Yusuf Tekin bakan olmadan önce nasıl rektör oldu?

Kamuda liyakat tartışmalarına bir yeni isim daha eklendi. Hatta o isim eğitimin en üstündeki isim; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin.

Yusuf Tekin bakan olmadan önce, Ankara Gazi Üniversitesi'nin bölünmesiyle oluşan Ankara Hacı Bayram veli Üniversitesi'ne rektör olarak atandı. Rektör olabilmesi gereken profesörlük unvanını da rektör olmadan 28 gün önce aldı. Ancak mevzuatta 3 yıl profesör olarak çalışması şartı rektör olarak atanabilmesi için Cumhurbaşkanlığı kararıyla kaldırıldı.

Liselilerden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e "Utanç Belgesi"

Karar Tekin, rektör olduktan sonra tekrar yürürlüğe kondu.

Türk ilahiyatçı ve akademisyen, Tekin'in liyakatsiz bir şekilde rektör olduğunu şu cümlelerle anlattı:

"Aziz Mahmut Hüdai diye bir isim, bu isimle anılan bir cemaat var bugün Türkiye'de. Bu cemaat özellikle üniversite kurumlarında belli başlı üniversitelerde ve belli başlı fakülteler de hala çok etkili bir durum o kadar ki bazı üniversitelerin fakültelerinin dekanlarından rektörlerine bu fakültelerde hangi Enstitülerin açılacağına varıncaya kadar son derece belirleyici bir konuma sahip.

YÖK'ün üst kademelerine kadar uzan çok etkili bir konuma sahip bu cemaat

işte bugün sizin mecliste eleştirdiğiniz milli eğitim bakanının rektör olmadan önce kendisinin Rektörlüğü'ne atanabilmesi için Gazi Üniversitesi’nden koparılıp oracıkta kendiliğinden icat edilen Gazi’den koparılıp üç beş fakülteden icat edilen üniversitenin adı ne üniversitesi Hacı Bayram Veli Üniversitesi tabiri caizse 2018 Mayıs’ta kuruldu bu sizin milli eğitim Bakanınız da Ağustos’un 17’sinde ve 18’inde yani üniversite kurulduktan birkaç ay sonra profesör oldu.

Profesör olduktan da 28 gün sonra o üniversiteye rektör oldu. Nasıl oldu? Bu zatın o üniversiteye rektör olabilmesi için bir profesörün üç yıl çalışmış olma şartı yasası kanununda lağvedildi onu cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kaldırdık dendi bu arkadaş oraya rektör yapıldı rektör yapıldıktan belki bir gün sonra binmedin hadi iki gün sonra tekrar eski kanun yürürlüğe tekrar kondu.

Yani bir kararname ile kanun askıya alınıp arkadaş 28 günlükken rektör oldu. Rektör olduktan sonra tekrar bir yeni kararname ile tekrar üç yıllık profesörlük şartı yerine kondu devletin nasıl oyuncak gibi oynandığı, çivisi çıktığı, kurumsal geleneklerinin altüst edildiğini buradan da anlayabilirsiniz.

Bu yeni dönemin nasıl bir dönem olduğunun en ilginç örneklerinden biri Milli Eğitim Bakanının liyakat ehliyet bilmem ne konularda Türkiye’de yaşanan sıkıntılar nazara itibar alındığında rektör olduğu sürece geldiği, üniversitenin nasıl ihdas edildiği, falan filan konusunda ibretlik bir vakadır. Tek başına incelenmeye değer bir vakadır bu arkadaş"