İktidarın masasındaki formül: Yüzde 50+1 sil baştan
İktidar cephesinde, Cumhurbaşkanlığı sistemindeki tartışmalı yüzde 50+1 kuralının revize edilerek, yerine en çok oy alan aday düzenlemesi getirilmesi formülü masaya yatırılmaya başlandı.
Seçim sonuçları, iktidarı 2017 referandumuyla birlikte cumhurbaşkanı seçilmek için getirilen yüzde 50+1 kuralı konusunda arayışa itti. Getirildiği dönemden bu yana geride kalan iki seçim süreci boyunca tartışmaların odağında olan ve iktidar cephesinde de rahatsızlıkların dönem dönem dile getirildiği düzenleme ile ilgili kimi senaryolar da konuşulmaya başlandı.
İktidarın yeni yasama yılının açılmasıyla birlikte yüzde 50+1 oy kuralının revize ederek, yerine en çok oyu alan adayın cumhurbaşkanı seçilmesi kuralını hayata geçirmeyi planladığı öğrenildi.
Erdoğan’ın önündeki rapor
Edinilen bilgilere göre, seçimlerden önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk dönemiyle ilgili bir rapor hazırladı. Seçimlere birkaç ay kala hazırlanan ve Erdoğan’a sunulan raporda, 2018’deki seçimlerle hayata geçen sistemin performansıyla ilgili tespitler yer aldı.
AKP kulislerinden elde edilen bilgilere göre, rapordaki en önemli tespitin 50+1 kuralının değiştirilmesi ihtiyacı oldu. Seçimlerin ilk turunca 50+1 oyu alan adayın olmamasıyla seçimlerin ikinci tura kalmış olması, AKP’de bu kuralın değiştirilmesi gerektiği ihtiyacının da yüksek sesle dillendirilmesini beraberinde getirdi.
Diğer partilere bağımlı hale getirdi
Seçim kararından önce yapılan kamuoyu araştırmalarında da ilk turda yüzde 50+1’in elde edilemeyeceği görünür oldu. Bu durum, AKP’nin seçimleri kazanabilmesi için HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin kapısını çalmak zorunda bıraktı. Sistemin hayata geçirildiği 2018 seçimleri öncesinde de AKP’nin kazanmak için MHP’ye bağımlı kaldığı değerlendirilmeleri yapılırmıştı.
Yeni dönemde gündeme gelebilir
AKP’li kaynaklara göre, yeni yasama yılının açılmasıyla birlikte değişiklik önerisinin hayata geçirilme ihtimalinin çok yüksek. Ancak bunun baş örtüsü düzenlemesinin yer alacağı Anayasa değişikliği teklifinde değil, ikinci bir değişiklik teklifi ile gündeme getirilebileceği belirtiliyor.
Son seçimlerde küçük partilere dahi mahkûm kalmanın vermiş olduğu bu durum, Oktay’ın hazırladığı rapor ile kapsamlı bir şekilde ele alındı. AKP ve Saray’da bu konuda tartışmaların devam ettiği öğrenilirken, daha önce bu değişikliğe karşı çıkan Erdoğan’ın da bu konuda yumuşak mesajlar vermeye başladığı belirtiliyor.
Erdoğan değişiklikten taraf
Erdoğan, seçimler öncesinde katıldığı bir televizyon programında da konuya dair yöneltilen bir soruya “değişiklik olabilir” sinyaliyle yanıt vermişti. Erdoğan’ın yanıtı şöyleydi:
“Böyle bir yapılanmaya veya böyle bir düzenlemeye katılacak olan siyasi partiler olursa bunun olmaması söz konusu değil, olabilir. Doğrusu ben de olmasından yanayım. Tabii buradaki 50+1, oran itibarıyla 50+1 oranı değil biliyorsunuz. Yüzde 50+1 oy, bu demek. Bu seçimden sonra böyle bir adım atılabilir. Ve eğer bu adım karşılık bulursa, çünkü anayasa değişikliği gerektiriyor, olmaması için hiçbir neden yok. Ben şahsen böyle bir adımın atılması halinde buna taraftarım.”
Muhalefet temkinli
İktidarın değişikliği gündeme getirme hazırlığı sürerken, olası bir değişiklik teklifine dair muhalefetin nasıl bir tutum takınacağı da merak konusu. Gazete Pencere’nin konuştuğu muhalefet kaynakları, söz konusu kurala dair iktidar cephesindeki rahatsızlığın yeni olmadığı konusunda hem fikir.
AKP’nin MHP, HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi’ne bağımlı hale gelmiş olmasının da partide rahatsızlık yaratmış olduğuna dikkat çeken muhalefet temsilcileri, değişikliğin gündeme gelme ihtimalinin güçlü olduğunu belirtti.
Ancak düzenlemeye destek verip vermeyecekleri konusunun teklifinin içeriğinin somut olarak gündeme gelmesiyle birlikte değerlendirileceğine vurgu yapıyor.