AKP'li Metiner: Erdoğan sürecin eski tarz bir çözüm süreci olmayacağını kesin dille duyurdu
Erdoğan'ın 30 Ekim Çarşamba günkü AKP grup toplantısında yaptığı konuşmayla son noktayı koyduğunu söyleyen Metiner, "Tarihi bir manifesto sundu. Çözümün de açık adresini gösterdi. Cumhurbaşkanımız Bahçeli’nin yaptığı tarihi çağrının arkasında olduğunu ifade etti. Ama muhatap olarak ne Kandil’i ne de partisi DEM’i görmediklerini alenen duyurdu. En önemlisi elindeki silahı siyasi sonuç devşirmek için kullanan Kandil’e hiç bir çağrılarının olmadığını/olmayacağını ilan etti. 'Bizim muhatabımız doğrudan Kürt kardeşlerimizdir' dedi. Yüzünü doğrudan Kürt kardeşlerine çevirip tarihi bir konuşma yapan Erdoğan 'Size uzattığım eli sımsıkı tutun' dedi," değerlendirmesinde bulundu.
"Eski tarz bir 'çözüm süreci'nin olmayacağını kesin bir dille duyurdu"
Erdoğan'ın sözlerini "Kandil-DEM cephesinin 'Mecburiyet-mahkumiyet' anlayışı üzerine oturttuğu o müzakereci ve pazarlıkçı tutumunu buruşturup çöpe attı," diye yorumlayan Metiner şöyle yazdı:
"Sürecin asla onların öngördüğü doğrultuda olmayacağını, yani eski tarz bir 'çözüm süreci'nin olmayacağını kesin bir dille duyurdu.
Erdoğan-Bahçeli liderliğinde kadim devlet aklına dayalı yeni bir sürecin başladığının ve sürece katkı sağlamak isteyen herkese de kapıların açık olduğunun ifadesiydi bu.
Kapılar, 'Mecburiyet-mahkumiyet' anlayışı ekseninde ortaya konulan şımarıklıklara, tehditlere, dayatmalara, en önemlisi silah marifetiyle siyasi sonuç devşirmeyi amaçlayan tüm arayışlara tamamen kapatıldı.
Silahların koşulsuz bırakılması halinde sorunun çözümünü sağlayacak siyasi kapıların ise ardına kadar açık bırakıldı.
Süreç ilan edilen devlet aklının öngördüğü şekilde devam edecek.
Tek şart, silahların koşulsuz bırakılması ve yalnızca siyasetin esas alınması.
Bu bir yeni süreç.
Merkezinde sadece Türkiye aklının olduğu bir süreç.
Sadece Türkiye Kürtlerini değil Suriye ve Irak Kürtlerini de kazanmayı amaçlayan yeni bir siyasal aklın devreye alınması sürecidir bu.
Kadim devlet aklının güncellendiği bir yeni süreçtir bu.
Kürtlerin taleplerinin veya Kürtlerle ilgili taleplerin PKK-DEM muhatap alınarak asla konuşulmayacağının altının çizilmesi bu yeni sürecin ruhunu oluşturuyor.
Bu çok doğru ve isabetli bir siyasal aklın ürünüdür."