Medyada teğmenler kavgası: Bu tiplerden özür bekliyor değiliz

Medyada teğmenler kavgası: Bu tiplerden özür bekliyor değiliz
Gazeteci Müyesser Yıldız, Teğmenlerin kılıç çatma töreninden sonra soruşturma başlatıldığı haberini ilk kez duyurmasına tepki gösteren Gazeteci Nedim Şener’i yazdı. Yıldız, “Bu tiplerden özür bekliyor değiliz” dedi.

30 Ağustos'ta Kara Harp Okulu'ndaki resmi mezuniyet törenin ardından teğmenlerin ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' diye slogan atmaları ve kılıç çatmaları nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu'ya TSK’dan ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevkine yönelik tebligat yapılmıştı.

30 Ağustos’taki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin resmi kısmı bittikten sonra bir araya gelerek kılıç çatıp Subay Andı’nı okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen 5 teğmenden sonra Okul’daki üç komutan da TSK’dan ihraç edilmek üzere Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi.

Teğmenlere yönelik soruşturmayı ilk duyuran Gazeteci Müyesser Yıldız, ilk haberinden sonra kendisini hedef alan isimleri yazdı.

Gazeteci Müyesser Yıldız, Teğmenlerin kılıç çatma töreninden sonra soruşturma başlatıldığı haberini ilk kez duyurmasına tepki gösteren ve “Bu tiplerin ince algı operasyonu artık gına getirdi” diye yazan Gazeteci Nedim Şener’e isim vermeden yanıt verdi. Yıldız, “Bu tiplerden özür bekliyor değiliz” dedi.

Müyesser Yıldız’ın kendi kişisel internet sitesinden yayınladığı yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

“Teğmenlerin o gayrıresmi töreninin medyaya yansımasından üç gün sonra, haklarında idari tahkikat başlatıldığı ve kıdemli teğmenlerin okula çağırıldığı bilgisini paylaştık.

Hem Milli Savunma Bakanlığı hem Cumhurbaşkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bunu yalanladı.

Biz de bu yalanlamayla birlikte hem iddiamızın kaynağını sunduk hem de şöyle dedik:

“Harp Okulu’nda resmi bir tahkikat yapılmamış olabilir; ama bu açıklama, bundan sonra EDOK veya Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından teğmenler hakkında herhangi bir tahkikat başlatılmayacağı anlamına da gelir mi? Hatırlayalım; geçen yıl 10 Kasım’da Tuzla Piyade Okulu’nda bir teğmenin Atatürk fotoğrafı takmaması üzerinde yaşanan olayların ortaya çıkmasından sonra da MSB, önce ‘dezenformasyonun bariz bir örneği’ demişti. Ardından idari ve adli tahkikat başlatıldığını açıklamış, nihayetinde olaylarda adı geçen tüm teğmenler TSK’dan atılmıştı. İnşallah bu defa da öyle olmaz!..”

Tabii fırsatı kaçırmayanlar oldu!..

Bir büyük (!) yazar; “Bu tiplerin ince algı operasyonu artık gına getirdi… Siz siz olun özellikle Atatürk istismarcısı bu tiplere dikkat edin.” tavsiyesinde bulundu…

Kimi, “kıdemli teğmen diyerek olmayan bir rütbe uydurdu” diye dalga geçti…

Buyurun; teğmenlerle ilgili tahkikat raporunda, “Geçici Görevli Harbiyeli Alay Komutanı teğmen” olarak geçen ve TSK’dan ihracı istenen Talip İzzet Akarsu “kıdemli teğmen” değil mi?

Tabii gelinen nokta itibarıyla bu tiplerden özür bekliyor değiliz. En azından, sadece hem MSB hem de Cumhurbaşkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi yalanladıktan sonra işin neden ve nasıl bu noktaya geldiğini araştırmalarını isterdik.”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar