Sancaktepe'de üç kardeşin hayatını kaybettiği kaza belediyenin ihmali mi; "bekçimiz var ama mesai bitiminde ayrılmış"

İstanbul Sancaktepe'de pazartesi günü kaybolan Berat, Baran ve Batuhan Sağın kardeşlerin bedenleri Birlik Cemevi inşaatının su dolu temelinde bulundu. Üç kardeşin topları temele kaçtığı için birbiri ardı sıra suya girip can verdikleri düşünülüyor.

Birlik Cemevi'nin temeli Sancaktepe Belediyesi tarafından 30 Temmuz'da atıldı. İki ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen inşaata devam edilmedi. Etrafı saclarla çevrilen inşaat o halde bırakıldı. Şantiyede yalnızca mesai saatinde nöbetçi görevlendirildiği anlaşılıyor.

Sözcü'den İsmail Saymaz AK Partili Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü'ye facianın nedenlerini sordu.

Döğücü'nün Saymaz'a verdiği demeç şöyle:

"Geçen 30 Temmuz'da temel atmışsınız. Neden burası böyle kaldı?

Ş.D.: Buranın iki yıldır çalışmasını yapıyoruz. Cemevimiz “Bir an evet temelini atalım” dedi. Yeri belirlediğimiz için yapalım istedik. Ödeneklerimizi ayarlama süreci derken yağmurlar oldu. Ama önlemleri almışız. Etrafını kapatmışız.

Saclarla çevrili ama bu yeterli değil ki.

Ş.D.: Bekçimiz var ama hırsızlığa konu olacak malzeme gelmediği için mesai bitiminde ayrılmış.

– Yani gün boyu duran bir bekçi yok.

Ş.D.: Akşam duran bekçimiz olması gerekiyordu.

– Neden yok?

Ş.D.: Araştıracağım. Üzüntü içindeyim. Önlemlerin ne vaziyette olduğunu araştıracağım.

– Çocuklar daha önce de girebiliyormuş, öyle anlaşılıyor.

Ş.D.: Daha önce giren kimse yok. Zannediyorum saclardan birini çekmişler. ‘Topları kaçtı' deniyor.

– Ama gündüz gidiyorlar.

Ş.D.: Saat 6-7 civarı. Çünkü okulda top oy oynuyorlarmış. Anneleri başında olmayan çocuklarmış. Anneleri bırakmış gitmiş. Babaları eski hükümlü bir kardeşimiz. Hepsine taziye vereceğiz. Çok üzüldüm.

– 30 Temmuz'da temeli atılmış. Neden devam etmedi?

Ş.D.: O süreçleri oluşturuyoruz. Malzemeler, vesaireler, biliyorsunuz, hemen başlamıyor. Valilikle yapacağımız bir yer. Bürokrasiyi biliyorsunuz.

– İnşaat da sizin tarafınızdan yapılıyor, güvenlik de sizin tarafınızdan sağlanıyor. 

Ş.D.: Tabi, sorumluluğu alıyoruz. Gerçekten üzgünüm. Ama öyle yoldan gelip geçenin ayağının kayıp düşeceği yer değil. Kapatmaları yapmışız. Yağmurlardan dolayı maalesef…"