CHP'li Başarır: ‘Siyasi paranoya ile demokrasi işlevsiz hale getirildi

CHP'li Başarır: ‘Siyasi paranoya ile demokrasi işlevsiz hale getirildi
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır yazılı bir açıklama yaparak iktidarı eleştiren her konuşanın, her yazanın, her sesini yükseltenin soluğu adliyede aldığını belirterek iktidarın içine düştüğü paranoyaya dikkat çekti.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Bu hortlayan bir McCarthy Sendromu’dur. Komplo teorileri, cadı avları ve siyasi baskılarla yıllardır zaman zaman canlanan paranoya yeniden gündemimizde. İktidar kendi pozisyonunu korumak için yine yarattığı iç düşmanlarla, toplumsal barışı bozacak bir paranoya yaşatıyor” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Başarır açıklamasında şu ifadelerde bulundu:

“1950’lerde ABD’de, senatör Joseph McCarthy’nin öncülük ettiği paranoya döneminde, kapitalist görüşlere karşı olan herkese siyasi baskılar ve cadı avlarıyla sorumsuz suçlamalarda bulunulmuştu. Hayali düşmanlar ve olmadık tehditlerle toplum manipüle edilerek, büyük bir korku salınmıştı. Yurttaşlar birbirine düşmüş, toplumda bölünme yaratılmıştı. ‘McCarty Sendromu’, belirli dönemlerde yeniden canlanan bir paranoyadır. İktidarlar, toplumdaki belirli kesimleri ‘hain’, ‘ajan’, ‘dış güçlerin maşası’ gibi yaftalarla hedef göstererek otoritelerini pekiştirmeye çalışır. Muhalefete, medyaya, akademiye, sanatçılara ve sivil topluma karşı baskılar artar. Ne zaman ortaya çıkar? Bir ekonomik krizde, sosyal huzursuzluklar arttığında veya seçim dönemlerinde. Hukuk araçsallaştırılır, yargı siyasi hesaplaşmalar için kullanılır.’’

‘SÜREKLİ OLARAK İÇ DÜŞMANLAR YARATILIYOR’

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye’de bu sendromun AKP iktidarında birkaç kez yaşandığını belirtti, Ergenekon ve Balyoz davalarında yüzlerce asker, gazeteci ve akademisyenin tutuklandığını hatırlattı. Başarır, AKP’nin nasıl ‘‘iç düşmanlar’’ yarattığını anlattı:

‘‘İktidar ve o dönemki müttefiki Gülen Cemaati, yargıyı ve güvenlik birimlerini kullanarak rakiplerini tasfiye etti. Bir başka örnek Gezi Parkı eylemleriydi. Halkın geniş çaplı protestosuna rağmen ‘dış güçlerin oyunu’, ve ‘darbe girişimi’ gibi söylemlerle süreç kriminalize edildi. Aktivistler, gazeteciler ve iş insanları ‘hükümeti devirmeye teşebbüs’ ile suçlandılar, hala cezaevindeler. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından at izi it izine karıştı, on binlerce kişi FETÖ bağlantısı iddiasıyla tutuklandı, kitlesel tasfiyeler yapıldı, muhalifler de ‘terör örgütü üyeliği’ ile suçlandı. Seçim dönemlerinde hep kaos senaryoları ortaya atıldı. Seçimler yaklaşırken ‘dış güçler Türkiye'yi bölmek istiyor, ‘ülke üzerinde büyük oyunlar oynanıyor’ gibi söylemler ileri sürüldü. Başta CHP olmak üzere muhalif partiler ‘terörle işbirliği’ yapmakla suçlandı. İktidar kendi pozisyonunu korumak için sürekli yeni iç düşmanlar yarattı.’’

SİYASİ PARANOYA İLE DEMOKRASİ İŞLEMEZ HALDE

CHP Grup Başkanvekili Başarır, toplumu bölmek ve kutuplaştırmak için muhalefet içindeki görüş ayrılıklarının derinleştirilmeye çalışıldığını, ‘siyasi paranoya’ nedeniyle demokrasinin işlevsiz hale getirildiğini belirtti, şunları söyledi:

‘‘Bugün de ‘McCarthy Sendromu’ en çok muhalefete suç isnat edilmesi ve yargının baskı aracı olarak kullanılması şeklinde kendini gösteriyor. CHP’li belediye başkanlarına suçlamalar yöneltilerek tutuklamalar yapılıyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik art arda soruşturmalar açılıyor. İktidarı eleştiren gazetecilere suç isnat edilerek soruşturmalar açılıyor, tutuklanıyor. Medya büyük ölçüde iktidarın kontrolünde olduğu için muhalefetle ilgili haberler suçlama çerçevesinde yapılıyor. Sosyal medyada her eleştiri yapan hedef gösteriliyor, ardından soruşturma açılıyor. Toplumu bölmek ve kutuplaştırmak için muhalefet içindeki görüş ayrılıkları derinleştirilmeye çalışılıyor.

Bu yaşadığımız siyasi paranoya yüzünden demokrasi işlevsiz hale geliyor. Toplumsal barış büyük bir risk taşıyor. İnsanlar ekonomik sıkıntılar nedeniyle iktidardan hesap sormak yerine, manipüle ediliyor. İktidarın yarattığı iç düşmanlarla paranoya destekleniyor.

‘CHP İLK SEÇİMDE İKTİDAR’

İktidarın hukuku araçsallaştırarak pozisyonunu korumak için her şeyi yapabileceğini biliyoruz. Algı yaratarak kendini devleti yönetebilecek tek güç olarak gösteriyor. Bugün sokakta halkın yanında olan iktidar değil, muhalefet. Biz her gün sokakta, çarşıda, pazarda halkımızla iç içeyiz. Sorunlarını biliyor ve buna ilişkin çözümlerimizi anlatıyoruz. Bu ülkeyi çok daha iyi yönetebilecek güçlü kadromuz, enerjimiz ve projelerimiz var. CHP kendini yenilemiş, gençleşmiş ve idealleri olan bir partidir. Bu ülkeyi çok seviyoruz, halkımızı çok seviyoruz ve bu ülkenin kurtuluşunun kurucu değerlerinde yattığını biliyoruz. 31 Mart’ta yerelde iktidar olan CHP’nin ilk genel seçimde de iktidar olması için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve buna inancımız tam.”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar