Atam aşkını film yapmış
Tarihçi Ali Özuyar’ın, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabı, “Gazi’nin Sineması”, Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sanat dalına ilişkin dünyasına ışık tutuyor.
Mine Akverdi Denktaş, Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler için Özuyar ile bir söyleşi yaptı. Yabancı sinemacıların Türk inkılabına olan ilgisinin, Mustafa Kemal Atatürk’ün benzer bir film yapmak için harekete geçmesinde etkili olduğunu belirten Özuyar, Atatürk’ün Milli Musiki ve Temsil Akademisi’nin hazırlıklarıyla meşgul olan Münir Hayri Egeli’ye Türk inkılabına dair film senaryosu yazması için talimat verdiğini belirtti. Özuyar, konuyla ilgili olarak özetle şunları anlattı:
ÖĞRETMENİN
GÖZÜNDEN DEVRİM
“Egeli’nin anlattığına göre Gazi, kendi hikâyesinin bir öğretmenin hikâyesine paralel bir şekilde anlatılmasını düşünüyordu. Bir öğretmen öğrencilerine öncelikle Milli Mücadele Dönemi’ni anlatırken Gazi’nin hikâyesi de bu sürecin içerisinde öğretmenin gözünden anlatılacaktı.
KENDİ AŞK
HİKAYESİNİ DE ANLATTI
Egeli, Çankaya Köşkü’nden ayrıldıktan iki gün sonra Gazi’nin dikte ettirdiği senaryoyu bitirdi. Gazi senaryoyu okudu ancak tam istediği gibi olmamıştı. ‘Başka neler koymalıyız?’ diye sordu. Egeli biraz çekinerek, ‘Bir filmde kadın ve aşk unsuru da aranır. Ama bilmem nasıl emredersiniz?’ dedi. Bu cevap Gazi’nin hoşuna gitti ve Egeli’ye kendisinin de başından aşk hikayeleri geçtiğini söyleyerek bunlardan bazılarını anlattı. Egeli, Gazi’nin notlarını ve tashihlerini dikkate alarak senaryoyu yeniden yazdı.
“BEN BİR İNKILAP ÇOCUĞUYUM” FİLMİ YARIM KALDI
Gazi, senaryonun yeni hâlini okudu, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ile Afet İnan’a da okutturdu. ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ adını verdiği senaryonun son hâlini beğendi. Filmin askeri sahneleri için Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı İsmail Hakkı Tekçe’yle çalışıldı. Ankara Halkevleri’nin film operatörü olan Kenan Erginsoy, Gazi’yi bazı açılardan filme çekti. Ancak Gazi’nin sağlık sorunlarının baş göstermesiyle çekimler askıya alındı. Bundan sonraki süreçte sağlığı iyice bozuldu ve bir daha çekimlere geri dönülemedi.”
Özuyar, ‘Ben Bir İnkılap Çocuğuyum’ filmi için “İyi tasarlanmış ve çok emek verilmiş bir film projesiydi” dedi ve Atatürk’ün ölümüyle rafa kaldırılan bu çok önemli senaryonun arşivlerde bir yerde saklı olduğunu söyledi.