İYİ Parti'den istifa etmişti: Bahadır Erdem İYİ Parti'nin hedefinin muhalefeti kaybettirmek olduğunu söyledi

İYİ Parti'den istifa eden Bahadır Erdem, İYİ Parti'nin yönünü Cumhur İttifakı'na çevirdiğini belirterek, atılan adımların Ekrem İmamoğlu'na kaybettirmek fikrine hizmet ettiğini belirtti.

Aralık ayında yapılan Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısının ardından CHP ile ittifak teklifini reddettiklerini açıklayan İYİ Parti, 31 Mart'ta yapılacak seçimlere 81 ilde kendi adaylarıyla katılacağını belirtmişti.

Kasım ayında İYİ Parti'den istifasını açıklayan eski İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Halk TV'de yayımlanan Sözüm Var programında siyaset gündemine yönelik çarpıcı ifadeler kullandı. İYİ Parti'nin rotayı Cumhur İttifakı'na çevirdiğini ve temel hedefin muhalefete kaybettirmek olduğunu belirten Erdem, seçimlerin matematiğinin belli olduğunu ve bu nedenle orta yol ve üçüncü yol fikrinin bir safsatadan ibaret olduğunu açıkladı.

İşte Bahadır Erdem'in canlı yayında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar:

"Olan şu, İyi Parti yönünü Millet İttifakı'ndan Cumhur İttifakı'na çevirmiş durumda. İYİ Parti'nin şu andaki amacı, muhalefet kazansın değil. Erdoğan'ın seçilmesindeki destek, yanındaki partilerden geliyor. Burada bir yerel seçime giderken de her seçimin bir matematiği var. Bu matematiğe baktığınızda, şu anki sistemi en başta ben sevmiyorum. Aylarca bu televizyonlarda anam ağladı.

Referandum sürecinde kendimi paraladım hayır bu iş olmaz diye. En başta bu sistemi aklı başında insanlar, aklı başında hukukçular sevmiyor. Ancak şu anda önümüzdeki realite bu sistem. Biz bu gerçekliğe göre hareket etmek zorundayız. Peki siyasetimiz nasıl olacak? Ya hukuktan ve adaletten yana olacak ya da bunlara karşı. Ya biz AYM'nin Can Atalay'ın hak ihlallerine hak vereceğiz ya da AYM haklı değildir, Yargıtay'ın AYM kararlarına uymaması ve Anayasa'yı tanımaması doğrudur diyeceğiz.

"Bana söyleyin neyin orta yolu?"

Şimdi bu ikisinin ortası var mı? Hayır yok. Neyin orta yolu? Bana söyleyin neyin orta yolu? Ya adalet ya da adaletsizlik. Ya hukuk ya da hukuksuzluk. Bunun orta yolu falan yok. Şunu ben üstüne bastıra bastıra söylüyorum ve bunu sayın seyircilerimiz, tüm Türkiye vatandaşları içselleştirmeli. Bu yerel seçimler hiç kusura bakmasınlar, sadece yerel seçimler değil. Çünkü bizim önümüzde 2028 yılına kadar hukuki olarak başka seçim yok ve biz biliyoruz ki AKP iktidarı, her kazandığı seçimden sonra Türkiye'yi daha da baskın bir şekilde yönetti. Akp iktidarı, yandaşları, televizyondakileri, müteahhitleri her kim varsa; bunlar hep beraber her seçimde ama trafoya kedi girer ama o olur ama bu olur, haklıdır ya da haksızdır ama sonuçta yüzde 1 oyla 1.5 oyla her seçimi kazandığında AKP iktidarı lütfen 2009-2010 referandumundan itibaren bakın, bu ülkede çok daha ağır şeylerle karşılaşıyoruz.

"Anayasa'da denge kalmadı"

Anayasa'da denge kalmadı, yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığı ortadan kalkıyor. O zaman bu dengeyi vatandaşların yerel seçimlerde büyükşehirleri muhalefete vermesiyle sağlamamız gerekiyor. Her kim ki bunun aksine çalışırsa, herkes İYİ Parti'nin ne yaptığını görüyor. Herkes İYİ Parti'nin neyi amaçladığını görüyor, kimse kendini kandırmasın. İYİ Parti'nin adayı mı kazanacak İstanbul'da? Her seçimin bir matematiği var.

İYİ Parti'nin adayının aldığı oy oranı, sadece ve sadece AKP karşısındaki en yüksek oy alan muhalif kişinin işini zorlaştıracak. Bu isim de Ekrem İmamoğlu. Kime yarayacak? Ne orta yolu? Hangi üçüncü yol. AKP'ye yarayacak, Murat Kurum'a yarayacak ve nihayetinde Erdoğan'a yarayacak.