Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

“Usta değilim, bir ömürlük misafir ve çırağım”

Yaptığı müzik ruhuma öyle bir işliyor ki bedenim siliniyor sadece ruh olarak kalıyorum bu dünyada. Ve onun sazından ve sesinden çıkanlar bir ışık saçıyor bana, yaşadığım coğrafyaya ve tüm insanlığa… Suskun bir derviş gibi duruyor benim hayatımda, konuşmasını sadece sanatıyla yapıyor; bu sanatın içinde iyilik, güzellik var ve uzun bir hayatı anlama arayışı… İçinden kötülük geçmeyen, pamuklara sarmalanması gereken az insandan biri o;  kendi halinde, derdinde ve müziğinde yaşıyor gibi. Dünya çapında bir virtüöz olmasına rağmen bunu kabul etmeyen mütevazılıkta kalabilmesi bile insanı şaşırtıyor; çünkü şaşmaz kalkmaz bir Allah, o nasıl böyle olabiliyor, kalabiliyor? “Hâlâ öğreniyorum, usta değil hayat boyu çırağız” diyen bir duruşta yaşamını kendi halinde sürdürüyor yıllardır. 

Kendisini yıllar önce bir televizyon programında ağırlamıştık, o gün dün gibi aklımda çünkü dünya gözüyle tanışma fırsatım olmuştu. Sonra yıllar geçti ve bir kez daha İzmir’de festivalde karşılaştık. Yine elim ayağım titredi, yanına iliştim ve röportaj yapmak istedim. “Ben konuşmayı tercih etmiyorum, sorularını gönder yazılı gerçekleştirelim” dedi. O kadar çok soru vardı ki aklımda ve uzun uzun bir sohbet ‘Bir Ömürlük Misafir” olduğumuz bu dünyada Erkan Oğur röportajımın olması yeterdi ama değil mi? Nasıl olsa kendisi sazıyla, sesiyle anlatıyor bize her şeyi, ifade ediyor en derin duyguları… Siz röportajımızı okurken Erkan Oğur günü ilan edelim bugünü, en güzel eserlerini dinleyelim ve şifa bulalım isterim. Sonrasında zaten kim olduğumuz hiç önemli değil, hepimiz “İyi ki varsınız Erkan Oğur” diyeceğiz.  

Virtüözlük meselesini konuştuğum kişilerden hep sizin isminizi duydum. En önemli gerekçe olarak da hayatınızı sazınıza adadığınız, sürekli çalıştığınız ve özel hayatınızın olmadığını söylediler. Ve virtüöz olmak için de böyle yaşamak gerekir dediler. Sizin özel hayatınız hiç yok mu, gerçekten hayatınızı sanatınıza mı adadınız? 

Ben virtüöz değilim ve olmak için uğraşmadım; çünkü bir müzik aletini yenmek mümkün değildir. Belki belli seviyelere ulaşılabilir, insanlar bu kişilere virtüöz diyebiliyorlar, ama gerçek virtüöz doğanın kendisi, bütün mucizeleri ile tüm varlıklar, gözümüz, kulağımız, hücrelerimiz kâinatın virtüözüdür. Müzik konusunda çalışkan birisiyim ama hedefim tembellik. Herkesin özel hayatı gibi benim de özel hayatım var, o da müzik. Var olmak zaten sanatın kendisi!


Pes etmeyi düşündüğünüz zamanlar oldu mu?

Pes etmek söz konusu bile değil, çünkü yenik geldim.

Ustalık, virtüözlük mertebesine eriştiğinizi nasıl anladınız? 

Usta değil hayat boyu çırağız, mertebesi söz konusu değil.

Siz çok mütevazı birisiniz ben buradayım diye ortalarda dolaşmayan üstelik de ermiş gibi bir duruşunuz da var. Şöyle ki Mazlum Çimen anlatmıştı; ada vapurunda giderken sazınızı tıngırdatıyormuşsunuz, orada bulunanlar “Biraz daha çalış, başaracaksınız” demişler, siz sadece gülümsemişsiniz. Sizin yapınız mı böyle yoksa işinizde virtüöz olmak böyle bir duruş mu sağlıyor?

Bostancı - Kınalıada arası 20 dakikalık vapur yolculukları özlediğim ve bu daracık süreye çok çalışma sığdırdığım zamanlardı. O ortamda birlikte yolculuk ettiğimiz insanların ne düşündüğü kendi tasarruflarındadır.


Bu ustalığa erişmenizi nelere bağlıyorsunuz yetenek, eğitim, şans, çok çalışmak vb.  

Usta değilim, ''müzik severim'', bir ömürlük misafir ve çırağım.

Sizin ustanız kimdi ya da kimlerdi, kimler el verdi?

Ustam sessizlikti, kendi kendimin çırağıyım.

Bodrum’daki müzik okulunuzdan bahseder misiniz, nasıl bir oluşum ve neler yapıyorsunuz orada?

Gümüşlük'teki müzik çalışmalarımız, müzik, bilgi, deneyim, tecrübe paylaştığımız bir ortamdır.

Herkesle çalışır mısınız? Sizin bu konuda ölçütünüz ne? İbrahim Kalın ile yaptığınız çalışma bazı çevreler tarafından çok eleştirildi. Siz gelen eleştiri ve yorumları nasıl karşıladınız? Kendisiyle çalıştığınıza pişman oldunuz mu? 

Dürüst ve yaptığı işi sevdiğini hissettiren herkesle, paylaşım içerisindeyim. Ülkemizin kültür sanat politikalarının çok çok yüksek düzeylerde olmasını diliyorum. 

Kendinizi alanınızın en iyisi olarak görüyor musunuz ve neler hissediyorsunuz? 

Sadece bir müzik emekçisiyim, hislerim uykudaki rüyalarım.


Bu yolculukta pes ettiğiniz an ve unutamadığınız en güzel an?  

Bu bitmeyecek bir yolculuktur, el verdiğimiz anlar en güzel anlardır.

Bir seçim şansınız olsaydı yine aynı alanda aynı kişi mi olurdunuz?

Bir seçim şansım olsaydı, dünyaya gelmezdim.

Başka bir ülkede yaşamak ve aynı konumda olmak ister miydiniz, hayatınızda neler değişirdi?

Başka bir ülkede yaşamak istemem, kendi ülkemde herhangi bir konumda olmam yeterlidir. Hayatımızda Ay da var, Güneş de var.

Gençlere tavsiyeleriniz neler olur? Tabir yerindeyse kaç fırın ekmek yemeliler ve aynı fırından mı ekmek yesinler? 

''GENÇ'' demek hayatın başındaki zenginlik demek, kıymetini bilsinler, zamanı iyi değerlendirsinler, çok çalışıp öğrenmekten usanmasınlar. Fırından bir taze ekmek yeter.


Tek cümle ile başarı nedir? 

Karıncanın ayak seslerini duyabiliyorsanız, başarılısınızdır.

Bugünkü Erkan Oğur yıllar önce çocuk Erkan Oğur ile karşılaşsa ona ne söylerdi ve nasıl bir karşılaşma olurdu bu? 

Ben kendimle karşılaşamam,  herkes bir tane.

Yeni projeleriniz neler? 

Müzik tasarımı ve eğitim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi