Halkevleri'nden 'Hakkımı Ver' eylemi öncesi çağrı: 'Dayanışma ağlarını örelim'
Halkevleri, Ankara'da gerçekleştireceği eylem öncesinde İstanbul buluşması düzenledi. “Mücadeleler buluşuyor” sloganıyla düzenlenen etkinliğe son dönemde yaşanan çeşitli eylemlerin temsilcileri de katıldı.
Buluşma 30 yıl hapiste kaldıktan sonra tahliye edilen şair İlhan Sami Çomak’ın şiiriyle başladı.
İşçi direnişlerinin, enerji ve maden projelerine karşı sürdürülen mücadelelerin, yoksul mahallelerde barınma ve eğitim hakkı mücadeleleri yürütenlerin selamlandığı açılış konuşmasında 15 Aralık’ta Ankara’da yapılacak eyleme çağrı yapıldı.
Halkevleri Onursal Başkanı ve aynı zamanda Halkevleri Emekli Hakları Meclisi’nden Abdullah Aydın, emeklilerin son yıllarda iyi bir mücadele dinamiği yakaladığını, yoksullaştırma politikalarına karşı mücadelede işçi sınıfı içinde bir cephe açtığını ifade etti.
TABİB’den Yılmaz Şengül sözlerine belediyedeki taşeron işçilerin KHK ile 2018’de kadroya geçiş sürecini aktararak başladı. Şengül, bir taraftan kendilerini sefalet ücretine mahkum eden belediye yönetimlerine, bir taraftan parti bürokrasisine, bir tarafta da sendikal bürokrasiye karşı mücadele ettiklerini ifade etti. Belediye işçilerinin bağımsız taban örgütlenmesi için mücadele ettiklerini söyleyen Şengül, “Bugün dünden daha güçlüyüz” dedi.
"Direnişlerin kazanılması için işçilerin mücadelesi yetmeyecek"
2022’de Migros depo işçileri direnişine değinen DGD-SEN örgütlenme uzmanı Azad Erdinç, Migros direnişinin kendilerine direnişi kazanmak için halkı taraf etmek gerektiğini gösterdiğini ifade etti. Direnişlerin kazanılması için işçilerin mücadelesi yetmeyeceğini, dayanışma ağlarının da örülmesi gerektiğini ekledi.
İBB ile toplu sözleşme için masaya oturulacak
Sahneye enerji işçileriyle birlikte çıkan DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, bağımsız bir emek siyasetinin ortaya konma ihtiyacı ve bu yoldaki zorluklara değindi. İSPER’de yetki aldıklarını, İBB ile toplu sözleşme masasına oturacaklarını, İBB’ye karşı enerji işçilerinin hak mücadelelerini verirken çokça tepki de aldıklarını ifade etti. Keskin, bu süreçte emekten yana siyaset izleyenlerin desteklerine ihtiyaç duyduklarını ve bağımsız bir emek siyasetinin da ancak bu dayanışma ağıyla ortaya konabileceğini düşündüğünü söyledi.
“Mücadelemiz imar planlarını bozdu"
Şahintepe Barınma Meclisi’nden Nagihan Kamçi, Kanal İstanbul’un yaratacağı rant uğruna mahallelerinden kovulmak istendiğini ve buna karşı dört yıldır mücadele ettiklerini ifade etti. Kamçi mücadelelerinin imar planlarını bozduğunu, belediye meclislerini kilitlediğini ekledi. İmar mevzuatına dair yeni bir yasa hazırlığı olduğunu ifade eden Kamçi, “Halkın onayı olmayan yasalara karşı da mücadelemiz sürecek” dedi.
BDS Türkiye’den Ümit Doğru, Filistin direnişinin antiemperyalist ve antifaşist mücadeleler açısından da merkezi bir yerde durduğunu hatırlatarak “İşçi sınıfının mücadelesiyle Filistin halkının mücadelesi ortaktır. Bu yüzden Filistin’le dayanışmak vicdandan öte bize yüklenen bir sorumluluktur” dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya da buluşmayı selamlayarak “Bozuk düzende sağlam çark olmaz. Bizi kurtuluşa götürecek yol emeğin özgürlüğünden geçer” dedi.
İstanbul Doğa Savunmalarından Bulut Can Okuducu ise şunları söyledi: “Her bir ağacın, her bir damla suyun hakkını savunmaya ant içtik. Çünkü İstanbul’un betonlaşmaya değil, nefes almaya ihtiyacı var. Bugün burada birlikte bağırıyoruz: Hakkımızı verin! Toprağımızdan, suyumuzdan, ormanlarımızdan, geleceğimizden, yaşamlarımızdan elinizi çekin!”
Kaynak:Sendika.org