Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atila Kaya: ‘Erdoğan halen Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığı yerde’

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atila Kaya: ‘Erdoğan halen Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığı yerde’
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atila Kaya, İYİ Parti, Zafer Partisi, MHP’den kopan milliyetçiler ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın olduğu kongrede konuştu. Kaya’nın “Erdoğan halen Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığı yerde” sözleri dikkat çekti.

Gazete Pencere- Milli Egemenlik Platformu’nun geçen hafta Ankara'da düzenlediği Milli Egemenlik Kongresi yalnızca Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın konuşması üzerinden gündeme geldi.

Milli Egemenlik Kongresi’nde Zafer Partisi, İYİ Parti, MHP’den kopan milliyetçiler bir araya geldi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasından sonra milliyetçileri, Atatürkçüleri, Cumhuriyetçilerin artık yan yana olacağını söylemişti. “İttifak” olarak yorumlanan bu çıkıştan sonra muhalif milliyetçiler ilk kez bir araya gelmiş oldu.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Atila Kaya, kongrede konuştu. Kaya’nın “Erdoğan halen Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığı yerde” sözleri dikkat çekti.

Atila Kaya “Türk tarihine aidiyet hisseden, sosyolojisinin odağına 'millet' kavramını yerleştirmiş, millet egemenliği ile laikliği savunan, hukukun üstünlüğüne inanmış, Cumhuriyet kazanımlarının önem ve değerini kavramış, kendini “Türk milliyetçisi” olarak tanımlayan kişiler olarak buradayız” diyerek sözlerine başladı.

Atila Kaya şunları söyledi:

“Kendisini Türk tarihine ait saymayan ve onunla hesaplaşma derdinde olan, sosyolojisinin odağına ümmet' kavramını yerleştirmiş, din esaslı eğitim ve örgütlenme ile tahkim edilmiş tek adam sultasını savunan, devleti temsil makamlarını devlete meydan okuma mevzileri olarak gören ve Cumhuriyet düşmanlığını dışa vurmakta beis görmeyen, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan 'Türk Devleti'ni, İslamcı bir Türk-Kürt-Arap federasyonuna dönüştürmek isteyen iktidara karşı durmak için bir aradayız.

Bizler Türkçüyüz. Türkçüler, baskıcı tek adam düzenlerine karşı özgürlüğü savunmakla öne çıkmıştır. Türk milliyetçilerinin ilk kuşağı; hem emperyalizme ve saray istibdadına karşı hem de etnik ve dini ayrılıkçı kalkışmalara karşı mücadele etmiş ve bu mücadelenin aynı anda hepsine karşı olması gerektiğinin bilincinde olmuştur. Sonraki kuşak olan 3 Mayıs nesli de, “milli şef” totalitarizmine karşı, açıktan ve kitlesel bir direniş ortaya koymuşlardır. Bu direnişi gerçekleştiren nesil, saraya başkaldıran kurucu nesle layık olduğunu göstermiştir.

Şimdi sıra bizdedir.

Onların devamı olan bizlerin de, onların durduğu yerde durmamız gerekir. Bu yerin; bu yıkımın ve bu daha kötüsüne gidişin tam karşısında olması gerektiği şüphesizdir. Türk milliyetçilerinin gerçek kurtarıcı önderinin, Türk milliyetçiliği temeli üzerinde kurduğu Cumhuriyet, her tür tehditten korunmak isteniyorsa; Türk milliyetçileri kendi başlarına var olmalı, hele de karşı olmaları gereken yapılarla işbirliği zilletine asla düşmemelidir.

Bunun için; varız ve biriz!

Bunun için; ayağa kalkmak ve yürümek istiyoruz!

Birlikte yürümek için motivasyona ihtiyacı olanlar; A. Bican Ercilasun ve İskender Öksüz hocalarımızın heyecanlarını dikkate alabilirler.

Şairin dediği gibi;

"Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu"

İktidar korkuyor!

Milli çıkarları çiğnediği için; milli çıkarları savunan Türk milliyetçilerinden korkuyor.

Ümit Özdağ bu yüzden tutuklu.

Müsavat Dervişoğlu bu yüzden tehdit ediliyor.

Mustafa Kemal'in askerleri, onun ordusundan, bu yüzden atılmak isteniyor.

Ve bizler de bu yüzden onların yanında ve bugün burada bir aradayız!

İktidarın milliyetçiler üzerindeki baskısı, Tayyip Erdoğan'ın halen ve hiç ayrılmadan, Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığı yerde olduğunun en açık göstergelerinden biridir.

Bölücübaşını o kadar sevmiş ve sahiplenmişler, demografik ihaneti o kadar içselleştirmişler, Atatürk ilkeleri ve cumhuriyet kazanımlarını 0 kadar ortadan kaldırmaya azmetmişler, istibdadı o kadar kolay uygulanır sanmışlar ki; Aydın ve gazetecileri, Mustafa Kemal'in askeri olan Türk subaylarını ve Ümit Özdağ'ı cezalandırmakla, Müsavat Dervişoğlu'yu tehdit etmekle bu işi başarabileceklerini düşünmekteler.

Oysa, başta bu salonu dolduranlar olmak üzere; hürriyet ve istiklale aşık Türk milliyetçilerinin yurdumun üstünde tüten en son ocağı sönmedikçe, bu işi başaramayacaklardır; buna izin vermeyeceğiz!

Türk milliyetçiliği ne sermayenin ne tek adam düzenlerinin ne de ümmetçi hayallerin bekçisidir.

Türk milliyetçiliği ne islamcı toprakta ne de liberal iklimde yeşerir; o ancak laik cumhuriyet toprağında ve toplumcu iklimde yeşerir.

Yolunu da yol göstericisini de türk tarihinin dışında arayanlardan olmayacağız; yönümüz de yolumuz da kılavuzumuz da bellidir: yolumuz Türk'e doğru; kılavuzumuz Bozkurt'tur.

Tanrı Türk'ü korusun ve Yüceltsin!”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar