuşan Bahçeli, "Önemli ve kayda değer bir sonuç da, ortak alfabe konusunda alınmıştır. Bu gelişme tarihi bir adımdır, makus talihin ters döndüğünün işaretidir" dedi.

Bahçeli'den Özgür Özel'e

İzmir'de partisinin içerisine sürüklendiğini itiraf eden ve telaşla ülke gündemine döneceklerini açıklayan CHP liderinin dönüş yolunda uçuruma savrulmamasını, döneyim derken batma tehlikesini yabana atamamasını temenni ederim. Onlar dönsün urdun ama dikkat etsinler denge kaybına yol açıp yere de düşürebilir. Düşen tutunacağı dakı seçemez. Ancak dönen dönsün biz dönmeyiz yolumuzdan.
Dönenlere, DEM'lenenlere, devrilenlere, satanlara, kaçanlara korkaklara aldırmadan bizim yolculuğumuz Türkiye Yüzyılıdır.

Ebu Hasan Harakani'nin meşhur sözünden ilham alarak diyorum ki, "Horasan'dan Kudüs'e kadar bir insanın ayağına taş değip diken batsa acıyan bizim canımızdır. Fırtaın kenarında bir kuzuyu canavar kapsa dert bizim derdimiz mesele bizim meselemizdir

'Dünya'da bir kişi üşüyorsa sen ısınma hakkına sahip değilsin' diyen Hz. Mevlana'nın nasihati duruşumuzun nasihatidir.

Dünyada süren savaşlara dair

İsrail'in durdurulması, ateşkes rejiminin temini, ardından iki devletli barış ortamının tezahürü dünyanın bütünü için akut bir güvenlik gereğidir. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın da sonlandırılarak barış ve müzakere tarafına çekilmesi yalnızca savaşan tarafın değil bütün dünyanın çıkarınadır. Düşmez kalkmaz bir Allah, düşüp de kalkamayan Biden ve Harris'tir.

ABD'nin YPG'ye karşı tutumu, tavrımızı (ABD'ye karşı) belirleyecek'

Türkiye ile ABD arasında yoğun diyaloglar için temiz sayfalar açılmalıdır. İki ülke arasında temkinli iyi niyetimizi sürdürme çabasındayız. Şükran ile hüsran arasında yaşanan gelgitli tutumlar stratejik hesapların ilgi sahasına gireceğini herkesin bilmesinde yarar vardır. Trump'ın göreve gelir gelmez İsrail ile Filistin arasında barışı mı, soykırımı mı destekleyeceğinin yanı sıra PKK, YPG, PYD terör örgütlerine nasıl bakacağına, eski bildik ve kabul edilemez politikalara bağlı kalıp kalmayacağı hiç kuşkunuz olmasın ki belli olacak ve bizim tavrımız da belli olacaktır. Türkiye, dönem dönem sorgulasak da bir NATO ülkesidir. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir ülkedir. Bağımsız bir ülkedir, her ülkenin bağımsızlığına saygımız tamdır. Aynı saygıyı başkalarından beklemek en tabi hakkımızdır. Bu noktada ABD partilerinin içimizdeki havarilerine diyorum ki, 'Fil ile eşek arasında papatya falı açmayın. Bozkurt ayaktayken fil ile eşeğin arkasına düşmeyin.'

Bahçeli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarını hedef aldı

Terör ve bölücülük sorunuyla daha çok yaşamamız böylesi kanlı bir külfete daha çok katlanmamız imkansızdır. Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmıştır. Bölücülüğün yuvalandığı siyasi ve sivil toplum kolonlarını kesmek milli beka meselesidir. Hem siyaset meydanında boy gösterip, hem de silahlı teröristlere sırt dayamak, gayri meşru menfur bir çelişkidir. Demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya kimsenin hakkı yoktur. Silah varsa siyaset yoktur, ihanet varsa demokrasi yoktur. Biz milli birlik ve kardeşlikten yanayız.

'Söylediklerimizin arkasındayız'

PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya göndermede bulunan Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:

"MHP dün söylediklerini tekzip edecek zaaf emaresi milli birlik ve kardeşliğin müdafaasından yanadır. Bize ileri geri konuşanlar her şeyden önce istismar yamyamlığından sonuç alacaklarını beyhude bir çırpınış olduğunu bizatihi önerimdir.

İYİ Parti'ye gönderme: Yeni yetme siyaset döneklerine...

Bizim ülkücülüğümüzü sorgulamaya çalışan yeni yetme siyaset döneklerine kalbimizdeki vatan aşkının bir günlük sadakasını versek alayına ömür boyu yetecek. Yaptığımız her şeyin arkasındayız. Gelecek seçimlerin hesabında değil, geleceğin süper güç Türkiye'sinin hedef ve hesabındayız. Torunlarımızın aynı felaketlerle muhatap olmasını istemiyoruz. Sağlam adımlarla ilerlemenin samimi düşüncesindeyiz.

'Kürt kardeşlerimizle kucaklaşacağız'

Terörün bitmesi milli ülküdür. Kürt kardeşlerimizle kucaklaşarak, milli birlik ve kardeşlik hukukunu Türkiye'nin düşmeyecek kudret mevzii haline getirmek boynumuzun borcudur. Değil elimizi gövdemizi dahi sıra dağlarının altına yatıracak kadar kararlıyız.

Biz 'Ne mutlu Türk'üm diyene sözünü' haykırırken, enternasyonel marşını söyleyen orak ve çekiçli gelecek tasarlayan PKK'nin DEM'in kayığına binan siyasetçilerin yakamızdan düşen maskaraların kararlılığımızı köreltmelerine izin vermeyeceğiz.

CHP ve DEM Parti'ye

Terör bitecek bölücülük tasfiye edilecektir. Özellikle Esenyurt, Mardin, Halfeti, Batman belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılması ardından CHP ve DEM'in kent uzlaşması çatısı sonucunda nasıl da tek yumurta ikizine dönüştüğü belgelenmiştir. DEM'in otobüsüne binip, fitne çığırtkanlığı yapan CHP Genel başkanı siyasi istikbalini PKK'nin emellerine devretmiştir.

Seyit Rıza ve Şeyh Sait konusunun Kürt'lerle yakınlığı yok

DEM Eşbaşkanının Şeyh Sait ve Seyit Rıza güzellemesi Kürt kardeşlerimiz adına malum rezilliğe sözcülük yaptığını öne sürmesi kimin nerede durdurduğunu göstermiştir. Şeyh Sait ve Seyit Rıza yaşadıkları dönemin hainleridir. Tüm devlet düşmanları gibi hak ettikleri cezalar ile cezalandırılmıştır. Konunun Kürt kardeşlerimize bir yakınlığı yoktur.

'İstanbul ve Ankara'ya nankörlük'

Bahçeli, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu eleştirerek, "Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları anketlerin palavralarıyla caka satmaları en başta İstanbul ve Ankara’ya nankörlük kendi adlarına da namertliktir" dedi.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar