‘Evcilik’ ve ‘Savrulan Zaman’ filmlerine dair…
YAŞAMA SEVİNCİMİZİ ÇALMAYIN!
Hayattan zevk almayan doyumsuz şehirliler, başkalarının hayatına özenen ve onlar gibi yaşamaya çalışanlar, onlar kim mi? Onlar kendilerini çok iyi biliyor ama kendileriyle yüzleşmekten korkuyorlar ve evcilik oynamaya devam ediyorlar kaç yaşında olurlarsa olsunlar.
“Evcilik filmi Nejat İşler sayesinde hayata geçti”
Özlemiştik Ümit Ünal’ı ve çekmecesinde bekleyen senaryolarından biri daha çıktı, hayata geçti ve Altın Portakal Ulusal Yarışma’daki yerini aldı. Ümit Ünal ‘Evcilik’ filminin Nejat İşler sayesinde hayata geçtiğini söylüyor. Nejat İşler aynı zamanda Emre Oskay ile birlikte filmin yapımcılığını üstleniyor. Filmin oyuncu kadrosunda Nejat İşler, Öykü Karayel, Deniz Işın, Fatih Artman, Selen Uçer ve Rüçhan Çalışkur yer alıyor.
Filmin kısaca konusu; Ege kıyılarındaki sakin bir küçük otel: Evcilik. Hayatlarından sıkılmış genç bir çift, Fırat ve Filiz, Evcilik'e gelirler. Oteli işleten Özkan ve yaşı ondan hayli küçük karısı Aysun ile tanışırlar. Özkan ve Aysun arasında çok doğal, sınırsız bir aşk vardır. Birbirlerine takma isimlerle Kınalı ve Duman diye hitap ederler. Filiz ve Fırat köylü çiftin aşkına özenir, onların aksanını komik bulup, bir oyun gibi onları taklit ederler. Ama Aysun ve Özkan bu oyuna şahit olunca kendilerini aşağılanmış hisseder ve Evcilik cinsel, sınıfsal ve kültürel gerilimlerin savaş alanı haline gelir.
“Yaşama sevincini çalmanın en kolay yolu önce taklit etmek”
Ümit Ünal, Nejat İşler’in filme dair yaptığı çok güzel bir tanım var diyor, “Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan iki insan ama yaşama sevinçleri var. Onların yanına her şeyi olan ama yaşama sevinci eksik bir çift geliyor. Ve bu köylü çiftin bir manada yaşama sevincini aslında çalıyorlar.” Ünal, “Yaşama sevincini çalmanın da en kolay yolu önce taklit etmek sanki oyun olarak başlayıp ciddiye dönüşürse ne olur diye yıllar önce düşündüm ve öyle gelişen bir hikâye oldu” diyerek anlattı filmi.
“Burjuvalar her şeyi çalacaklarını sanıyorlar”
Söyleşi sırasında Nejat İşler’e neden yapımcı olarak da filmde yer aldığını ve senaryoda kendisini neyin etkilediğini, hikâyede neyi sevdiğine dair sorduğum soru üzerine Nejat’tan yine anlamlı bir cevap aldım; “Kötü komşu ev sahibi yaptırır. Maalesef -burada aramızda oturanlar var- risk almadan aynı hikâyeleri anlatan insanlardan sıkıldım oyuncu olarak. Yurt dışında bunların örnekleri var ben bir rolü beğenmişsem eğer onunla beraber riske girmek istiyorum. Paramı alayım dalgama bakayım değil, ortak olayım güzel rol bu, güzel de bir şey anlatıyor ortak olayım zarar edersem de tamamım yani. Risk almayanlarla iş yapmaktan sıkıldım, ben risk almayı seviyorum öyle çok da param yok bu arada daha çok emeğimi koyuyorum. Meslektaşlarıma da tavsiye ederim, onların da yapması gerekiyor. Burada sevdiğim hikâye şuydu; Kâğıt üstünde her şeye sahip olduğunu sananlar, burjuvalar geliyorlar ve kâğıt üstünde hiçbir şeyi olmayan iki insana sadece yaşama sevinci olan bir çiftten onu bile çalıyorlar. Burjuvalar her şeyi çalacaklarını sanıyorlar.”
“Bizi kendi halimize bırakın lütfen”
Nejat o kadar haklı ki yukarıdaki cevabındaki isyanda ve bu konuda ben de isyandayım. Belki de bu nedenle ‘Evcilik’ filmi tam da söylemek istediklerimi ve sorguladığım her şeyi anlatmış. Küçücük mutluluklarımız var bizim parayla satın alınmayan ama birileri geliyor onları da elimizden almak istiyor. Aşk duygusunu bile satın alacağını zannedenlerin yanılgısı eşliğinde dimdik kalarak ve sonsuza kadar seninle yaşayacağım diyerek sevişmek hiç bu kadar anlamını bulmamıştı! Ben evcilik oynamayı çocuklukta bıraktım, benimle hayatta oynar mısın? Diyecek sahici insanların içinde olmak istiyorum ben. Parayla saadet olmaz, siz kocaman evlerinizde evcilik oynamaya devam edin ve bizi kendi halimize bırakın lütfen!
‘SAVRULAN ZAMAN’ KALDI SENDEN GERİYE…
Ulusal Yarışma seçkisinde yarışan ‘Savrulan Zaman’ filmi bir erkeğin ilişkiler içinde ne istediğini bilememe ve oradan oraya savrulma hallerini anlatıyor. Filmdeki karakter biz kadınların hayatında olan, ilişki yaşadığımızı zannettiğimiz ama bize o ilişkiyi yaşatmayan, bizi üzen, anlayamayan bir adam. O Alperlerle geçiyor hayatımız en azından kendi adıma bunu söyleyebilirim. O adamlar atsan atılmaz satsan satılmaz türünden ve mutlaka ona çarpıyorsunuz, önce size iyi geliyor sonrasında onun egosu ve bencilliğinde siz kendiniz olmaktan çıkıyorsunuz. Bu adamlar sadece annelerine karşı sevgi dolu ve şefkatliler. Kimi aradıklarını, bir ilişkiden ne beklediklerini bilmiyorlar ola ki bir ilişkiye düşseler bile sizi oyalayıp, zamanınızı çalıp ardından kaçıyorlar.
Senaristliğini ve yönetmenliğini Selim Evci’nin yaptığı ‘Savrulan Zaman’ filminin oyuncu kadrosunda Selim Evci, Özge Gürel, Beste Bereket, Mine Teber, Erdem Şenocak, Derya Karadaş, Nihan Okutucu, Arın Kuşaksızoğlu yer alıyor.
Filmin konusuna gelince; Bir ilişki üzerinden insanın içsel çatışmalarını anlatıyor. Alper, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisinden ayrılır. İş yerinde yaşadığı beklenmedik bir olayın ardından Alper, vicdani bir sorgulama sürecine girer.
Erkek karakter üzerinden yürümeyen ilişkiler…
‘Savrulan Zaman’ filminin senaristliğini ve yönetmenliğini yapan Selim Evci aynı zamanda filmde Alper olarak karşımıza da çıkıyor. Ve bu karakteri o kadar iyi oynamış ki abartısız, doğal ve olduğu gibi. Soğukkanlı, duygusuz ince bir çizgide oynaması var ki çok sevdim. Yürümeyen ilişkiler üzerine söylenebilecek her şeyi çok diyaloğa boğmadan, olabildiğince hayatın içinden veriyor film. Yaralar ve ilişkiler üzerine bir derdi var filmin, her bir karakterin üzerinden başarıyla anlatıyor. Selim Evci kendi oynadığı karakter Alper için “karakterimi kızarak oluşturmadım, anlamaya çalışarak oluşturdum. Karakterim siyah-beyaz değil onun gri dönemi, kafamda bu üçleme olabilir gibi düşündüm. Bu film Alper’in gri dönemini yansıtıyor” dedi. Filmin üçleme olmasını çok isterim ve devamını bekliyor olacağım.
Filmde neden kendisinin oynadığına dair bir soruya yönetmenin verdiği cevap oldukça ilginçti; “Bunu söylemeyecektim ama burada paylaşayım. Ahmet Rıfat Şungar’ın oynamasını istiyordum, okudu ve abi sen oynasana dedi, ondan geldi bu fikir.”
Mutlu Hesapçı
Kaynak:Mutlu Hesapçı