31. İstanbul Caz Festivali,Temmuz'da başlıyor
İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında caz ve güncel müziğin en sevilen isimleriyle şehre geri dönüyor. 1994’ten bu yana her yıl İstanbul’da temmuzu caz ayına çeviren festivalin 31’incisi, aralarında Chris Isaak, Gregory Porter, Arlo Parks, Joshua Redman, YolanDa Brown, Baptiste Trotignon ve Modern Art Orchestra gibi usta sanatçı ve grupların yer aldığı programıyla müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Festival biletleri 29 Şubat’ta İKSV’nin Lale Kart üyeleri için başlayacak indirimli ve öncelikli satış döneminin ardından 5 Mart Salı günü genel satışa çıkıyor.
İstanbul Caz Festivali, 40’a yakın konserde usta isimlerden yeni keşiflere 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı ağırlayacak. 16 gün boyunca festivalin konuğu olacak isimler arasında cazı yeniden büyük kalabalıklarla buluşturan iki Grammy ödüllü Gregory Porter; rock’n roll’un çok yönlü ve romantik prensi Chris Isaak; zamansız ve yenilikçi müziğiyle yaşayan en büyük saksofonculardan Joshua Redman; İngiltere’nin dünyaya kazandırdığı başarılı kadın müzisyenlerden YolanDa Brown; ilk kez Türkiye’deki sevenleriyle buluşacak, R&B, soul ve indie’nin genç ve tutkulu şairi Arlo Parks; Avrupa’nın merak uyandırıcı ve dinamik caz piyanistlerinden Baptiste Trotignon ve Kornél Fekete-Kovács yönetimindeki Avrupa’nın iddialı orkestralarından Modern Art Orchestra yer alıyor.
Festivalin gelenekselleşen etkinlikleri bu yıl da devam ediyor. Müzikseverlerin Kadıköy’de adım adım iyi müziğin peşinde dolaşacağı +1’li Gece Gezmesi’nin bu yılki konukları arasında Hollanda’dan Thomas Azier ve Baby’s Berserk, Türkiye’den Gevende ve Korhan Futacı gibi sevilen isimler yer alıyor. Caz Vapuru, müzikseverleri Boğaz’ın seslerine cazı karıştıran, neşeli bir pazar gününe çağıracak. Festivalin müziği şehrin dört bir köşesine yaydığı ve her yaştan izleyiciye hitap eden ücretsiz Parklarda Caz konserleri bu yıl da İstanbul'un parklarını festival alanına çevirecek.
Festivalin farklı mekânlara yayıldığı etkinliklere bu yıl bir yenisi daha ekleniyor. Pera’da Bir Caz Akşamı etkinliğinde müzikseverler, Beyoğlu’nda büyülü bir akşamda üç duraklı bir caz turuna çıkacaklar. Bu özel gecede izleyeceğimiz isimler Herbie Hancock’un “göz kamaştırıcı” olarak nitelendirdiği Estonyalı piyanist Kristjan Randalu, festivale özel hazırladığı Aretha Franklin repertuvarı ile Dilek Sert Erdoğan ve sürpriz bir konuğu ile piyanist Can Çankaya olacak. Gecenin durakları ise Salon İKSV, Minoa Pera ve Pera 77. Festivale bu yıl ev sahipliği yapacak mekânlar arasında Fransız Sarayı, The Marmara Esma Sultan Yalısı, Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi, Rahmi M. Koç Müzesi, Sultan Park - Swissôtel The Bosphorus ve Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu yer alıyor.
31. İstanbul Caz Festivali mesajları
Salon İKSV’de gerçekleşen basın toplantısında İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak, “1994’ten bu yana aralıksız sürdürdüğümüz ve gençliğini, canlılığını, dinamikliğini dinamizmini asla kaybetmeyen İstanbul Caz Festivali, izleyicilerine şehrin birbirinden farklı mekânlarında bu müziğin sürprizlere açık ve çeşitlilikten beslenen yapısını hissedecekleri bir program sunuyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak İstanbul Caz Festivali’yle bir yandan efsanevi müzisyenleri şehrimizde ağırlarken diğer yandan da yeni ve heyecan verici sanatsal ortaklıklara imkân sağladığımız, genç müzisyenlere sahnelerimizi açarak müziğin geleceğine katkıda bulunabildiğimiz için mutluluk duyuyoruz."dedi.
Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülleri: Nilüfer Verdi ve Nino Varon
İstanbul Caz Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü bu yıl Türkiye caz tarihinin iki önemli ismine, Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti Nilüfer Verdi ve yapımcı, besteci ve müzisyen Nino Varon’a sunulacak.
Yapımcı, besteci ve müzisyen Nino Varon, 13 yaşında gitar çalmaya başladı. Liseden sonra ise amatör müzik gruplarında çalmaya devam etti. Cem Karaca ve Barış Manço ile tanıştı, Karaca ile uzun bir süre aynı sahneyi paylaştı. 1968’de plak yapımcılığına başladı. Aralarında Tanju Okan, Modern Folk Üçlüsü, Ajda Pekkan ve Kayahan gibi isimlerin olduğu birçok müzisyenin yapımcılığını üstlendi. “Nilüfer’i müzik dünyasına kazandıran isim” olarak da tanındı. Aynı zamanda birçok şarkı da besteledi. Atilla Özdemiroğlu, Şanar Yurdatapan ve Melike Demirağ ile beraber “Arkadaş” şarkısını yaptı; Tanju Okan’ın seslendirdiği “Hasret”in sözlerini yazdı. 1978 yılında yayımlanan, Türkiye’nin ilk caz albümü Jazz Semai’nin yapımcılığını üstlendi. 2008’de Ninovari, 2010’da Arka Pencere isimli iki albüm yayımladı. 2022’de Uğur Karan ile birlikte çalıştığı “La Vie Continue” ve “La Femmes du Cinema Turc” teklilerini çıkardı.
Türkiye’nin ilk kadın caz piyanisti, besteci ve aranjör Nilüfer Verdi, müziğe küçük yaşta başladı. Liseden sonra eğitimine Berklee College of Music ve New York New School’da devam etti. Eğitim hayatı boyunca Jack Reilly, Ray Santisi, Bob Winter, Billy Pierce, Alex Ulanowsky gibi önemli isimlerle çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli caz kulüplerinde dönemin saygın isimleriyle beraber çaldı, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Alanya, Yapı Kredi, Akbank Caz Festivallerine katıldı. Başta Almanya, Çin, ABD, Kanada olmak üzere çeşitli ülkelerde konserler verdi. Verdi, kendi kompozisyonlarından oluşan Mânâ (1997) ve İzhar (2007) albümlerinin yanı sıra Ülkü Aybala Sunat ve Apostolos Sideris’le birlikte çalıştığı, türkülerden oluşan Knidost (2016) albümünü yayımladı. 2022’de Erdal Kızılçay ve Duygu Soylu ile “Talk to me” teklisini çıkardı.