Hüseyin Baş: Kim bu vatanın bir çakıl taşını yabancıya peşkeş çekiyorsa ona, ‘arkanı dön defol git’ diyeceksin
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bize düşen Türk Milleti olarak bu dakikadan sonra bağımsızlığımız için, hürriyetimiz için, Türklüğümüz için gereğini yerine getirip kim eğer bu vatan üzerinde, bu topraklar üzerinde başka hesaplar yapıyorsa, kim bu vatanın bir çakıl taşını yabancıya peşkeş çekiyorsa ona, ‘arkanı dön defol git’ diyeceksin. Başka yapacağınız hiçbir şey yok, ancak o zaman Atatürk'ü anlamış oluruz, ancak o zaman vatanperver olmuş oluruz” dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri sonrası başlattığı yurt gezisine devam ediyor. Baş, Mersin’in Bozyazı ilçesini ziyaret etti. Burada parti teşkilatıyla buluşarak yerel seçim çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulunan Baş, gündeme ilişkin konuştu. Hüseyin Baş’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Türkiye'de Atatürk hususu çok önemli ve hayati bir mesele. Neden? Çünkü Atatürk'ü bizim genel olarak hepimizin yaptığı bir şey var anmak, Atatürk’ü anmak. Hepimiz bir yerlerde belli zamanlarda Atatürk'ü anıyoruz. Halbuki işin çok daha önemli bir tarafı var. Nedir bu? Atatürk'ü anlamak! Biz Atatürk'ü anlasak bu ülkede hiçbir sorun kalmayacak. Bunu bakın siyaset olsun diye söylemiyorum, neden hiçbir sorun kalmayacak? Bizim millet olabilme bilincimizi bize kazandıran Atatürk'tür, bizim Müslüman olabilme bilincimizi bize kazandıran Atatürk'tür, bizim Türk olma bilincimizi bize kazandıran Atatürk'tür. Dolayısıyla bizim bütün güzel vasıflarımız onunla birlikte kazandığımız vasıflar.
“Atatürk emperyalizme, sömürgeciliğe başkaldırmış”
Şimdi onu anlayabilsek bu ülkede ne yaparız biliyor musunuz, gördüğünüz ve bugüne kadar oy verdiğiniz bütün siyasileri toplarsınız, İzmir'e kadar sürer, oradan denize dökersiniz, Atatürk'ün yaptığını yaparsınız. Niye bunu söylüyorum? Bir adam çıkmış bu topraklardan, bir tane adam çıkmış, belki de son 500 yılda bir kişi çıkmış ve ne yapmış, emperyalizme, sömürgeciliğe, Türk milletinin üzerinde hesap yapanlara, Müslüman dünyası üzerinde hesap yapanların tamamına başkaldırmış ve bu topraklardan hepsini kovmuş ve ‘Benim karakterim bağımsızlıktır’ demiş. Ondan sonra yer altında ne zenginliği varsa millet için, yer üstünde ne zenginliği varsa millet için kullanmış.
“O gün bugündür bu topraklarda, bu ülkede, bu millet ecnebinin kölesi olarak çalışıyor”
Peki ondan sonra… Atamızı hakka uğurladık, daha 3 sene 5 sene geçmedi ne oldu bu ülkede? Bu ülke döndü dolaştı, savaş verdiği, topraklarını muhafaza ettiği insanlara milletini, topraklarını adeta peşkeş çekti. O gün bugündür bu topraklarda, bu ülkede, bu millet ecnebinin kölesi olarak çalışıyor. Bu milletin hakkı, malı mülkü ecnebiye, yabancıya peşkeş çekiliyor. Atatürk onları kovdu, bunlar onları tuttu geri getirdi. Şimdi birisi bu ülkede, ‘Ben Atatürkçüyüm’ diyorsa kusura bakmasın ama Amerikancı Atatürkçü olunmaz, Avrupa Birlikçi Atatürkçü olunmaz, yeraltı madenlerimizi sağda solda adamlar işletsin peşkeş çekelim diyerek Atatürkçü olunmaz, hiç kusura bakmayın.
“Her yer tarım arazisi ama buğday ithal ediyoruz”
Bak ben Karaman'dan buraya geldim, 3,5 saat yol geldik. Her yer tarım arazisi… Uçsuz bucaksız tarım arazileri ve biz buğday ithal ediyoruz. Her yer tarım arazisi ama buğday ithal ediyoruz! Komik olan buğday ithal ediyor olmamız değil, komik olan yılda üç buçuk milyar dolar vererek buğday ithal ediyor olmamız, üç buçuk milyar dolar. Bunu yaparak veya ‘iktidara gelip ben de gerekirse ithal ederim’ diyerek Atatürkçü olunmaz. Dolayısıyla bizim meselemiz burada oturup Atatürk'ü anarken ‘ben size Atatürk'ü anıyorum’ demek için anmıyorum. Ben çekilirim odama kılarım iki rekat namazımı, O’nun ruhuna armağan ederim. Ama biz size Atatürk'ü anlamayı öğretmeye çalışıyoruz. Atatürk budur, açın bakın neler yaptığına, açın bakın ne mücadeleler verdiğine… Dolayısıyla bize düşen Türk Milleti olarak bu dakikadan sonra bağımsızlığımız için, hürriyetimiz için, Türklüğümüz için gereğini yerine getirip kim eğer bu vatan üzerinde, bu topraklar üzerinde başka hesaplar yapıyorsa, kim bu vatanın bir çakıl taşını yabancıya peşkeş çekiyorsa O’na, ‘arkanı dön defol git’ diyeceksin. Başka yapacağınız hiçbir şey yok, ancak o zaman Atatürk'ü anlamış oluruz, ancak o zaman vatanperver olmuş oluruz.
“Biz her zaman vatanımızın, milletimizin çıkarlarını koruduk”
Bağımsız Türkiye Partisi kurulduğu ilk günden beri bu ülkede bağımsızlığı savunan, bu ülkede milletin egemenliğini, Cumhuriyeti savunan, laikliği savunan, aynı zamanda dindarlığı savunan, Atatürkçülüğü savunan ve bu vatanın, bu milletin, bu devletin, bu askerin aleyhine olan hiçbir meselenin yanında bulunmayan tek siyasi partidir. Bu ülkede FETÖ belasını ilk defa keşfedip uyaran siyasi Prof. Dr. Haydar Baş’tır, Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Amerika Irak'a girerken, herkes ona şakşak tutarken, ‘buraya bağımsızlık getiriyorlar, demokrasi getiriyorlar’ denirken karşılarına çıkıp, ‘yapmayın, bu işin sonu Türkiye'ye gelir’ diyen Haydar Baş’tır. Arap Baharı başlatıldığında, Suriye'ye girildiğinde, ‘Yapmayın etmeyin’ diyen Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Biz her zaman ülkemizin, vatanımızın, milletimizin, devletimizin çıkarlarını koruduk, bundan sonra da böyle yapacağız.
“Bağımsız Türkiye Partisi şerefli, haysiyetli, karakterli bir hayatı vadeder”
Şimdi sizler Bağımsız Türkiye Partili olarak yarın belki devlet kademelerinde görev alamayacaksınız bu Allah'ın takdiri, milletimizin tercihidir, bunu bilemeyiz. Belki vekil, belki bakan hiçbirimiz olamayacağız ama bunun hiçbir önemi yok. Bağımsız Türkiye Partisi ne vadeder yanında olanlara biliyor musunuz? Bağımsız Türkiye Partisi yanında olanlara şerefli, haysiyetli, onurlu ve karakterli bir hayatı vadeder. Yarın öldüğünüzde arkanızdan, ‘bu adam vatanperver bir adamdı, bu adam vatanını, milletini, devletini hiçbir zaman terk etmedi’ denecek nesiller bırakmanızı vaat eder. Bağımsız Türkiye Partisi'nin sizlere ve bize katacağı şey budur. Eğer bütün bir millet bu inançta, bu kararlılıkta olsak ülkemizin başına bu gelmezdi.”