İmamoğlu’na taşlı saldırı: Vali, "atılanlar su şişesi", Soylu “sahtekar" dedi

İmamoğlu’na taşlı saldırı: Vali, "atılanlar su şişesi", Soylu “sahtekar" dedi
Erzurum Valisi Okay Memiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla kentte düzenlenen 'Halk Buluşması'nda yaşanan olaylara ilişkin, su şişesi fırlatıldığını söylerken, Süleyman Soylu yaşananların...

Erzurum Valisi Okay Memiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla kentte düzenlenen 'Halk Buluşması'nda yaşanan olaylara ilişkin, su şişesi fırlatıldığını söylerken, Süleyman Soylu yaşananların İmamoğlu’nun kendisi nedeniyle çıktığını iddia etti.

Erzurum'da yaşananların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Erzurum Valisi Okay Memiş'den benzer açıklamalar geldi.

Vali Memiş, Valilik'te düzenlediği basın toplantısında, İmamoğlu'nun kente ziyaretinin bir 'miting' olarak değil, 'esnaf ziyareti' olarak programlandığını söyledi.

Vali Memiş şöyle konuştu:

''Daha önceden bize yapılan müracaatlarında miting alanı olarak gösterdiğimiz bir yer vardı. Orada miting yapılmadı. Bu 4 Mayıs’tan önceki tarih içindi. Bu tarihten sonra ise miting yapılamayınca, Sayın İmamoğlu’nun ilimize ziyaretlerini sayın il başkanı bize ifade etti. Biz de bu konuyla ilgili olarak yetkinin il ve ilçe seçim kurullarında olduğunu, bununla birlikte bütün siyasi partilerin gerekli demokratik haklarını kullanabileceğini böyle bir ziyaret olması halinde her türlü tedbiri alacağımızı söyledik. Esnaf ziyaretinden sonra da uygun olan yerlerde konuşma yapılacağı, halka hitap edileceği söylendi. Aslında bu bir noktada miting gibi değerlendirilebilirdi. Çok fazla yasaklayıcı davranmamak adına bu konuda bizim için önemli olan sayın misafirlerin güvenliğini almak olduğunu ifade ettik. Nitekim o şekilde planlandı. Biz Sayın İmamoğlu'nun ilimize ziyaretini, havalimanından şehir merkezine gelene kadar, ondan sonraki muhtemel konuşma alanından sonraki bütün güvenlik tedbirlerimizi ona göre aldık hatta çok üst düzeyde tedbir aldığımız söyleyebiliriz.''

"SU ŞİŞELERİ ATILMAYA BAŞLANDI"

İmamoğlu'nun havalimanına indikten sonra şehir merkezine geldiğini ifade eden Memiş, "Esnaf ziyaretinden sonra yapılacak olan muhtemel konuşma yerlerinden birisi olan Havuzbaşı’na doğrudan yönlendirildiler ve geldiler. Bizim orada gerekli güvenlik tedbirlerimiz vardı. 1000'in üstünde polis kardeşimizi, arkadaşımızı buraya görevlendirmiştik. Konuşmasını yaptığı sırada bariyerlerin arkasına su şişeleri atılmaya başlandı. Kendileri konuşmayı yarıda bırakarak havaalanına döndüler ve oradan da ilimizden ayrıldılar " dedi.

"ELİMİZDE GÖRÜNTÜLER VAR"

Programın düzenlendiği alanın miting alanı olmadığını yineleyen Memiş, "Dolayısıyla tedbirlere rağmen, yapılan bariyerlere rağmen, direkt arkasında müdahale oldu. Ondan sonra gerekli müdahalede bulunduk. Bize göre yerinde müdahalede bulunduğumuzu değerlendiriyoruz. Ancak kendileri tarafından 'çok yerinde olmadı' şeklinde değerlendirildi. Bu bilgilendirmeyi kamuoyuna duyurmayı hissettim. Orada tahrip olmuş bir kesim vardı. 17 kişi sağlık kuruluşlarına müracaat ettiler. Bunlardan 9 kişiyi tedbir amaçlı müşahede altında tutuyoruz ama durumları ağır değil. Hafif yaralı şeklinde ve onların takibatını yapıyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Elimizde görüntüler de var. Gerekli müdahale de yapıldı" ifadelerini kullandı.

SOYLU: BU ŞAHIS TAHRİK GÜCÜ OLAN İŞLER GERÇEKLEŞTİRİYOR

Süleyman Soylu'nun olay hkakındaki ifadeleri de şöyle:

"Kendini devletin üzerinde gören. İBB'yi terör örgütü elemanlarıyla dolduran bu şahıs özellikle gittiği her yerde bu tip provokatif ve tahrik gücü olan işler gerçekleştiriyor. Bugün Sivas'ta da mitingi vardı. İStanbul'daki hizmeti bittiği için Sivas'taki, Erzurum'daki hizmeti gerçekleştirmek için adım atıyor. Şimdi 4 Mayıs'tan sonra siyasi faaliyetlerle ilgili izin verme hakkı kimdedir YSK'dadır. Belli prosedürler içerisinde kampanya yapabilirsiniz ama çerçeveleri vardır. Bir ilde böyle bir miting söz konusuysa oraya ait alanlar var. Örneğin İstanbul'da kura çekildi ve İBB tarafından Yenikapı kazındı. Cumhuriyet tarihinin en büyük gelirini alan belediye İBB'dir. Diğer İstanbul belediyeleriyle kıyaslayarak söylüyorum. Mağduriyet edebiyatı yapıyor. İstanbul'daki halini görüyorum diplerde. Ancak nerelerden kurtarabilirim 'Bu tip provokatif şeyler yaparsam kendi siyasetimi kurtarırım' diyor. Bugün Sivas için müraacat ediyor. 7 Mayıs için Mevlana meydanı bölgesinde 'halkı selamlama' teklifinin oy çokluğuyla reddine. Diyor ki izin istiyorum sizden 'size ayarladığım bir yer var' diyor YSK. Nasıl ki İstanbul'da bize Atatürk Havalimanında yap dediler orada da aynı şekilde yer verilmiş. Bu beyefendi ona rağmen o dediği yerde miting yaptı. Bu bir kanunsuzluk. O zaman herkes istediği yerde istediği şeye sahip olsun. Böyle bir şey yok ki. Bunu yapmasının tek bir sebebi var. Bu arkadaşın gündem hastalığı var.

"HEM YALANCI HEM SAHTEKAR"

Zaten Bay Kemal, Mansur Yavaş ve İmamoğlu birbirlerinden nefret ediyorlar. Esas rekabetleri bizle değil, kendi içerleriyle. Sivas'ta YSK'nın başka bir yeri gösterebilecekken getirip burada bu işi inatla yapmak istemesinin temel sebebi bu kavgayı kanatmak. Cumhurbaşkanımız Erzurum mitingini nerede yaptı? İstasyonun yanındaki büyük bir alanda YSK'nın gösterdiği yerde. Akşener'de aynı yerlerde merkezde yapmak istedi 'orada yapamazsın, sizin yeriniz orası' dediler. Neden? Çünkü kalabalık toplayamıyorlar. Kendi gövde gösterimi yapayım oradan çıkayım diyorlar. Miting dediğiniz, miting alanında yapılır. Ekrem İmamoğlu Türkiye'ye gelmiş en büyük sahtekarlardandır. Hem yalancı hem sahtekardır. "İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun 7 Mayıs Pazar günü Yakutiye Kent meydanından başlayarak, "Cumhuriyet Caddesi'nde esnaf ziyareti gerçekleştirecektir gereğini bilgilerinize arz ederim. Suat Dülger Cumhuriyet Halk Partisi Erzurum İl Başkanı imzalı." Bir yerde olay çıkartmak istiyorlar. Biliyorsunuz bunların yalanları çoktur. Bu belgeye bir cevap versinler. Devletin Valisine hakaret ediyorsun. Bin polis var. Bunlar ne yaptılar buna rağmen aynı Sivas'ta yaptıkları gibi seçim kurulu izin vermemesine rağmen. Bunların hepsi hak düşürücüdür. Toplum nezdinde itibarını kaybettiği çok net bir şekilde gözüküyor. İstanbul'da hiçbir hizmeti yok. Bir tahriki de şuradadır. Van'da Selo'ya özgürlük naraları atılırken bunlar HDP'nin ve PKK'nın zafer işaretini yaptılar.

"İSTANBUL MİTİNGİNİ HAZMEDEMEDİLER"

Yalanı yukarıdan aşağıya bu kadar net konuşabilen ikinci kişi yok. Genel hazımsızlık İstanbul mitingi. Midelerine oturdu. Büyük İstanbul Mitinginin konuşmasını engellemek için başarısız bir siyaseti ortaya koymaya çalıştı. Polis ve TOMAlar müdahale etti. Hastaneye götürülenlerden biri itiş kakışmadan başında yara oluşmuş. Diğerleri ise tamamen şuramda ağrı var kontrol edin diyenler. Tamamen tiyatro. Erzurum'da sözde milliyetçiler diyor. Erzurumlulara provokatörler diyor. Birçok sözler ifade ediyor. Tamamen insanları tahrik ve sınıflandırma anlayışı var. Allah bu adamdan Türkiye'yi kurtarsın. Hele zaten akşamdan sonra ağzının ayarı kaçıyor. Ne ağzının ayarı var ne de başka bir şey.

"HER ŞEY SPONTANE GELİŞTİ"

Orada her şey açık olunca her şey spontane gelişiyor. Kendisi açık olmasını istiyor zaten. Yarım saat öncesine kadar bin kişili gruplar sokakta dolaşıyorlar. Bunlar Erzurum'un milliyetçi vatandaşları. Germişler insanları zaten. Sükunete çağırıyor yetkili arkadaşlar. O şehirdeki herkesin milliyetçi damarı en üst noktadadır. Dadaş onlar. Bir şehit cenazesine 15 binler, 20 binler gider. Bu şehirlerde kendi değerleri üzerinden bir provokatiflik yapmaya kalkarsanız Allah korusun. Arkadaşlar bence çok başarılı bir şekilde yönetmişler. Bir kişinin kafasının kanaması dışında başka bir olay yok.

Mitingin çok üzerindeydi. Bu bir duruştu. Türkiye'nin var olan bütün kazanımlarına sahip çıkma duruşuydu. Başkan Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' sözüne bir karşılıktı. Ecevit'e, Erbakan'a, Demirel'e yapılanlara bir itirazdı. ABD'nin ve Avrupa'nın sillesini yemeyen siyasetçi yoktur. Bugün meydanda hepsinin hayallerini gerçekleştiren Tayyip Erdoğan'a sahip çıkan bir millet vardı. Bu ülkede isim kahramanların hayallerini gerçekleştiren Tayyip Erdoğan'a sahip çıkan 1 milyon 750 bin kişi vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız konuşuyor, metrolarda binlerce insan sıraya girmişler, hala arabalarda insanlar geliyor, akın akın meydana geliyorlar. Konuşma bitti anda bile insanlar meydana geliyorlardı. Gelenler kadar, otobüslere sığmayıp geri dönenler var. Bazıları yürüyerek gelmeyi tercih etmişler. Böyle bir şey Türk siyasi hayatında yok. Türkiye siyasi hayatının en kalabalık mitingi gerçekleşti. Bu büyük bir sahipleniş. Tayyip Erdoğan'a, Türkiye'nin geleceğine.

Eğer Batı'nın etkisi olan o ajan ve sızma dediğimiz unsurların tamamı ülke içerisinde olsaydı bunlarla başa çıkabilir miydik? Bir takım provokasyonlar, cinayetler yaşanacaktı. Türkiye'nin gündemini meşgul etmek için. Bunların hiçbiri yaşanmıyor artık. Türkiye terörle mücadelede farklı bir şeyler karşılaşmıyor. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri bu medeniyet neyi ifade ediyorsa, Mescid-i Aksa, Buhara, Mescid-i Nebevi... Bu medeniyetin tamamını içeriyor Cumhur İttifakı. Bunu görüyor millet. Öbür ittifak neyi vaat ediyor peki? Kumar masası, diktatörlük, kumara dayandırdığı al ver tavrını vaat ediyor. Bunlar Amerika'nın çocukları. ABD burada kamu kurum ve kuruluşlarında yeterli sızma yapamadığı için bunu siyasi partilerle yapıyor. Kandil benden daha fazla açıklama yapıyor. Bir otobüsü eksik. Cemil Bayık'tan, Duran Kalkan'a kadar her biri. Sadece onlar değil, alttakiler de açıklama yapmaya başladı. Afrin'i özgürleştireceğiz, özerkliği ilan edeceğiz diyorlar. Şimdi burada vatandaş bunu görüyor. Milletimiz bunu görüyor. Gençler de bunu görüyor. Gençlerde de ciddi bir şekilde AK Parti'ye yöneliş var. Çünkü karşı taraftaki düzensizliği, nizamsızlığı, ahenksizliği, kakafoniyi, kaos yapısını çok net bir şekilde görüyorlar.

Öne Çıkanlar