Zaman ayarlı duruşma

Kürt gazeteci ve yazar Musa Anter cinayetiyle ilgili dosyanın birleştirildiği dava 21 Eylül’e ertelendi. Davada 30 yıllık zaman aşımı süresiyse 20 Eylül’de dolacak.

Anter, 20 Eylül 1992’de bir kültür ve sanat festivaline katılmak için gittiği Diyarbakır’da öldürülmüştü. Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı (JİTEM) tarafından işlendiği iddia edilen cinayette birçok soruşturma ve kovuşturmanın ardından faillerin bulunamadığı açıklanmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ‘yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayet hakkında yeterli soruşturma yürütülmediği’ gerekçesiyle Türkiye’yi mahkum ettiği dosya JİTEM ana davasıyla birleştirilmişti.

Son olarak 20 Haziran’da görülen davanın duruşmaları dün Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.

Evrensel’den Meltem Akyol’un aktardığına göre duruşmada Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ‘son celse olduğunu’ bu nedenle söz almak istediğini söyledi. Mahkeme başkanı gelecek haftaya gün verileceğini belirtti.

Dicle Anter, davanın başından itibaren çok sayıda zorlukla karşılaştıklarını, davanın zaman aşımı tehlikesine dikkat çekti: “20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilen Musa Anter cinayetinde zaman aşımı süresi dolmak üzere. Faili belli bir cinayetin davası 30 senedir bitirilemedi. Azmettiriciler mahkeme salonlarında ifadeler verdi, ‘Hatırlamıyorum’ dedi. Orhan Miroğlu olayda ağır yaralandı, 30 yıllık süreçte sadece iki duruşmaya geldi. Bu kadar belge, bilgi ve önergeye rağmen iktidar üç maymunu onmaya devam etti, ediyor. Ne olursa olsun bu davanın peşini bırakmayacağız, biz olmasak da gelecek nesiller bırakmayacak.”

Duruşmada söz alan sanık avukatları Anter ailesini suçladı, dosyanın zamanaşımından düşmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 21 Eylül’e erteledi. 20 Eylül 1992’de öldürülen Musa Anter cinayetinde davanın zamanaşımı süresi 20 Eylül’de doluyor.

Babamın dosyasını Kılıçdaroğlu’na emanet ettim
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Musa Anter’in oğlu Dicle Anter’i CHP Genel Merkezi’nde ağırladı. Dicle Anter, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Babamın dosyasını ‘Ülkede adalet arayan ve herkesin yanında olacağım’ diyen Kılıçdaroğlu’na emanet ettim. ‘Ben bu ülkeyi barıştıracağım’ diyerek çıktığı helalleşme yolculuğunun ülkemizde toplumsal barışı sağlamasını umut ettiğimizi belirttim” dedi.