İHD’den Meclis Başkanlığı'na İstanbul Sözleşmesi çağrısı

İHD’den Meclis Başkanlığı'na İstanbul Sözleşmesi çağrısı
İHD, artan kadın cinayetleriyle birlikte İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi için Meclis Başkanlığı’na açık mektup gönderdi. Mektupta, sözleşme için Meclis'te siyasi grubu bulunan partilerin çağrı yapması talep edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, ülke gündemine oturan İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in öldürülmesiyle birlikte artan kadın cinayetlerine ilişkin Meclis Başkanlığı’na çağrı yaptı.

Mektupta, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çıkılan, kadın haklarını içeren 6284 sayılı İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe sokulması için çağrıda bulundu. Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerden de bu çağrıyı büyütmeleri istendi.

Tüm partiler çağrı yapılması talebi

Mektupta şu ifadelere yer verildi.

“Kamuoyuna da açık olan bu mektubu, size İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanabilmesi için mecliste grubu bulunan tüm partilere bir çağrı yapmanız amacıyla yazıyoruz.

Sizlerin de bildiği gibi Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi, kadınların şiddete karşı verdiği örgütlü mücadele sonrasında, 24 Kasım 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir.

İstanbul sözleşmesinin önemi

İstanbul Sözleşmesi, kadınların şiddete karşı korunması, toplumsal cinsiyetçi değer yargılarının eleştiriye açılması açısından bugüne kadar yazılmış en önemli sözleşmeydi.

Bu sözleşmeyi yazan da kadınların örgütlü olarak verdikleri mücadeleydi. Her ne kadar coğrafyamızda İstanbul Sözleşmesi imzalandıktan sonra da yeterince uygulanmamış olsa bile, en azından hukuki ve sosyal olarak kadınlar ve kadın mücadelesi açısından büyük bir güç kaynağıydı. Ancak İstanbul Sözleşmesi maalesef ki 20 Mart 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’nın imzası ile yürürlükten kaldırıldı.

Şiddetin artmasının 'nedenleri'

İstanbul Sözleşmesi’nin birdenbire yürürlükten kaldırılması, toplumsal algıda çok sorunlu bir yer oluşturdu. Özellikle hem devlet dilinin hem de topluma yayılan anlayışın kadınlara karşı giderek ayrımcılaşması ve giderek sertleşmesi kadına yönelik şiddetin artmasına neden oldu.

İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasından bu yana sizlerin de bildiği gibi kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde büyük bir artış gözlendi.

Fatih'teki cinayet hatırlatıldı

Son olarak; geçtiğimiz gün İstanbul’da bir kadının sokak ortasında cinsel saldırıya maruz kalması ve ne yazık ki 2 kadınında bir erkek tarafından vahşice katledilmesi kadınlar açısından büyük bin infiale neden oldu.

Kendimizi korumasız hissetmekteyiz. Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’nin ruhuna ve uygulamasına ne kadar ihtiyacımızın olduğunu daha net anladığımız bu günlerde size bu çağrıyı yapmayı gerekli gördük.

'Tekrar imzalanmasının bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz'

Sayın Meclis Başkanı; Maalesef ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin altında imzası olan CEDAV (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi) de imzalanmış da olsa, bu sözleşmenin de ruhu ve uygulamasına tanık olamıyoruz. Kadınlara karşı ayrımcılık, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her yerde yaşanmakta.

Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanmasının bir zorunluluk olduğunu düşünmekteyiz.

Sonuç olarak; İnsan Hakları Savunucusu kadınlar olarak, Meclis Başkanı kimliğinizle size büyük bir görev düştüğünü düşünüyoruz. Kadına yönelik şiddetin böylesine arttığı bugünlerde Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanmasının tartışılması ve ardından da imzaya açılması konusunda mecliste bulunan siyasi partilere bir çağrı yapmanızı talep ediyoruz.

Bu talebimizi yerine getireceğinizi ummak istiyoruz."

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar