CHP' lideri Özel, 'sürece' ilişkin konuştu: 'Demokratikleşme paketine varız, hodri meydan'

Gazete Pencere- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuştu.

Özel'in konuşmasına CHP'ye yeni bir katılımı duyurarak, "CHP ailesi büyümeye devam ediyor. 'Baba ocağının kapıları açık' dedik. Ankara 2'nci bölgemize güç verecek olan Adnan Beker'i baba evine katılmak üzere kürsüye davet ediyorum" sözleriyle başladı.

Beker, kısa bir konuşma yaparak, "Saha siyasetindeki tecrüben ile buradayım. Birlikte çalışıp partimizi iktidara taşıyacağız" ifadelerini kullandı.

Edip Akbayram'ı andı

Özel bugün cenaze töreni yapılan sanatçı Edip Akbayram'ı andı:

"Edip Akbayram yaşantısıyla bize örnek olan bir mücadele insanıydı. Cesaretini halktan alıyordu. Herkesin 'hoca efendi' diye peşinden koşanken, o FETÖ'nün ödülünü almamıştı."

Kartalkaya yangını: Unutmuyoruz, affetmiyoruz, hesap soracağız

Bolu Kartalkaya'daki yangını hatırlatan Özel, bir aileden 8 kişinin öldüğünü ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu büyük acı 40'ıncı gününde ilk gün 40 mum yanıyordu yüreğimizde şimdi söne söne bir mum kaldı. Yüreği taş kesenlere karşı bu salon ve bu salonla birlikte Kartalkaya'ya adalet isteyenler yüreklerinin altındaki bir mumu söndürmeyecek olanlardır. Biz o bir mumu Soma, Ermenek, Çorlu tren kazası, Sivas Madımak için de söndürmüyoruz. Nerede ahlaklı insanlar varsa onlara söz veriyoruz. Unutmuyoruz, affetmeyeceğiz ve teker teker hesabını sorcağız.

Özel konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Madımak faillerinin salıverilmesi

"Yüreğimiz Madımak için yanıyor dedik ama maalesef 35 canımızı yakarak öldürenlere yapılan muamele vicdanları kanatmaya devam ediyor. İçlerinden birinin AYM'ye yaptığı başvuru kendisi açısından sonuç verdi. Bir anda bütün Madımak katilleri için sonuç verdi. AYM'nin Can Atalay, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararlarını uygulamayanlar. AYM'nin Sivas katilleri için 'iyi halden yararlanabilirler, terör örgütü üyesi değiller' kararı üzerine aslında insanlığa karşı bir suç olduğun için zamanaşımından faydalanamazken zamanaşımından yararlandırdılar.

'Erdoğan yakanlardan biz yananlardan yanayız'

Sayın Erdoğan her zamanki gibi safını belli etmiş, Biz de zaten belli olan safımızı bir daha söyleyelim. Sayın Erdoğan görünen o ki Kartalkaya'da da Madımak'ta da yakanlardan yana, biz de yananlardan tarafız.

Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesi

Ramazan ayında onlarca işçi kendini Çayırhan'daki madenin içine kapattılar. Sebebi bugün yapılacak ihale. 1987 yılında maden açıldı ve gayet karlı bir şekilde işletilirken bundan 20 yıl önce bu maden özelleştirildi. Altın yumurtlayan tavuğu kestiler. 20 yıl boyunca bu şirket bu madenden gayet iyi para kazandı. Kesilen altın yumurtlayan tavuk dirildi. Bizim kümese geri girdi. Artık hepimiz için yeniden yumurtlayacaktı. Özelleştirmenin günü bitti. İşçiler 4 yıldır hallerinden memnun. Devlete buranın geçmesinin mutluluğunda geleceğe güvenle bakarken bu iktidar bir kez daha Çayırhan'ı özelleştirmeye altın yumurtlayan tavuğu kesmeye bunu kendisi borçlandığında dolarla doların enflasyonuyla faizlerle borçlanırken milletin malını birine verdiğinde bunu Türk lirası üzerinden 6 yıl faizsiz Türk lirası üzerinden 6 yıl taksitlere bölmeye niyetlendi ve 18 firma koştu, teklif aldı.

Madenciler yürüdüler. eylem yaptılar, açlık grevi yaptılar. 4 ay önce bu işi durdurdular. O gün hükümetten de birçok yetkili gidip sözler vermişti. Bugün özelleştirmenin ilk günü. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yöneticilerimizle milletvekillerimizle birlikte Çayıran işçilerine olabilecek en büyük desteği verdik. Belediye başkanlarımız hep birlikte gittiler.

Kol kola girdiler yürüdüler. Bundan sonra da Çayırhan madencilerini desteklemeye mücadelelerine omuz vermeye devam edeceğiz. Ama buradan bir kez daha rahmetle analım Deniz Baykal'ı. 1977'de anayasaya aykırı olarak peşkeş çekilen bütün madenleri özelleştirmişti. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Anayasaya göre madenler milletindir. Onları işletme görevi devletindir. Özelleştirmelerin tamamı haksızdır, hukuksuzdur. Cumhuriyet Halk Partisi gelecektir. Madenler yeniden milletin olacaktır.

Çağlayan'da bugün görülen davalar

Özgür Özel, Çağlayan'da bugün görülen davalara dikkat çekti, dayanışma içinde olduklarını şu sözlerle söyledi:

"Çok değerli Suat Toktaş’ın Silivri’de bugün özgürlüğüne kavuşmasını umuyoruz. Suçları Ekrem Başkanımızın uğradığı haksızlığa her seferinde 8 bin kişinin içinden bu bilirkişinin çıkmasına, bu tesadüfü bilirkişiye sormak için haber yapmak isteyen arkadaşlarımızı yargılıyorlar. Kuvvetli bir heyetle yanındayız. İstanbul Barosu’nu seçimle alamadılar. Şimdi bir terör yaftası yapıştırarak kayyım atamaya çalışıyorlar. Baronun davası var, oradayız."

Sürece dair değerlendirme: Tarihi sorumluluğumuzu taşıyarak takip ediyoruz.

Özel, Kürt sorununa ilişkin konuştu:

CHP olarak tüm meselelerim demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini savunan bir parti olarak, Sayın Bahçeli’nin 1 Ekim tarihinde DEM grubunun elini sıkması ile başlayan süreci dikkatle, özenle ve tarihi sorumluluğumuzu taşıyarak takip ediyoruz.

Her ne kadar sayın Bahçeli ve sayın Erdoğan CHP2nin tüm siyasi partilere duyduğu saygıyı DEM Parti’ye göstermişse, kayyım uygulamalarına karşı çıktığı için eleştirilmiş olsa bile. Terör örgütünün başının gelip konuşma yapmasını o örgüte heyet görevlendirilmesinin önünün açılması, o heyetin her bir üyesine telefon açılması, CHP’ye yapılan haksızlıklar üzerinden CHP’ye samimi bir özür bir özeleştiri vermemiş olsalar da, bu millete sırf sizin oyunuzu alabilmek için bir partiyi şeytanlaştırarak ve onlarala insani ilişkiler sürdürülmesini bile biz sizi kandırdık şimdi döndük dolaştık o elleri biz sıkıyoruz deseler de biz bunu vatandaşlarımızın vicdanına bırakıyoruz.

'Sorun demokratikleşme adımları atılarak çözülmeli'

Bu sorunun Meclis’te çözülmesini savunuyoruz. Bu sorunun demokratikleşme adımları atılarak, kanunlar yapılarak meclis çatısı altında çözülmesi gerektiğini bir kere daha ifade ediyoruz. Bu süreci tam bir şeffaflık, samimiyet, toplumsal mutabakatla çözülmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.

'Şehit aileleri ve gaziler için komisyon kurulsun'

CHP olarak başta şehit ailelerinin ve gazilerin onları temsil eden yapıların bu Meclis’teki komisyonda temsil edilmesini, Asla ve asla kişisel ya da partilerin çıkar ilişkilerinin bu sürece alet edilememesini, bu sürecin ikiye ayrılacağını... İlkinin, lazım olan yasaların çıkarılıp, antidemokratik yasaların düzeltilmesi, ikincil iş olarak mevcut yasaların kötü uygulamarına derhal son verilemesi gerektiğini savunuyoruz. Bu sürecin 2015’te olduğu gibi Erdoğan’ın o dönem 'işler iyiye gidecek kimseyle paylaşamam' diyerek nasıl felakete sürüklendiğini, bugün de 'Aman bu işler kötüye gidebilir Devlet bey üzerinden yürüsün, ben kenarda durayım günü gelince nemalanayım' bakış açısının aynı sakat aynı yanlış bakış açısı olduğunu ifade ediyorum.

Numan Kurtulmuş'a çağrı: 'Sorumluluk almalı'

Dolmabahçe'de masa kurulup canlı yayın hazırlıkları yapılırken Erdoğan tarafından inkar edildiğini hatırlatıyoruz. Bu süreci 'Erdoğan doğru yönetiyor' diyenlere hatırlatıyorum; Erdoğan'ın Dolmabahçe mamasındaki tüm aktörlerle yine aynı masada olduğunu hatırlatırım. Müzakerelerin devlet tarafından yürütüldüğünü söylediğimizde DDM'den yalanlama yaptılar. Açık çağrı yapıyorum; Öcalan'a bir sihirli değnek değmesi ile, her şey yoluna girecek denmesiyle çözülmez, bunun gerçekliği yok. Böyle bir sorun çözülecekse demokratikleşme ile Meclis çatısı altında çözülecek. Gazeteciler, Gezi tutukluları, Kürdü Türk'ü yerel yönetimciler içerideyken, kayyım uygulamaları devam ediyorken bu ülkede bir çözüm mümkün olmaz. Çıkar ilişkilerine dayalı bir ilişki olursa bu işin sonunda Kürtler de Türkler de kaybeder. 2015'te doğru bir süreç yönetilmeseydi, o günden bu güne akan kan, gözyaşı olmazdı. Despotik bir iktidar herkesi pataklayıp hapse tıkacak, sonra da demokratikleşme konuşulacak. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sorumluluk almalıdır. Al ver pazarlığının içinde olmadık, sonunda da olmayız. Bu yol ancak tam demokrasi ile olur. Kim Kürt sorunu çözülsün istiyorsa, bilhassa DEM Parti, demokratikleşme paketinde yer almalıdır. Demokratikleşme paketine varız, kim geliyorsa hodri meydan."