Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı Prof. Dr. Özgenç: Kayyumlarda Efkan Ala’nın rolü var

Caner Taşpınar

İçişleri Bakanlığı, DEM Parti’li Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne, Batman Belediyesi’ne ve Şanlıurfa'nın Halfeti Belediyesi'ne kayyım atadı.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan görevden alındı.

Mardin Valisi Tuncay Akkoyun Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne, Batman Valisi Ekrem Canalp Batman Belediyesi'ne, Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu Halfeti Belediyesi'ne kayyım olarak atandı.

Dem Partili başkanların görevden alınmasına gerekçe olarak haklarındaki terör soruşturmaları gösterildi.

Peki, terör soruşturmasına konu olan belediye başkanı görevden el çektirilebilir mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı Prof. Dr. İzzet Özgenç, Mardin, Batman ve Halfeti’de belediyelere atanan kayyım uygulamasını Gazete Pencere’ye değerlendirdi. Hukuk Profesörü Özgenç, Efkan Ala’nın rolüne dikkat çekti.

Prof. Dr. İzzet Özgenç, “Belediye başkanı mahkum oldu fakat mahkum olduğu ceza belediye başkanlığından düşmeyi gerektirmiyor. Ama hapis yatmasını gerekli kılıyorsa o süre zarfında bir başkan vekili tayin edilmesi lazım. O başkan vekili de normal şartlarda belediye meclis üyelerinin kendi arasında seçilmesi gerekir” dedi.

‘Efkan Ala’nın girişimiyle…’

Mardin, Batman ve Halfeti’de belediyelerindeki terör üzerinden yapılan uygulamayı ele alan İzzet Özgenç şunları söyledi:

“Terör suçlaması olduğunda, eğer tutuklanmadıysa görevden el çektiremezsiniz. Tutuklanmışsa o zaman zaten sizin görevden el çektirmenize gerek yok çünkü başkanlığı fiili olarak yapamaz, dolayısıyla başkan vekili tayin edilir. Kişi tutuklu kaldığı sürece belediye işlerinin görülmesi için bir başkan vekilinin tayin edilmesi lazım. Bunun da belediye meclisinin üyelerinin kendi aralarında seçeceği bir kişi olması lazım. Bugünkü örnekte bir mahkumiyet yok, bir soruşturma var. Soruşturmada da belediyedeki görevi bağlamında işlediği bir suç bağlamında soruşturma olması lazım ve o soruşturmada kişinin göreve devam etmesinin o soruşturmanın selameti bakımından sakınca doğurması lazım. Olay budur.”

“Eskiden düzenleme böyleydi” diyen Prof. Dr. Özgenç, bu uygulamanın bugün devam etmesi durumunda kayyım ataması yapılmayacağını ifade etti.

Eski İçişleri Bakanı Efkan Alan’nın girişimiyle anayasaya aykırı kanun değişikliği yapıldığının altını çizen Özgenç “Sonradan yapılan kanun değişikliğiyle belediye başkanı görevden el çektirildiğinde bakanlık kayyım tayin ediyor. Yani meclisin fonksiyonunu bitiriyorlar. Meclis artık orada fonksiyon icra edemez hale geliyor. Bu uygulamanın da anayasaya aykırı olduğunu söylüyorum” diye konuştu.

Efkan Ala (solda) görevini Süleyman Soylu'ya (sağda) devretmişti.

Efkan Ala kayyıma karşı mı?

Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi ise 2016’da kaleme aldığı yazısında eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın kayyıma karşı olduğunu öne sürmüştü. Selvi, yaklaşık 4 yıl yıl sürdürdüğü İçişleri Bakanlığı görevini Süleyman Soylu'ya devreden Efkan Ala'nın istifasının arkasında belediyelere kayyum atanması kararının olabileceği iddia etmişti.

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, "Hatırlarsanız HDP’li belediyelere kayyum ataması ilk torba kanununda vardı, son anda çıkarılmıştı. O sıralarda İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, kayyum atamasına sıcak bakmadığı, 'Seçimle gelen seçimle gitsin' düşüncesinde olduğu kulağıma gelmişti" diye yazmıştı. Selvi, "İçişleri Bakanlığı’ndaki değişim sürecinde kayyum uygulaması çıkarıldı ve Soylu döneminde uygulandı. Kayyum konusunda Başbakan Binali Yıldırım’ın da çok kararlı olduğunun altını çizmekte yarar var. Sırada dokunulmazlığı kaldırılan HDP’lilerden bazılarının tutuklanması var" diyerek yaşanan süreci hatırlatmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ala'nın istifasıyla ilgili olarak 'dava arkadaşlığı' vurgusu yapmış ve değişikliğin 'performans kaybı'ndan kaynaklandığını ifade etmişti.

Prof. Dr. İzzet Özgenç.

Erdoğan’a mektup yazmıştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı Ceza Hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, 2005'te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'nun mimarları arasında gösteriliyor.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasından tutuklanan ve 18 yıl hapis cezası alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’a “hak ihlali” kararı veren AYM üyeleri hakkında 8 Kasım Çarşamba günü suç duyurusunda bulununca yargıda büyük bir kriz ortaya çıkmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski hukuk danışmanı Prof. İzzet Özgenç açık bir mektup yayımlamıştı. AYM'yi eleştiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’a göndermede bulunan Özgenç, Erdoğan'a hitaben yazdığı mektupta şöyle seslenmişti:

“Hukuki danışmanlık çalışmaları çerçevesindeki yönlendirmeleri dolayısıyla mahcubiyetini gerektiren bir durumun olmadığı ortaya çıkmış bir kişi olarak, etrafınızı saran veya çevrenizde tuttuğunuz ‘hukukçu’ geçinen çakallar yüzünden, somut hukuki sorunlarla ilgili düşüncelerimi size zamanında arz etme ve yönlendirme kabiliyetim ortadan kalkmıştır.”

Erdoğan’a seslenen Özgenç, anayasanın, cumhurbaşkanına yüklediği görevi yerine getirmeye çağırmıştı.