CHP lideri Özel: Her sabah bambaşka bir gündemle uyanıyoruz

CHP lideri Özel: Her sabah bambaşka bir gündemle uyanıyoruz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Eskişehir'de düzenlenen Eğitim Zirvesi'nde yükseköğretim sorunların ele alındığı panele katıldı. Burada konuşan Özel, "Ülkemizin gündemi o kadar hızlı değişiyor ki neredeyse her sabah bambaşka bir gündemle uyanıyoruz” dedi.

Panele CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Eskişehir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile çok sayıda partili katıldı.

“Bambaşka gündemle uyanıyoruz”

Panelde konuşan Genel Başkan Özgür Özel, Esenyurt Belediye’sinde yaşanan kayyım atamalarıyla ilgili konuştu.

Her güne yeni krizlerle başlanıldığına dikkat çekerek, “Bugün Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen hocamızın ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ülkedeki tüm sorunlara çözüm üretme ve iyilikleri anlatma çabasını yansıtan bu toplantı, ortak akılla yürütülen çalışmalardan biridir. Bugün, YÖK'ün kuruluş yıl dönümü ve bu toplantıya bölgemizin Başkan Yardımcımız Fuat Özçağdaş’ın da katılmak istediğini, partimizin bu toplantıya verdiği önemi vurgulamak için burada bulunmak istediğini biliyoruz. Ancak ülkemizin gündemi o kadar hızlı değişiyor ki neredeyse her sabah bambaşka bir gündemle uyanıyoruz” dedi.

“Bu olay nedeniyle kampımızı iptal ettik”

'Esenyurt'ta Türkiye’nin en büyük ilçelerinden birinde, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanına yapılan saldırının' ardından, gündemlerinin tamamen değiştiğini vurgulayan Özel, şöyle devam etti:

“Bu olay nedeniyle kampımızı iptal ederek İstanbul'a geçmek durumunda kaldık. Parti yönetim kurulumuz, meclis grubumuz ve diğer kurumsal organlarımızla birlikte İstanbul’da toplandık. Olağanüstü bir durumla karşı karşıya kaldığımız için olağanüstü adımlar atmak zorundaydık.

Ancak bu toplantıyı iptal etmememizin bir sebebi var. Mustafa Kemal Atatürk, Temmuz 1921’de, Kurtuluş Savaşı’nın en zor günlerinde, Yunan ordusunun Kütahya’dan Ankara’ya doğru ilerlediği bir süreçte bile eğitim politikalarını tartışmak için zaman yaratmıştı. En olağanüstü gündemlerde bile eğitim konusunu konuşmak, kurucu irademizin bir göstergesidir. Bu yüzden, bugün tüm ağır siyasi gündeme rağmen Eskişehir’deyiz. Maalesef, ülkemiz adalet krizini derin bir şekilde yaşıyor. Adaleti, hukuku, demokrasiyi, eşitliği öğretenler; yerel yönetim, güvenlik politikaları ve iletişimi öğreten akademisyenler, ülkemizin çağdaş bir şekilde yönetilmesi için gerekli olan nitelikli bireyleri yetiştiriyor. Ancak bugün, akademik özerkliğin askıya alınması ve kayyum atamaları gibi durumlar, bu değerli akademisyenleri hedef alıyor. Kazanılmış hukuki haklar bile yerine getirilmiyor. Ben, programın açılış konuşmasını yaparken, burada üretilen sonuçların çok anlamlı olacağına inanıyorum. Bugün, YÖK’ün kuruluşunun üzerinden 43 yıl geçti. 1980 darbesinden önce Türkiye’de özgür bir tartışma ortamı vardı, sendikal haklara sahip işçiler bulunuyordu. Ancak darbenin ardından, düşünce özgürlüğünü baskı altına almayı hedefleyen bir sistem kuruldu. Yükseköğretim Kurumu (YÖK), sosyal demokrasiye, farklı düşüncelere tahammülü olmayan bir yapının ürünü olarak kuruldu ve üniversitelerin özerkliğini sınırlayan bir vesayet makamı olarak yapılandırıldı. Kurulduğu andan itibaren, üniversitelerin her adımında bu anlayış hakim oldu ve akademik özgürlükler giderek kısıtlandı."

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar