CHP'de 'ayağa kalkma' tartışmaları devam ediyor: AKP'li seçmene değil Erdoğan'a sempatik görünmektedir

CHP'de 'ayağa kalkma' tartışmaları devam ediyor: AKP'li seçmene değil Erdoğan'a sempatik görünmektedir
Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) CHP'li milletvekillerinin 5 yıl sonra Genel Başkan Özgür Özel'in talimatıyla Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayakta karşılaması kararına dair tartışmalar devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) 1 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yeni yasama yılı açılışında CHP'li milletvekillerinin 5 yıl sonra Genel Başkan Özgür Özel'in talimatıyla Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayakta karşılaması kararına dair tartışmalar devam ediyor. Yaklaşık 60 milletvekili "Erdoğan gelince ayakta karşılanacak" talimatına uymazken bazı vekiller de salona girmedi. Salona girmeyen isimlerden birisi İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'ydı. Sözcü yazarı Aytunç Erkin, konu hakkında Salıcı ile görüşmesini köşesine taşıdı. Erkin salıcı'nın "Normalleşme kelimesi yerel seçimden sonra telaffuz edildi. Yerel seçimde biz normalleşme dediğimiz için oy aldık diye bir şey yok. İkincisi; yerel seçimdi, genel seçimdi. AKP'ye oy veren yurttaşlarımız bizim AKP'nin 22 yıllık politikasına muhalefet ettiğimizi bilmeden bize oy vermediler. Bilerek oy verdiler, çünkü onlar da rahatsızlar. Biz normalleşme diyoruz ve bunun sonucunda AKP seçmenine sempatik görünüyoruz diye bir durum yok," dediğini aktardı.

Salıcı ayrıca, "AKP Genel Başkanı Erdoğan salona girdiğinde ayağa kalkıyor olmakla onun seçmenine mesaj gönderilmiyor. AKP'li yöneticilerin açıklamaları var: "Bugün ayağa kalkarlar yarın alkışlarlar." CHP'nin çizgisinde bir değişiklik mi var sorusunu sorduruyor," değerlendirmesinde bulundu.

Erkin'in yazısının ilgili kısmı şöyle:

-Nasıl oldu olay?

Mesaj atıldı gruba, açılışta olacağız, ayakta olacağız ve alkışlamayacağız. Birincisi gruba mesaj atıldığı için herkes grubu takip etmiyor. Farklı farklı gruplar var ve herkes bir yerden öğreniyor. Tayyip Erdoğan'la ilgili AKP'nin tavrıyla ilgili ne değişti de ayağa kalkıyoruz. Hiçbir izahat yok. Ki ben, kendim de izahat yapamıyorum. Gelen kişi AKP'nin Genel Başkanı aynı zamanda. Biz bunu başından bu yana eleştiriyoruz. Cumhurbaşkanı hakaret davası açacağı zaman cumhurbaşkanı, bize ağza alınmayacak laflar söylediği zaman AKP Genel Başkanı. Böyle olmaz. Parti devletine doğru gittiğine dair eleştirimiz var. Bir sürü konu var... Bunların hiçbiri değişmemişken Erdoğan'ı neden meşrulaştırıyoruz!

- Siz de kulisteydiniz. Bir organizasyon oldu mu salona girmemek gibi.

Haberimiz olunca, insanlar doğal olarak birbirlerini aramaya başladı. "Gördün mü, haberin var mı, ne düşünüyorsun?" sorularına cevap arandı. O sırada bazı arkadaşların "girerim ama ayağa kalkmam" tavrı oldu. Bazı arkadaşlarımız da "girmem ben" dedi. Bakın ortada bir grup kararı yok. Meclis grubu toplanır bir karar alır ve o grup kararıdır. O karara aykırı bir görüş beyan etmiş olabilirsiniz ama sonuçta alınan karara uyarsınız. Bu grup yönetimin aldığı bir karar ve bağlayıcılığı yok. Günün sonunda yarıya yakın arkadaşımız bu kararı doğru bulmadı.

- Kemal Kılıçdaroğlu'yla bir görüşme oldu mu?

Belki görüşen arkadaşlarımız olmuştur ama "bu mesele Kemal Bey'in istediğiyle oldu" demek doğru değil. Orada, kurultay sürecinden bu yana Özgür Bey'in yürüttüğü siyasete destek olan arkadaşlar da vardı. Mesele Özgür Bey ile Kemal Bey arasında bir bilek güreşi yapılıyor değil. Milletvekilleri kendi vicdani kanaatlerine göre karar aldı.

- Sonrasında yapılan açıklamaları takip ettiniz. Normalleşme vurgusu var.

Gördüm. Birincisi, normalleşme kelimesi yerel seçimden sonra telaffuz edildi. Yerel seçimde biz normalleşme dediğimiz için oy aldık diye bir şey yok. İkincisi; yerel seçimdi, genel seçimdi. AKP'ye oy veren yurttaşlarımız bizim AKP'nin 22 yıllık politikasına muhalefet ettiğimizi bilmeden bize oy vermediler. Bilerek oy verdiler, çünkü onlar da rahatsızlar. Biz normalleşme diyoruz ve bunun sonucunda AKP seçmenine sempatik görünüyoruz diye bir durum yok. Ayağa kalkmak Tayyip Erdoğan'a sempatik görünmektir. Ben şunu kabul ederim: Partinin yönetimiyle seçmeni ayırırsın. Seçmen çok inandığı için oy verir bazen başka bir seçenek olmadığı için oy verir. AKP Genel Başkanı Erdoğan salona girdiğinde ayağa kalkıyor olmakla onun seçmenine mesaj gönderilmiyor. AKP'li yöneticilerin açıklamaları var: "Bugün ayağa kalkarlar yarın alkışlarlar." CHP'nin çizgisinde bir değişiklik mi var sorusunu sorduruyor.

Özgür Bey dar bir kadroyla yürüyor Ekrem Bey'in istinaf süreci belirleyici
Meclis salonuna girmeyen bir CHP'li vekille konuştum.

Öfkeliydi ve şunları anlattı:

"Bu grup bir Kemal Kılıçdaroğlu grubu değil. Bu grup, mevcut yönetimin bu işi götüremediğini düşünen grup. Özellikle normalleşme adı altında bu süreci sağlıklı bir şekilde götüremediklerini, dar bir ekiple çalıştığını düşünüyoruz. Ekibini genişletmek, grubun tamamını kucaklamak gibi bir düşünceleri olmadığını görüyoruz. Hatta milletvekillerini Erdoğan'ın önemsizleştirdiğini söylerken bugün gelinen noktada bizim genel merkezimiz milletvekillerini görmezden geliyor. Belediye başkanları bile daha önemli. Bundan rahatsızız.

"Tarihi bir sorumluluğumuz var ve CHP'nin farklı bir çizgiye evrilmesini istemiyoruz. Kemal Bey'le alakası olmayan bir süreç yaşanıyor. Burada biz gerekirse irade koyacağız. Vakti zamanı geldiğinde irade konacaktır. Kemal Bey'in muhakkak fikirleri önemli olacak. Kurultay sürecinden rahatsız olanların ortak düşüncesi Kemal Bey'e onurlu bir görev verilmesi gerekiyor.

"Endişemiz parti"

"Kurultay için imza toplamak demeyelim ama önümüzdeki süreç Ekrem İmamoğlu'nun istinaf süreciyle birlikte farklı bir yere evrilebilir. Burada Ekrem Bey'e de bir sorumluluk düşecektir. Tabii ki cumhurbaşkanlığını kazanmak istiyoruz. Endişemiz parti. Bu ekibin ikinci, üçüncü, dördüncü aday meselesi yok parti konusunda sorunlar var. Aday konusunda en iyisi olacaktır. Bazı arkadaşların Erdoğan'la örtülü örtüsüz görüşmeler yaptığını düşünüyoruz. CHP pazarlık masasına konulacak bir parti değil. Bu kadar devlet kurumları tahrip edilirken tarihi bir görevimiz var.

"Erdoğan'la yürütülen süreç sıkıntılı"

"Önemli olan partiyi doğru çizgiye çekebilmek. Şu anda genel merkezde gördüğümüz dar yönetim dışında geri kalan, partide renkli sima kimi görüyorsanız bizimle aynı düşüncede. Bu ekip, Ekrem Bey'in ya da Kemal Bey'in bir hamlesini bekliyor. Kılıçdaroğlu kesinlikle belirleyici olacaktır. Erdoğan'la yürütülen süreç sıkıntılı.

"Bu ayağa kalkma sürecinden Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın'ın da haberi yoktu. Ateş püskürüyordu. İstanbul kanadından bir isim. Ona bile danışılmadı. Birçok kişinin partiyi tartıştırmamak için salona girdiğini düşünüyorum.

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar