DEM Parti'den, 2024 Hak İhlalleri Raporu: En az 3 bin 948 kişi gözaltına alındı, 632 kişi tutuklandı

DEM Parti'den, 2024 Hak İhlalleri Raporu: En az 3 bin 948 kişi gözaltına alındı, 632 kişi tutuklandı
DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, 2024 Yılı Hak İhlalleri Raporu'nu açıkladı. Öztürk Türkdoğan rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Türkiye ifade özgürlüğü bakımından dünya ölçeğindeki listelerde en geri sıralarda yer almaktadır" dedi.

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, 2024 Yılı Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Komisyon Eş Sözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, 2024 yılı içerisinde DEM Parti, bileşenleri ve toplumsal muhalefet örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda en az 3 bin 948 kişinin gözaltına alındığını, bu kişilerin en az 632'sinin tutuklandığını söyledi.

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ve Öztürk Türkdoğan, komisyonun hazırladığı 2024 Yılı Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı. İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve parti verileri ile hazırlanan raporda, tespit edilen ihlallere yer verildi.

Komisyon Eş Sözcüsü Özbingöl, "Aralık 2023’ten bugüne kadar 2024 yılında Partimize, partimiz tabanı ve bileşenlerine ve toplumsal muhalefet örgütlerinin üyelerine yönelik gerçekleştirilen siyasi soykırım operasyonları neticesinde, İHD ve TİHV Dokümantasyon Merkezleri verileri ile partimiz verileri esas alınmış olup bu verilere göre; en az 3 bin 948 kişi gözaltına alınmış, en az 632 kişi tutuklanmıştır" dedi.

dem-parti-2.jpg

Özbingöl, raporda yer alan ve tespit edilen ihlallerle ilgili şu bilgileri verdi:

Aralık 2023 ve 10 Aralık 2024 tarihleri arasında; partimizin her kademe yöneticilerinden 256’sı gözaltına alınmış ve 50’si tutuklanmıştır. Aralık 2023 ve 10 Aralık 2024 tarihleri arasında, partimiz tabanına, partimizin organize ettiği eylem ve etkinliklere katılan parti üyelerimize ve seçmenlerimize yönelik olarak 3 bin 128 gözaltı gerçekleşmiş, 409 kişi tutuklanmıştır. Aralık 2023 ile 10 Aralık 2024 tarihleri arasında, toplumsal muhalefet örgütlerine yönelik olarak partimiz ile birlikte katıldıkları belirli günlerdeki kutlama, anma gibi etkinlikler ile protesto gösterilerine yönelik 564 gözaltı ve 173 tutuklama gerçekleşmiştir. 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen Mahalli İdareler Genel Seçimleri akabinde, seçilmiş 1 Belediye Eş Başkanımız tutuklanmış, 6’sı partimiz, 2’si CHP’li toplam 8 belediyeye ise kayyım atanmıştır.

2024 yılında Partimize yönelik Genel Merkezimiz dahil olmak üzere 9 kez fiziki saldırı gerçekleştirilmiştir. 2024 yılında ise ülke genelinde 92 defa, Adıyaman, Adana, Ardahan, Ağrı, Diyarbakır, Bingöl, Siirt, Mardin, Urfa, Şırnak, Hakkari, Kars, Bitlis, Malatya, , Sivas, İzmir, Dersim, Iğdır şehirlerinde birden çok kez eylem etkinlik yasağı kararları verilmiş, yapılan tüm itirazlar da ilgili idare mahkemelerinin ret kararları ile kabul edilmemiştir. Meclis grubumuz tarafından 100ü aşkın hapishanede yaşanan sağlık hakkı ihlali, şartlı tahliye hakkının engellenmesi, sevk taleplerinin reddi vb. başta olmak üzere hak ihlallerine ilişkin; 794 kere soru önergesi, araştırma önergesi verilmiş ve TBMM İHİK’e başvuru yapılmıştır."

"Türkiye, Kürt sorununu çözemediği sürece demokratikleşemez"

Komisyon Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan ise rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu:

"TBMM’nin açıldığı 1 Ekim 2024 itibarı ile yeniden süreç tartışmaları başlamış, ancak bu konu tartışmanın ötesine geçememiştir. Kürtlerin kendi iradeleri ile seçtikleri belediyelere kayyım atanması ve belediye eş başkanlarının tutuklanması siyasete katılma hakkı ile siyaset yapma hakkına vurulmuş ağır bir darbedir. AİHM’in Figen Yüksekdağ ve diğerleri kararı, Encü ve diğerleri kararı, Demirtaş Büyük Daire Kararı siyasetçilerin siyaset yapma haklarının açık bir şekilde ihlal edildiğini ortaya koymaktadır. Türkiye ifade özgürlüğü bakımından dünya ölçeğinde yayınlanan listelerde en geri sıralarda yer almaktadır. Partimiz üyeleri ve bileşenlerimize yönelik bu yönde yüzlerce kaçırma ve ajanlık dayatma fiilleri gerçekleştirilmiştir. Cezaevlerindeki tecrit, çıplak arama, ayakta sayım, kelepçeli muayene, kaba dayak, hasta mahpusların salıverilmemesi, infaz yakma uygulamaları gibi çok sayıda sistemik ve yapısal baskı uygulamaları işkence ve kötü muameleye kaynaklık etmektedir. Türkiye’de Kürt Sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı olarak, silahlı çatışma ortamında ağır yaşam hakkı ihlalleri devam etmektedir. AİHM ve AYM kararlarının uygulanmaması çok açık bir şekilde hukuk güvencesinden yoksunluğu kanıtlamaktadır. Bu duruma son örnek olarak milletvekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine karşı DEM Parti Grup Başkanvekillerinin de içinde olduğu bir grup milletvekilinin açtığı davada verilen AYM kararına uyulmamıştır."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar