Hataylılar yaşamını yitirenler anısına Asi’ye karanfil bıraktı
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır yıkım yaşayan kentlerden biri olan Hatay’da depremzedeler yürüyüş yaptı.
Hataylı depremzedeler bir kez daha kendilerinden helallik isteyen iktidara “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok” diye seslenerek yürüyüş yaptı.
SOL Parti’nin çağrısıyla Defne’deki Sosyete Pazarı’nda bir araya gelen Hataylılar, kayıpları için Asi Nehri’ne karanfil ve defne dalı bıraktı.
Yürüyüşün ardından yapılan konuşmalarda Hatay'ın yeniden ayağa kaldırılacağı vurgulanarak, "Haramileri 14 Mayıs'ta sandığa gömeceğiz" mesajı verildi.
SOL Parti tarafından yürüyüşe ilişkin açıklamada, “Hatay için Ayağa Kalkıyoruz. Depremi felakete çevirenlere hesap soralım! Hatay'ı dayanışmamızla, mücadelemizle yeniden kuralım” mesajı verildi.
Yürüyüşün Defne Parkı’nda sonlanmasının ardından konuşma yapan Ekin Öztürk, “Biz bu topraklarda doğduk, bu topraklarda büyüdük, bu topraklarda yaşamaya devam edeceğiz. 76 gündür ilmek ilmek, emek emek hep birlikte yaralarımızı sarıyor, birlikte mücadele ediyoruz. Umutla, ısrarla, inançla etmeye de devam edeceğiz” dedi.
“HATAYLILAR NE YAPMAYA ÇALIŞIRLARSA ÇALIŞSINLAR HATAY’I TERK ETMEYECEK”
Öztürk’ün ardından söz alanSOL Parti Hatay İl Başkanı Enver Aktaş, “Biliyoruz ki Hatay üzerinde çeşitli oyunlar, kurgular hazırlanmakta. Tek adam rejimi, tek adam kararnameleri ile haklarımız gasp edilmeye çalışılmakta. Riskli bölgeler adı altında toprak ve yerleşim yerlerimize el konulmaya çalışılmakta. İşte bunun karşısında durmak ve haklarımızı bir avuç haramiye kaptırmamak için bir aradayız.
Hataylılar ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar Hatay’ı terk etmeyecek, terk ettirilemeyecekler. Hatay halkı dirençli bir şekilde direnç gösterecektir. Hatay, Hataylılarındır. Haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Direne direne kazanacağız. Her tarafı medeniyet kokan bu güzelim memleketimizi yeniden kuracağız. Hatay halkından bir tek isteğimiz olacak. Birbirimize sıkı sıkı sarılıp bu düzene karşı örgütlenelim. Haklarımıza sahip çıkalım” diye konuştu.
“DİRENİŞİ VE DAYANIŞMAYI ÖRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Aktaş’ın ardından ise SOL Parti Hatay Milletvekili Adayı Serbay Mansuroğlu kürsüye çıktı. Mansuroğlu konuşmasında “Bu topraklarda her zaman direniş ve dayanışma olmuştur. 2013’te Gezi Direnişi’nde Armutlu’da direnen bizdik. Bugün de 75 gündür bu topraklarda direnişi ve dayanışmayı örmeye çalışıyoruz. Hep birlikte yıkıntıların içinden çıkıp buraya geldik. Bizim kaybettiklerimize ve şehrimize büyük bir borcumuz var. Antakya’yı tekrar ayağa kaldıracağız. Omuz omuza yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Mansuroğlu’nun konuşmasının ardından günlerdir kentte bulunan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Feray Aytekin Aydoğan da bir konuşma gerçekleştirdi. Aydoğan şunları söyledi:
“Şimdi bugün yürüdüğümüz her adımda, her sokakta kaybettiklerimizin anısı var. Yüreklerimizde hiç sönmeyecek yasımız var. Depremin yaşandığı ilk saatlerden bugüne bu toprakların her yerinden yükselen terk edilmişliğimize isyanımız var.
Katil deprem değil, Hatay’ı, yıkılan kentleri, memleketi, beşli, onlu çetelerin eline bırakan, yıkılan o binalara rezidanslara izin veren kentsel dönüşüm adı altında evlerimizi mezara dönüştüren her binanın onayının altında imzası olanlardır. Katil bu felaket iktidarıdır. Bir saltanat yarattılar. Bu saltanatı, sarayları ‘güçlü devlet’ ilan ettiler. O güçlü devlet canlarımıza Antakya’da Defne’de, Samandağ’da, İskenderun’da, depremin yaşandığı her yerde mezar oldu, susuzluk oldu, asbest ile solunum hastalıkları, gelecek yıllar için kanser oldu. Yani o ilan ettikleri güçlü devlet yoktu, hala yok.
Bugüne kadar bu felaket iktidarını lanetleyen emekçiler, gençler, kadınlar, devrimciler, ilericiler biz oradaydık.
Bugün tam 75 gün oldu. Seçim tartışmaları arasında Hatay’ın sesinin, nefesinin, sorunlarının unutulmaması, unutturulmaması için sözümüz var.
Ruhunu isyanını Asi Nehrinden alan bu kadim topraklara bir kez daha verdiğimiz bir söz var. Barınma hakkımız en temel insan hakkımız, yurttaşlık hakkımız. Anılarımızdan, çocukluğumuzdan, tarihimizden sürgün edilmeyi reddediyoruz. Yerinde dönüşüm esas alınmalı, tüm kararlar afet bilimciler, bilim insanları, Hatay halkı ile birlikte alınmalı. İmar afları yasaklanmalı. Yıllarca binbir emekle sahip olduğumuz evlere belki de ömrümüzün bile yetmeyeceği 20 yıllık borçlanmayı kabul etmiyoruz.
Tarım alanları, meralar, ormanlıklar, sulak alanlar, zeytinlikler yapılaşmaya açılmamalı. Üreticilere sözde değil gerçek destek yapılmalı. Borçlar silinmeli, düzenli olarak tüm üreticilere yem gübre fide desteği sağlanmalı şirketler değil üreticiler desteklenmeli.
Enkazlardan asbest ayrıştırılmalı, yerleşim alanlarından çadır kentlerden tarımsal alanlardan meralardan coğrafi tarihi kültürel mirasımıza ait alanlardan uzak yerlere kalıcı depolamalar yapılmalı.
Esnafın borçları silinmeli. Dükkanlar için yerinde dönüşüm sağlanmalı.
Eğitim çocuklarımızın geleceği için tek umut… Hala açılmayan okullar var güvenli binalar bilim insanları, meslek örgütleri ile belirlenmeli. Güvenli olmayan binalar yerine konteynır sağlanmalı. Öğretmen atamaları Eylülde değil hemen şimdi yapılmalı. LGS’de sınavsız geçiş, YKS’de ek kontenjan sağlanmalı.
Bize bu yıkımı, terkedilmişliği yaşatanlara karşı hergün her an birbirimizin ellerinden daha da sıkı tutacağız. Toprağa akıttığımız gözyaşlarımızla yeşerteceğiz bu kenti. Defne dallarımızla, Asi nehrimizle yüzlerce medeniyete kucak açmış bu toprakların, ölmezliğin, tükenmezliğin en güzel simgesi zeytin ağaçlarımızla bunca acıya, yıkıma rağmen ayaktayız, buradayız. Bu kenti kadınlar kuracak, bu kenti gençler kuracak, bu kenti Hataylılar kuracak. Buradayız gitmiyoruz Hatay’ı terketmiyoruz.”