Mutlu Hesapçı

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlendiği İstanbul Müzik Festivali başlıyor. Festival 6-24 Haziran tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festivale dair detayları İstanbul Müzik Festivali Direktörü Efruz Çakırkaya ile konuştuk. Müziğin iyileştirici gücüyle güzel zamanlar geçirmenizi dileriz, herkese iyi festivaller.

● 50. yaşını kutlayan ve İKSV’nin ilk festivali olma özelliği taşıyan İstanbul Müzik Festivali başlıyor. Nasıl bir heyecan içindesiniz, duygularınızı öğrenebilir miyim?
Hepimiz gerçekten çok heyecanlıyız. İstanbul Müzik Festivali, hem çocukluk ve ilk gençlik yıllarını İstanbul’da geçiren birkaç jenerasyon için gerçekten büyük anlam ifade ediyor. Bu festivalle büyümüş, şehrin o yıllarını anımsayan anlatan büyüklerimizden dinlediğimiz olağanüstü hikâyeler var. Şimdi bizler; perde arkasındaki festival emekçileri, bu büyük şölenin gerçekleşebilmesi için elini taşın altına koyan tüm sponsor ve destekçileri, sahne üstündeki sanatçıları ve en nihayetinde salonları dolduran izleyicileri olarak bu geleneğin son sevdalılarıyız. Bu yılki 50. yıl özel projelerimizden biri, 50 yılın arşiv fotoğraflarının paylaşıldığı bir Instagram hesabı. @iksv_albumleri isimli hesapta, festivalden kimlerin gelip geçtiğini gördüğünüzde yarım asırdır ne kadar önemli bir iş başarıldığını anlıyorsunuz. Aynı şekilde web sayfamızda 1. İstanbul Festivali’nden günümüze tüm yıllara ait festival kataloglarının dijital versiyonlarına erişmek de mümkün, onları incelerken çok acayip bir zaman tüneline girmiş gibi hissediyor insan. Bunun bir parçası olmak, müziğe, şehrin kültürüne ve bu şehrin insanına bir anlamda hizmet ediyor olmak gerçekten büyük gurur.
Festivalin bu yılki teması ‘İstanbul’
● Festivalin temasını nasıl belirlediniz? ‘İstanbul’ teması neyi ifade ediyor?
Geçtiğimiz 50 yıl süresince şehrin kültürel hafızasında büyük yer edinen İstanbul Müzik Festivali’nin, bu önemli kutlama yılında temasını İstanbul’a, zengin tarihi boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış ve nice sanatçıya ilham vermiş bu güzel ve özel şehre adamasını istedik. İsmini, enerjisini ve esinini dünyanın bu en büyülü şehrinden alan festival, 50. programında, ‘İstanbul’ temasıyla şehrin çoksesli, çokdilli, çokkültürlü yapısına adanan, zaman zaman geçmiş festivalleri de anımsatan özel projelere ve repertuvarlara yer verecek.
Bu yıl festivalin çok renkli afişi de; 1. İstanbul Festivali’nin afişinden ilham alınarak oluşturuldu. Tasarım, İstanbul’un kültürel çeşitli katmanlarını, çok renkliliğini ve şehrin dinamizmini vurguluyor. 1. İstanbul Festivali’nin renkli dünyasına ve İstanbul vurgusuna gönderme yapan afişimizin içinde, İstanbul silueti arasında bir 50 sayısının da saklı olduğunu göreceksiniz. Festival afişimizi hazırlayan ajans Muhabbet’e ve yaratıcı ekibine de buradan bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Bu yılki ‘Onur Ödülü’ Prof. Özkan Manav’a; ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ ise Tan Dun’a veriliyor
● Bu yılki ödüller kimlere veriliyor ve müzik dünyası açısından bu iki ismin önemi nedir?
Festival 2003 yılından bu yana her yıl klasik müzik alanına önemli hizmetleri olan besteci ve müzisyenlere teşekkür mahiyetinde ‘Onur Ödülü’ ve ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ veriyor. Bu yıl festivalin Onur Ödülü’nü; eserleri ulusal ve uluslararası arenada birçok sanatçı ve topluluk tarafından seslendirilen, üretimleriyle Türkiye çağdaş müziğine katkılarda bulunan, 1999 yılından bu yana Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda ders veren besteci ve eğitimci Özkan Manav’a; Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü ise klasik müzik, multimedya performansı ve Doğu ve Batı geleneklerinin sınırlarını aşan yaratıcı repertuvarıyla dünya müzik sahnesinde silinmez bir iz bırakmış, Grammy ve Oscar/Akademi Ödülü gibi günümüzün en prestijli ödüllerini kazanan UNESCO Global İyi Niyet Elçisi, Çinli besteci ve şef Tan Dun’a sunuyoruz.

Festivalin programında neler var?
● Bugüne kadar dünyanın her yerinden sanatçıyı müzikseverlerle buluşturdunuz. Bu yıl hangi müzisyenlerle buluşacağız, festivalin programında dikkat çeken isimler kimler ve özellikle önereceğiniz konserler neler?
Yarım asırlık tarihinde Türkiye’den ve dünyanın pek çok farklı ülkesinden 45 bine yakın sanatçı ve topluluğu 3,5 milyonu aşkın izleyiciyle buluşturan İstanbul Müzik Festivali, 50. yılında prestijli senfonik orkestraları, yıldız solistleri, her biri sazının üstadı çok kıymetli müzisyenleri ağırlayacak. Bu yıl 75. yılını kutlayan ünlü Alman topluluk Deutsches Symphonie-Orchester Berlin, bir divayla – Avusturyalı lirik soprano Anna Prohaska’yla sahnede olacak. Ülkemizin ilk senfonik topluluğu Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ünlü Fransız çellist Gautier Capuçon’a eşlik edecek. “Aşkın Yüzleri” başlıklı konserde, en parlak kontrtenorlardan biri olarak tanınan Jakub Józef Orliński, başarılı İtalyan topluluk Il Pomo d’Oro eşliğinde İtalyan operalarının en dramatik, en dokunaklı aryalarını seslendirecek. Amsterdam Sinfonietta olağanüstü genç bir çellistle, Anastasia Kobekina ile festivalde yer alacak. Klasik dışı içerikleri olan ‘Ey Güzel İstanbul Benim Sevgili Yarim’ başlıklı konserde Lavtacı Hristo Ağa, Yesari Asım Arsoy, Refik Fersan ve Münir Nurettin Selçuk gibi bestecilerin İstanbul’un semtlerini müzikle tasvir ettiği eserleri SSM Fıstıklı Teras’ta Türkan ve İbrahim Suat Erbay’dan dinleyeceğiz. 11 ve 18 Haziran’da Fenerbahçe ve Yıldız Parkı’nda İstanbul halkına ücretsiz olarak sunacağımız çocuk atölyeleri, etkinlikler ve konserler de kaçırılmamalı.
● Bu yıl kaç solist, grup ve orkestrayı ağırlayacak festival?

50. İstanbul Müzik Festivali, “İstanbul” temasıyla üç hafta boyunca 12 farklı mekânda Türkiye ve yurtdışından 65’in üzerinde solist, topluluk ve orkestrayı ağırlayacak.
    Festival mekanları
    ve yıllar sonra yeniden AKM’de
    ● Konserler hangi mekânlarda gerçekleşecek? Fiyatları nasıl belirlediniz ve bilet satışları ne durumda?
    Uzun yıllar süren bekleyişin ardından nihayet açılan Atatürk Kültür Merkezi’nde 7 konser gerçekleşecek. Festival izleyicisinin aşina olduğu Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Süreyya Operası, İş Kuleleri Salonu, Fransız Sarayı, Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras, Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi gibi mekânların yanı sıra, bu yıl festivalde ilk kez kullanacağımız Harbiye Saint Esprit Katedrali, Hemdat İsrail Sinagogu, Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi ve Moda Meryem Ana Asompsiyon Kilisesi gibi İstanbul’un en büyülü kültür mirasları olan enfes mekânlarda da konserler gerçekleşecek.
    Uluslararası sanatçı ve toplulukların davet edildiği bu boyutta bir festival düzenlemek ne yazık ki içinde bulunduğumuz ekonomik buhranda oldukça zor oluyor, tahmin edersiniz. Bilet fiyatlarında geçtiğimiz yıla göre, enflasyona oranla oldukça az bir artış yaparak izleyiciye bu farkı minimumda yansıtmaya çalıştık. Bu yıl 80. kuruluş yılını kutlayan Eczacıbaşı Holding’in değerli desteğiyle öğrenciler için 10 TL’ye satışa sunulan Eczacıbaşı Genç Bilet ile gençlerin hayata katılımını ve sanata erişimini kolaylaştırmaya çalıştık. Ayrıca konservatuvarların müzik ve şan bölümü öğrencileri, bu yıl da festival konserlerini rezervasyon yaptırarak ücretsiz takip edebiliyor. Biletleri biten ya da azalan konserler var, müzikseverlerin bir an evvel programdan izlemek istedikleri etkinlikleri belirleyerek koltuklarını garantilemesini tavsiye ederim.
    ● İstanbul Müzik Festivali’ni 50 yıldır yaşatan müzikseverlerle aranızda nasıl bir bağ var?
    Çok güçlü bir bağ olduğu kesin! Ne mutlu ki çok uzun yıllardır İKSV’nin düzenlediği festivalleri, etkinlikleri büyük bir sadakatle takip eden, orada bizimle olmaktan haz duyan, kendini bu ailenin bir parçası hisseden izleyicilerimiz var. Bizler de onların beklentilerini boşa çıkarmamak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.