Hibritler 15 Yıl Daha Pazarı Domine Eder

DÜNYANIN en çok hibrit otomobil satan markası Japon Toyota’nın Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, elektrikli otomobiller için teknolojinin hızla değiştiğini ancak önünde birçok zorluk olduğunu belirterek, “Kişisel fikrim, 2035 yılı tüm bunların hallolması için dar bir zaman gibi gözüküyor. Bu tarih Avrupa’nın tarihi. Türkiye için baktığımızda ara geçişte ancak yeni bir batarya bulunursa olabilir. Dolayısıyla bu ara geçişte hibrit halen en rasyonel çözüm. Tam elektrikliye geçiş sürecinde hibritlerin 15 sene daha pazarı domine edeceğini düşünüyorum” yorumunu yaptı.
Avrupa'da ÖTV Yok
Bugün elektrikli otomobillerin insanların ancak 2. veya 3. otomobili olduğunu kaydeden Bozkurt, tam elektriklilerin birinci araç olarak tereddütsüz bir şekilde müşteri tarafından kabul edilmesinin menzilin artmasına, aracın toplam maliyetinin satın alınacak seviyede olmasına bağlı olduğunu belirtti. Avrupa ile aynı vergi ve teşvik sistemine de sahip olmadığımızı hatırlatan Bozkurt, “Avrupa’da hem ÖTV yok, hem de ilaveten elektrikli araçlarda kimi uygulamalarda 7 bin 500 Euro seviyesinde teşvikler söz konusu. İnsanın aklına gelmiyor değil; tüm satışların elektrikli araca döndüğü bir ortamda, devlet şu anda elde ettiği ÖTV gelirlerini ne ile ikame edecek? Bu yüzden elektrikliye geçiş kademeli olarak yapılmalıdır” dedi.
2050’de Sıfır Emisyon
Bozkurt, Toyota olarak hibrit üretmeye devam edeceklerinin altını çizerek şunları söyledi: “Bunun yanında hidrojeni de geliştireceğiz. Bugün Toyota’nın kendi satışları içerisinde hibrit oranı yaklaşık yüzde 30’larda ve bu çok önemli bir rakam. Toyota’nın 2050 yılı hedefi sıfır emisyon biliyorsunuz. Ancak, sadece araçlarda değil, 360 derece tüm ekosistemde sıfır emisyonu konuşuyoruz. Yani aracın kendisinin karbon salımı dışında, üretimden lojistiğe, yan sanayiden geri dönüşüme kadar tüm sistemde sıfır emisyon hedefine ulaşmak için planlama yapılmaktadır.”

STOKTA SAKLANMAZ GALERİYE SATILMAZ!

ALİ Haydar Bozkurt, araçların stok alanlarında saklanması ve bayilerin galerilere araç satıyor iddialarını da cevaplandırdı. Bozkurt şöyle konuştu: “Stoklarla ilgili olarak; bizim marka olarak amacımız araç satmak. Birincisi; satmadığımız zaman bir gelirimiz ya da kârımız olmuyor. İkincisi; bütün markaların stok alanları herkes tarafından görülebilir yerlerdedir, araçla yoldan geçerken bakılınca stok alanlarının boş olduğunu görmek mümkündür. Kimsenin stok alanı yeraltında veya kapalı alanda değil, Galerilere satışa gelirsem, hem distribütörler, hem bayiler, elindeki aracı nihai kullanıcıya satmayı tercih ederiz. Çünkü o müşteriyle artık yıllar sürecek bir ilişki başlar. Servise gelir, sigorta ve kasko satılır, aksesuar alır, kış lastiği alır, aracını ikinci el olarak alır, yerine yenisini veririz. Oysa galeriye satılan aracın müşterisi kimdir, elimizde hiç bir bilgi olmayacaktır. İddia edildiği gibi istenmeyen örnekler belki zaman zaman yaşanıyor da olabilir, ama tüm bayilerin devamlı olarak bunu yaptığı şeklinde ifade edilmesi, işini doğru yapanları da zan altında bırakmaktadır.”

13.6 MİLYAR DOLARLIK
BATARYA YATIRIMI

ALİ Haydar Bozkurt, Toyota’nın bir taraftan hibrit ve hidrojen teknolojilerine yatırım yaparken diğer taraftan da batarya yatırımlarını artırdığını belirterek, “Toyota, elektrikli araçlarda daha fazla ihtiyaç duyulacak bataryaları geliştirmek için 2030 yılına kadar yaklaşık 1.5 trilyon yen (13.6 milyar dolar) yatırım gerçekleştirecek. Markamız batarya üretimi konusunda da liderliği hedefliyor. Üretilecek bataryalar şu ankilerle karşılaştırıldığında, araç başına yüzde 50 oranında daha düşük maliyet elde edilmesi planlanıyor. Bu bataryalar daha yoğun enerjiye sahip, daha hızlı şarj oluyor ve alev almaya daha az meyilli” dedi.

ARAÇ OLSAYDI PAZAR 850-850 BİN OLURDU

TOYOTA Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, iyi senaryoya göre çip sıkıntısının kasım ayından sonra toparlanmaya başlayacağını, kötü senaryoya göre ise 2022 sonuna kadar uzayacağını düşünüyor. “Bırakın yıl sonunu bir hafta sonra ne kadar araç alacağımızı bilemiyoruz” diyerek içinde bulundukları zorluğu aktaran Bozkurt, “Üretime bağlı olarak bize adet verilmediği müddetçe bu yılla ilgili tahmin yapmayı şahsen havada buluyorum. Bu krizden olabildiğince az etkilenerek bu yılı kapatmaya çalışıyoruz. Ağustos ayında yapılan ÖTV barem güncellemesinin de etkisiyle, bütün markalar istediği kadar araç bulabilseydi pazar 800-850 bin bandına oturabilirdi. Ama şimdi tahmin yapmak çok zor” yorumunu yapıyor.

OTOMOBİL İHRACATI EYLÜLDE %29 DÜŞTÜ

ULUDAĞ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv endüstrisinin eylül ayı ihracatı otomobildeki tedarik sıkıntılarına bağlı yüzde 5,2 düşüşle 2 milyar 467 milyon dolar oldu.
Eylül ayında tedarik sanayinin ihracatı yüzde 7 artarak 1 milyar 48 milyon dolar olurken, otomobil ihracatı yüzde 29 azalarak 642 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 17 artarak 570 milyon dolar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı da yüzde 26 azalarak 118 milyon dolar oldu. Böylece bu yıl ocak ve temmuz ayından sonra 3’üncü gerileme yaşandı. Buna rağmen Ocak-Eylül 2021 dönemi ihracatı yüzde 24 artışla 21 milyar 248 milyon dolara uluşarak, Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer aldı. Aylık bazda ise otomotiv bu yıl 3’üncü kez liderliği kaptırdı. Eylül ayında çelik endüstrisi birinci sırada yer alırken, otomotiv ikinciliğe geriledi.
İngiltere İlk Sırada
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, eylülde en büyük ülke pazarı bazında bir de değişim yaşandığını vurgulayarak “Birleşik Krallık, otomotivde en büyük ihracat pazarımız olan Almanya’yı bu yıl ilk kez geçen ülke olarak ilk sıraya yükseldi. Birleşik Krallık’a ihracatımız yüzde 20 arttı. ABD ve Rusya’ya da çift haneli ihracat artışımız sürdü” dedi. Eylülde Almanya, Fransa ve İtalya’ya ise ihracatımız düştü.