Yeni Şafak yazarı, Berat Albayrak'ı hedef aldı: Türkiye’yi soktukları maceranın faturası çok ağır

Yeni Şafak yazarı, Berat Albayrak'ı hedef aldı: Türkiye’yi soktukları maceranın faturası çok ağır
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal bugünkü yazısında ismini vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ı hedef aldı. Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminden söz eden Ünal, "Hem o bakanın,...

Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal bugünkü yazısında ismini vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ı hedef aldı. Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminden söz eden Ünal, "Hem o bakanın, hem de birtakım danışmanların Türkiye’yi soktukları maceranın faturası çok ağır" dedi.

Aydın Ünal, Albayrak'ın adını vermeden bakanlık yaptığı dönemi hedef aldı.

Şimşek'in “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” dediğini hatırlatan Ünal, "rasyonel zemin"den çıkışın 2018 seçimleri sonrası başladığını öne sürerek Albayrak'ın bakanlık dönemine işaret etti. 

Aydın Ünal, "Dönemin hem çok yetkili hem de çok güçlü Hazine ve Maliye Bakanı" diye andığı Albayrak için "Bugün dahi çerçevesini, muhtevasını, takvimini, hedeflerini bilmediğimiz, esasen sadece kendi zihninde var olan ve oradan dışarı da çıkamayan bir modelle bütün dengeleri, bütün göstergeleri altüst etmişti" ifadelerini kullandı.

Ünal şöyle yazdı:

Beş yıllık süreçte zaman zaman rasyonaliteye dönüş girişimleri oldu ama kısa sürdü. Hem o bakanın, hem de bir takım danışmanların Türkiye’yi soktukları maceranın faturası çok ağır. Türkiye belki de hasarı 10 yıl ödenmeyecek bir bedelin altına girdi. Türkiye’ye çok ama çok büyük kötülük yapıldı.

Zararın neresinden dönülse kâr. Umarız rasyonellik kesintiye uğramadan devam eder. Esasen Türkiye’nin kısa ve orta vadede başka seçeneği de yok.

Şunu da vurgulayalım: Türkiye, küresel düzenin dayattığı tek bir ekonomi modeline de mahkûm değil. Özgün, milli bir ekonomi modeli de elbette oluşturulabilir. Ancak yeni bir model oluşturulacaksa, bunun çerçevesi iyi çizilmeli, takvimi iyi belirlenmeli, bütün boyutlarıyla kamuoyuna, ekonomi çevrelerine açıklanmalı ve yeterli süre tartışılması sağlanmalıdır.

“Ben yaptım oldu” anlayışıyla bir yere varılamayacağını ağır bedel ödeyerek gördük.

Öne Çıkanlar