CHP’de kara propaganda gerilimi, Ulaş Karasu'dan açıklama: Hesaplaşma için piyonlar kullanılıyor

Mustafa TEKİN

CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında sosyal medyada ortaya atılan çeşitli iddialar ilişkin CHP’li başkanlar ve yöneticilerden tepkiler gelmeye devam ediyor.

Özel’e destek veren CHP’li yetkililer partinin yürüttüğü politikadan ve anketlerde birinci parti çıkmasından bazı çevrelerin rahatsız olduğunu ve bu rahatsızlığı CHP içindeki bazı kişileri alet ederek toplumun gündemine sokmaya çalıştıklarını ifade ediyor.

Yaşanan duruma tepki gösterenlerden biri de CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu.

Gazete Pencere’ye konuşan Karasu Özel aleyhinde başlatılan kampanyalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Bugün özellikle belli eller tarafından, dışarıdan gelen eleştirilere yine aynı şekilde siyasi linçlere karşı, CHP bir bütün olarak gerekli mücadeleyi gösterebilir" diyen Karasu, "CHP'nin içinde bu süreci birileri bir hesaplaşmaya dönüştürmek için bazı piyonları kullanıyorlar" dedi.

"Bu süreç tüzük kurultayından sonra başladı"

Bu sürecin tüzük kurultayından sonra başladığını belirten Karasu, "Tüzük kurultayına gidildiği süreçte parti içindeki bazı arkadaşlarımızın imza toplatılacağı, kurultayın seçimli kurultaya çevrileceği, burada bir lider değişimine dönük hamlelerin yapılacağı yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldı ama tüzük kurultayında bunların hiçbir karşılığının olmadığını; CHP örgütünün, il başkanının, genel başkanının ve genel merkez yönetiminin siyasetinin arkasında kenetlenerek hepimiz yaşayıp gördük. Bunu söylerken 2018 tüzük kurultayını yaşamış biri olarak da söylüyorum. O günkü kurultayda da yaşananları gayet iyi biliyorum bu kurultayda da" dedi.

"Bu süreci birileri bir hesaplaşmaya dönüştürmek için bazı piyonları kullanıyorlar"

Karasu devamında, "Yani 81 komisyon üyesinin ortak imzasıyla tüzük kurultayı gerçekleşti ve tüzük kurultayı bundan sonraki parti içindeki sürecin de habercisi oldu. Tabii ki bu parti içindeki birilerini rahatsız etmiş olabilir. Atatürk'ten Özgür Özel'e kadar olan tüm genel başkanlarımıza diğer siyasi partilerden farklı ithamlar yalanlar söylendi. Bunların hepsini CHP'nin örgütleri, üyeleri göğüsledi ve bu sayede yüz yıllık yüzyıllık bir parti oldu. Bugün özellikle belli eller tarafından, dışarıdan gelen eleştirilere yine aynı şekilde siyasi linçlere karşı CHP bir bütün olarak gerekli mücadeleyi gösterebilir ama şu anda CHP'nin içinde sanki böyle bir tartışma varmış gibi, CHP'nin içinde bu süreci birileri bir hesaplaşmaya dönüştürmek için bazı piyonları kullanıyorlar. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.

"Herkes bu yapmış oldukları ahlaksız propagandandan da utanacak noktada olacaktır"

CHP'nin başarılı bir siyaset yürüttüğünü belirten Karasu, "CHP'nin 47 yıl sonra aldığı sonuç ortada. Belediyelerimizin başarıları ortada. Aynı isimler sadece genel başkanımızı değil, belediye başkanlarımızı da itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapıyorlar. Herkes bu yapmış oldukları ahlaksız propagandandan da utanacak noktada olacaktır." dedi.

Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Kılıçdaroğlu ekibini hedef gösterdi

Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner de konuya ilişkin açıklama yaparak isim vermeden Kılıçdaroğlu ve ekibine tepki gösterdi. Güner, "Hiçbir A4 kağıdı altında başka partilerle birleşmeden, partimizi 47 yıl sonra birinci parti yaptık" dedi.

Güner'in açıklamaları bu şekilde:

15 Eylül 2023’te Genel Merkezimizde yapılan basın açıklaması ile çıktığımız yolda, her türlü baskıya, tehdide, zorluklara rağmen önce bir ilki başarıp mevcut yönetime ve onun tüm gücüne karşı kurultayı kazanıp 5 Kasım 2023’te partimizde değişimi gerçekleştirdik.

Ardından kendi özgüvenli siyasetimizle, hiçbir A4 kağıdı altında başka partilerle birleşmeden, ‘Anayasa’ya aykırı ama…’ diyerek AKP ile ortaklaşmadan, helalleşme adı altında partimizi günahkar ilan etmeden; ama baba ocağının kapısını herkese açarak sol, sosyal demokrat politikalardan vazgeçmeyerek Türkiye İttifakı’nı CHP çatısı altında kurup 31 Mart 2024’te partimizi 47 yıl sonra birinci parti yaptık, 410 belediye kazandık, Türkiye’yi kırmızıya boyadık, alıştığımızın aksine partimizin ışıklarını erken saatlerde kapatmayıp sevinç halayları çektik, bize alıştırılan cam tavanı kırdık.

O günden sonra da bir gün oturmayıp, sokakta meydanda emeklinin, emekçinin, çiftçinin, hemen her kesimin yanında olduk. Bu elbette herkesi memnun etmeyecekti ve etmedi de…

"Parti içinde de odaklaşmış bir grup muhteris tarafından haince bir saldırı başladı"

Birinci parti olmamızın ardından ‘başarı benimdir’ demek yerine ‘Biz kazandık, ama kimse kaybetmedi’ deme tevazusunu gösteren Genel Başkanımız Özgür Özel’in bu tutumunun aksine, bu başarıdan rahatsız olan ve hangi çevrelerce desteklendiği, hangi odakların maşası olduğu çok belli olan ve maalesef parti içinde de odaklaşmış bir grup muhteris tarafından partimize, genel başkanımıza, yönetici kadrolarımıza, milletvekili ve belediye başkanlarımıza karşı acımasız, haince bir saldırı başladı.

Birçoğu kendi adını yazmaya bile cesaret edemeyen, önceki yönetim döneminde genel merkez gücüyle oluşturulduğu bilinen ve önce 5 Kasım 2023’te parti örgütünün vicdanında sonra da 31 Mart 2024’te tüm halkımızın vicdanında yenilgiye mahkûm edilen trol orduları tarafından bir anda düğmeye basılmışçasına yürütülen algı operasyonları ile partimize gösterilen teveccüh engellenmeye, başarılı olan tüm bu kadroları itibar suikasti ile toplumun gözünden düşürme çalışılmasına başlandı.

"Bu alçak ve arsız propaganda aygıtları ahlaksız siyasetleriyle yerin dibine gömülecektir"

Bu seviyeye inilip de muhatap alınmamanın hırsıyla yanıp tutuşan arsızların; utanmadan ailelere, eşlere, kadınlara kadar ağızlarına dolayarak yaptıkları tüm bu ahlaksız kara propagandaya, algı operasyonlarına ve itibar cellatlığına rağmen partimiz yerelde olduğu gibi genelde de iktidar olacak ve Genel Başkanımız Özgür Özel, söz verdiği gibi partimizi yerelin ardından genel seçimde de birinci parti yapan genel başkan olarak parti örgütümüzün ve milletimizin gönlünün yanı sıra tarihe de adını yazdıracak; Mahkemelerde hesap vermeye başlayan ve cezasını mutlaka çekecek olan bu alçak ve arsız propaganda aygıtları ise kişiliksiz, kimliksiz, ahlaksız siyasetleriyle yerin dibine gömülecektir.

O güne dek bu okunmaya, takip edilmeye ve konuşulmaya değmeyen ahlaksızları takip etmemeniz, konuşmamanız, duymamanız onlarla mücadelenin ve iktidar yolumuzda yürümenin en iyi yöntemidir.