Sinem Çiçek’in öldürülmesine ilişkin yeni soruşturma: Damardan enjekte edilmiş uyuşturucu ihtimali mi var?

Sinem Çiçek’in öldürülmesine ilişkin yeni soruşturma: Damardan enjekte edilmiş uyuşturucu ihtimali mi var?
İzmir’de bir erkek tarafından öldürülen Sinem Çiçek’in davasında ‘ölüme sebebiyet verme’ suçundan yeni bir soruşturma açıldı. Çiçek ailesinin avukatı Kubilay Büber, ‘uyuşturucu’ ihtimali üzerinde duruyor.

İzmir'de 2022 yılında iş görüşmesine gitmek üzere evden ayrılan Aslıhan Sinem Çiçek, bir daha eve dönmedi. Baygın halde bulunan ve hastaneye kaldırılan Çiçek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Çiçek’e uyuşturucu madde verildiği ortaya çıkarken, olaya ilişkin açılan dava İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Davanın 25 Eylül günü görülen son duruşmasına sanıklar katılmadı. Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, tanıkların ifadeleri ışığında sanık Cem A. ve Burak Kaya hakkında yeniden soruşturma başlatılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirimde bulunulmasına karar verdi.

Gazete Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin talebini uygun buldu. Savcılık, daha önce kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen Aslıhan Sinem Çiçek'in uyuşturucu madde ile ölümüne ilişkin sanıklar Cem A. ve Burak Kaya'nın ayrıca yargılanması için tekrar soruşturma başlattı.

Avukat Büber, ölüm nedeninin araştırılması için bir buçuk yıl mücadele verdi

Çiçek ailesinin avukatı Avukat Kubilay Büber, yargılama sürecini anlatarak, “Dosyanın sanıkları hakkında cinsel istismar ve yağmaya teşebbüs suçundan dava açılmıştı. Biz bir buçuk yıldır ‘Bu kızımızın ölüm nedeninin araştırılması gerekir’ diye deyim yerindeyse tabanlarımızı çürüttük. Savcılık öldürme suçundan takipsizlik kararı vermişti. Biz buna itiraz ettik ve reddedildi. En son Adalet Bakanlığı’na gönderdik. Bakanlıktan sonuç bekliyoruz. Yargılama sırasında mevcut dosyaya giren deliller karşısında yüksek dozda uyuşturucu kullanmasını sağlayarak ölüme sebebiyet verme suçundan suç ihbarında bulunulmasına karar verildi. Savcılık bunun üzerine yeniden soruşturma başlattı. Bizim bir buçuk yıldır verdiğimiz mücadeledeki nihai amaçlarımızdan biri de buydu” dedi.

Damardan uyuşturucu mu verildi?

Çiçek’in ölüm sebebinin yüksek dozda uyuşturucu kullanmak olduğunu hatırlatan Büber, “Sinem’e yüksek dozda uyuşturucu kullandırmak suretiyle bedenini uyuşturduğu, cinsel ilişkiye girdiği belirtiliyor. Sanık da bunu kabul ediyor zaten. Rızası ile ilişkiye girdiğini söylüyor. Ölüm sebebi yüksek dozda uyuşturucu. Uyuşturucu kullanmaya alışmış insanlar kendi kullanım dozlarını mutlak suretle ayarlayabilirler. Bunu herkes bilir. Ben özellikle bu çocuğun damardan enjekte edilen bir uyuşturucunun etkisi altında olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Soruşturmada yaşanan ‘eksiklikler’

Cinayet büronun eksik soruşturma yaptığını da dile getiren Büber, “Olayın olduğu dönem savcıdan luminol ile evde kan lekesi aranması talebinde bulunduk. Çünkü bu kızın eli evde kesilmiş. Mavi ışık ve luminol kullanmak suretiyle DNA profiline esas kan örneği arayın dedik. Cinayet büro ile değil de suç önleme ve araştırma merkezleri ile bu araştırmanın yapılmasını istedik. Savcı buna rağmen bizim talebimizi cinayet büroya gönderdi. Cinayet büro ise 20 gün sonra olay yerine gitti ve evin boş olduğunu tespit ettiler. Adamlar o süreçte evi terk edip gitmişler” diye konuştu.

Hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini de ifade eden Büber, “Bu olay hakikaten bizi çok rahatsız eden bir olay. Hukuk mücadelesinde etken bir çaba sarf ederek dosyada buraya geldik. Umuyoruz ki bundan sonraki süreç de istediğimiz yönde şekillenir ve gerçek ortaya çıkar” dedi.

Ne olmuştu?

Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz 2022'de iş görüşmesi için Bornova ilçesindeki bir adrese gitti. Eve dönmeyen Çiçek'e ulaşmayan babası Serdar Çiçek, polise kayıp başvurusunda bulundu. Yapılan araştırmada Çiçek'in, Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu belirlendi. Durumu ağır olan Çiçek, bir gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Çiçek'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada Burak Kaya gözaltına alındı. Çiçek'in telefonu üzerinde bulunan Kaya, emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede Sulh Ceza Hakimliği'nce 'gasp' suçundan tutuklandı.

Olayla ilgili yapılan araştırmada Çiçek'in son olarak beyaz bir hafif ticari araca bindiği tespit edildi. Aracın geçtiği noktaları inceleyen polis, Cem A.'ya ulaştı. Belirlenen adrese operasyon yapan ekipler, şüpheliyi gözaltına aldı. Polisteki işlemlerinin ardından 'nitelikli cinsel saldırı' suçlamasıyla adliyeye sevk edilen Cem A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ayağına elektronik kelepçe takılan Cem A.'ya, konutunu terk etmeme ve yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cem A.'nın kuzeni Diyar A. da mahkemece adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Burak Kaya için istenilen Adli Tıp raporunda kanında ve idrarında uyuşturucu madde tespit edildi. Kaya, 27 Ekim'de savcının istemiyle yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi, ancak ilerleyen süreçte başka bir suçtan hüküm giyerek cezaevine girdi.

Olayla ilgili yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, şüphelilerden Cem A. için 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 19 yıla kadar, Burak Kaya için ise 'Yağma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 'Olası kastla öldürme' suçundan ise kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi. Son duruşmada ise mahkeme, sanıkların “ölüme sebebiyet verme” suçundan yeniden soruşturulmasını istedi.

Kaynak:Gazete Duvar, Cihan Başakçıoğlu

Öne Çıkanlar