"Yenidoğan Çetesi" davasında sanıkların savunmaları devam ediyor

"Yenidoğan Çetesi" davasında sanıkların savunmaları devam ediyor
İstanbul Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden "Yenidoğan Çetesi" davasında, bebek ölümlerine sebep oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen sanıkların savunmalarına davanın 9. gününde devam ediliyor.

Kamuoyunda "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen, çeşitli özel hastanelerde bebek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle suçlanan sanıkların yargılanmasına davanın 9. gününde İstanbul Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.

Davanın 8. gününde, sanıkların savunmaları alındı. Dün yaklaşık 10 saat süren duruşmada 5 sanık savunmalarını verdi. Bugün saat 09:30'da başlayan duruşmalar, devam edecek.

Dava kapsamında şu ana kadar 22 tutuklu sanık ile 12 tutuksuz sanığın ifadeleri alındı. Davanın ilerleyen oturumlarında, sanıkların savunmalarının yanı sıra yeni delillerin de ortaya çıkması bekleniyor. Sanıkların savunmalarında dikkat çeken detaylar, davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte. Mahkeme, olayla ilgili tüm delilleri inceleyerek kararını verecek.

Davanın 8. gün oturumundan

Davanın 8. gününde tutuksuz sanık Doktor Seyhmus Çelik savunmasında kalp hastası bir bebeğin ölümünü anlattı. Çelik, "Bu bebeği parası olmadığı için hiçbir hastane bu bebeği kabul etmedi. Hakan Doğukan’ın, Fırat Sarı’ya 'Bu hastayla ilgilenme, boşuna uğraşma' dediğini duydum. Doğukan Taşçı, 'Erkenden öldüreceksin, sorun çözülecek' diyordu" dedi.

Birinci Hastanesi'nde sekreterlik yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar ise sanık Emine Avcı tarafından mobbing gördüğünü ve kendisini yenidoğan bölümüne çektiklerini öne sürdü.

Davanın 9. oturumu, saat 10.20 sıralarında kimlik tespitinin ardından tutuksuz sanık Renginar Molla'nın savunmasıyla başladı.

Fırat Sarı'yı sadece bir kez görmüş

Molla, mahkeme başkanının sorularını yanıtlarken, daha önce sadece ismen duyduğu ve bir kez gördüğü Fırat Sarı hakkında bilgiler verdi.

Gazeteci Nagihan Yılkın'ın aktardığına göre, Molla, mahkemede Hasan Basri ve Gıyasettin Mert Özdemir (Mert olarak tanıdığı) isimlerini de verdi. Hasan Basri'nin kendisine yönetim tarafından doktor asistanı hemşire olarak tanıtıldığını belirtti. Diğer hemşireler hakkında da bilgi veren Molla, Mehmet Salih isimli bir kişiyi çalıştığı süre boyunca tanımadığını ifade etti.

Molla'nın ifadesi şöyle devam etti:

Mahkeme Başkanı: “Abla, basamakları çek” diyor, öyle mi?
Renginar Molla: Evet, öyle diyordu.

Renginar Molla: Yönetim tarafından benden doğum sayılarını istediler, biraz da ondan…

Mahkeme Başkanı: Basamakları kim belirliyordu?
Renginar Molla: Fırat Sarı belirliyordu.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı mı söyledi diye düşündünüz?
Renginar Molla: Evet, Fırat Sarı dedi diye düşündüm.

Mahkeme Başkanı: Normalmiş gibi konuşuyorsunuz. Doktorlar hiç basamak demiyor, hemşireler sürekli basamak diyor.

Renginar Molla: Hasan Basri aradığında düzeltme yaptım.

Mahkeme Başkanı: Değiştirdiniz mi yani?
Renginar Molla: Hasta dosyasında değiştirdim.

Mahkeme Başkanı: 3’ten 1’e çektiniz mi?
Renginar Molla: Çektik mi, çekmedik mi, orada biz bir çelişkiye girdik.

Mahkeme Başkanı: Denetim tapelerinde Hasan Basri’ye denetime geleceklerini söylediniz mi?
Renginar Molla: Denetime geldiklerinde epikrizleri görmek istediler. Ben de yazılmayan epikrizleri söyledim.

Mahkeme Başkanı: Epikrizler yazılmamış mıydı?
Renginar Molla: Yazılmamıştı.

Mahkeme Başkanı: Kim yazıyordu?
Renginar Molla: Hasan Basri. Tek başına mı, Fırat Sarı ile mi yazıyordu, bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Hasan Basri size yardımcı olacaktı, değil mi?
Renginar Molla: Yönetimden söylediler.

Mahkeme Başkanı: Kim söyledi?
Renginar Molla: Başhemşire Ufuk. Yönetimde kim varsa bilgileri vardı.

Mahkeme Başkanı: Kaç yıllık hemşiresiniz?
Renginar Molla: 15.

Mahkeme Başkanı: Yenidoğan bölümünde ne kadar çalıştınız?
Renginar Molla: 10 yıl.

Mahkeme Başkanı: Neden Hasan Basri’ye sordunuz?
Renginar Molla: Doktorun yaptırdığı görevleri bilmiyordum.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile para hareketiniz olmuş. Nedir bu?
Renginar Molla: Yurtdışına çıkacaktım, ondan para istedim. O da sağ olsun verdi. Geri biriktirip ödemek istedim, ama kabul etmedi.

Mahkeme Başkanı: Gıyasettin Mert’i ne diye tanıyorsunuz?
Renginar Molla: Hemşire.

Mahkeme Başkanı: Hiç bebek sevkinde denk gelmediniz mi?
Renginar Molla: Hayır.

(Mahkeme Başkanı bir tapeyi soruyor.)

Mahkeme Başkanı: Basamaklara önem verdiklerini anladım. Siz ne düşünüyorsunuz?
Renginar Molla: Sorguluyorum ben burada da. Bir yönlendirme bekliyordum. Her konuşmamızda sorgulamıştım. “Neden böyle?” diye soruyordum.

Mahkeme Başkanı: Neden Hasan Basri, “Baskın yiyoruz,” diyor? “Basamaklarla ilgili,” diyor.
Renginar Molla: Basamaklarla ilgili bir işlem yapmadım.

Mahkeme Başkanı: Yapmadınız ama nasıl olduğunu biliyor musunuz?
Renginar Molla: Doktorların dediğini yapıyordum.

Mahkeme Başkanı: Hasan Basri’ye, “Bebeğin yatışından sana ne?” diye neden tepki vermiyorsunuz?
Renginar Molla: Orada anladığını düşünüyorum.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’ya, “Hocam, ben bu şekilde çalışmayacağım,” diyorsunuz. “Tamam, Hasan Basri’yi idare ediyorum ama bu bebekte kanama var,” diyorsunuz.

Renginar Molla: Nöbetçi arkadaş tedirgin olup beni arıyordu. Ben, “Beslemeyin,” diyordum. Sabah geldiğimde bebeğin kontrolünü kendim yapıyordum. Bebeklerle ilgili şeyleri Hasan’a iletmeyeceğim diyordum. Yönetime de söyleyeceğimi söylemiştim.

Mahkeme Başkanı: O bebeğe daha sonra ne oldu?
Renginar Molla: Fırat Bey geldi, tedavisini yaptı. Bebek toparladı, annesine teslim ettik.

Mahkeme Başkanı: Hiç hemşirelerle basamak muhabbeti yaptığınız bir şekilde çalıştınız mı?
Renginar Molla: Fırat Bey bana ulaşamadığında, “Hasan’la görüş, ona söyle, o bana iletecek,” dedi. Ben part-time çalışıyordum, o şekilde anlaşmıştık. “O iletişimi Hasan’la sağlayacaksınız,” dediler. Bir şey diyemedim. Yönetimden Hasan Basri’nin bilgisi vardı.

Üye Hakim: Denetime geldiklerinde hastalar 3. basamak mıydı?
Renginar Molla: Hatırlamıyorum.

Üye Hakim: 3’ten 2’ye, 1’e çek derken ne demek istiyordu?
Renginar Molla: Oksijenleriyle ilgili bir şeydi. Dosya üzerinde değiştirdim. Bebeğe herhangi bir şey yapmadım.

Üye Hakim: Hasan Basri’nin ciro hesabı yaptığını gördünüz mü?
Renginar Molla: Görmedim.

Üye Hakim: Dosya üzerinde tam olarak ne yaptınız?
Renginar Molla: Bebek oksijen alıyordu, ama almıyormuş gibi yaz dedi.

Üye Hakim: O anda oksijen alıyor muydu?
Renginar Molla: Alıyordu.

Üye Hakim: Amacı neydi peki?
Renginar Molla: Sorgulamadım.

Üye Hakim: Hastane evraklarını Hasan Basri dışarı çıkarıyor muydu?
Renginar Molla: Bizden alıyordu. Epikrizleri yazacağım diyordu. Dosyalar arşive gidiyordu.

Üye Hakim: Sisteme kaydetme işlemlerini kim yapıyordu?
Renginar Molla: Ben yapıyordum.

Üye Hakim: 10 yıllık hemşiresiniz. Hangi hastanın 3. basamak, hangi hastanın 2. basamak olduğunu anlarsınız.
Renginar Molla: Bana, bebeklere odaklan diyorlardı. Ben de bebeklere odaklanıyordum.

Üye Hakim: Yenidoğanın işleyişiyle başhekim ilgilenir miydi?
Renginar Molla: Evet, ‘Kaç hasta var, genel durum nasıl?’ diye soruyordu.

Savcı Kadir Koçakaya: Neden yenidoğan yoğun bakımın dolması için bir çaba gösteriyorsunuz?
Renginar Molla: Benim hiçbir zaman öyle bir çabam olmadı.

Savcı Kadir Koçakaya: Bana hasta gelmedi diyorsunuz. Bunu söylemekteki amaç ne?
Renginar Molla: Amacım yok.

Savcı Kadir Kocakaya: Şakasının bile yapılabileceğini düşünmüyorum. Sana, Bir ilaç getireceğim (oksijeni yavaşlatan bir ilaç), bunu ver, diyorlar. O sırada ne yaptınız?
Renginar Molla: O anda ne demek istediklerini anlayamadım. “Gayet iyi gidiyor bu bebekler,” dedim.

Savcı Kadir Kocakaya: Hesabınıza gelen para haricinde elden para aldınız mı?
Renginar Molla: Hayır.

Savcı Kadir Kocakaya: Hastane yönetimiyle Fırat Sarı’nın yaptığı anlaşmadan bilginiz var mı?
Renginar Molla: Hayır.

Savcı Kadir Kocakaya: Başhekim Yener Mansuroğlu mu?
Renginar Molla: Evet.

Savcı Kadir Kocakaya: Fırat Sarı, anlaşmayı kimle yapmıştır?
Renginar Molla: Bilmiyorum, ama başhekimle yapmıştır herhalde.

Sağlık Bakanlığı avukatı: 10 yıl yoğun bakım hemşiresi hastaların tedavisiyle ilgili bilgileri kime vermeli ve kendisi kime veriyordu.

Renginar Molla: Tedavileri doktordan alıyordum, hastaya uyguluyordum.

Avukat: Bilgiyi hekime mi vermeli sorumlu hemşire mi?
Renginar Molla: Önce hekime bildirim yazarım sonra hemşireye

Avukat: Önceki beyanda hekime değil sorumlu hemşireye verdiniz

Renginar Molla: Yok yok hekim. Önce hekim.

Avukat: Her taburcu bebekte Fırat Sarı mı oluyordu?
Renginar Molla: Evet, geliyordu. Taburcu öncesi değerlendirme yapıyordu.

"Sürekli bir kaos vardı hastanede, sıkıntılı bir hastaneydi"

Renginar Molla'nın ardından sanık kürsüsüne, Bağcılar Şafak Hastanesi'nde idari personel olarak görev yapmış Mustafa Kazan çıkarıldı.

Kazan hakkında, hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinde görevli olduğu dönemde gerçekleşen usulsüzlüklerle ilgili ciddi suçlamalar yer aldı.

İddianamede, "usulsüz epikriz yazımı, 112 acil servis sistemi kullanılmaksızın gerçekleştirilen hasta sevkiyatları, hastaların sağlık durumlarıyla ilgili bilgilerde oynama yapılarak SGK'ya yüksek miktarda fatura edilen ilaçlar" gibi faaliyetlerle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği belirtildi.

Mahkeme Başkanı: Savunma yapacak mısın?

Mustafa Kazan: Bağcılar Şafak Hastanesi'nde 2023’ün başları 2024’ün şubat ayına kadar çalışmışımdır. Bizzat kendim istifa ettim. Sürekli bir kaos vardı hastanede, sıkıntılı bir hastaneydi. Sonra Kızılay Hastanesi'ne geçtim. Psikolojimiz bozuldu, memlekete taşındık. İdari personel olarak teknik işlere bakan biri olarak çalıştım. Tıbbi süreçlerde yetkim bulunmamaktadır. Örgüte ilişkin bir para alışverişim yoktur.

Mahkeme Başkanı: Bağcılar Medilife’ta çalıştınız mı?
Mustafa Kazan: 3 yıl önce çalıştım. Oradan da kendi isteğimle ayrıldım. Yabancı uyruklular almışlardı. Türkçe konuşamıyorlardı, anlaşamıyorduk. Bu yüzden ayrıldım.

Mahkeme Başkanı: Bağcılar Şafak’ta bir işletme var mıydı?
Mustafa Kazan: Benim bildiğim yoktu.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile muhatap olmadınız mı?
Mustafa Kazan: Kendisiyle tanışmam. Sadece bir kere beni aramıştı. İki kere görüşmemiz oldu. Bana, Bir alacağım var, diyor ama içeriğini bilmiyorum. Bununla ilgili ne yapabiliriz, diyor. Bilmiyorum, diyorum. Ben çıkarttırayım, baksınlar, ona göre size bilgi versinler, dedim. Ertesi gün yeniden aradılar. Ben ilettim. İşin içeriğini bilmediğim için geçiştirdim.

Mahkeme Başkanı: Başhekiminiz kimdi?
Mustafa Kazan: Semiha Yavuz.

Mahkeme Başkanı: Siz gelmeden önce de Semiha Yavuz muydu?
Mustafa Kazan: Benden bir ay sonra gelmişti.

Mahkeme Başkanı: Hastane sahibi kim?
Mustafa Kazan: Ortaklık yapısını bilmiyorum ama benim muhatabım Cem Türker Öztürk’tü.

Mahkeme Başkanı: Siz ne mezunusunuz?
Mustafa Kazan: Kimya. Aslında kimya öğretmeniydim.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar