Yargıtay, AYM'nin Can Atalay ile ilgili ikinci ihlal kararına da uymadı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığına ve Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyulmamasına karar verdi.
Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre; Yargıtay 3. Ceza Dairesi, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında AYM tarafından verilen ikinci hak ihlali kararını bir kez daha tanımadı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyulmamasına karar verdi. Daire, söz konusu kararın juristokratik bir davranış olduğunu bildirdi.
Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi için TBMM'ye yazı gönderildi
Gazeteci Alican Uludağ, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi için bir kez daha TBMM'ye yazı yazdığını aktardı.
Yargıtay, kararın zamanlamasını 'manidar' buldu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda ceza dairesi, AYM'nin Atalay dosyasına öncelik verdiğini öne sürerek durumu manidar olarak nitelendirdi. Kararda şu ifadeler yer aldı:
Pakistan Anayasa Mahkemesi'ne atıf yapıldı
Yargıtay kararda, Pakistan Anayasa Mahkemesi'nin Başbakan İmran Han hakkındaki kararına atıf yapılarak, Anayasa Mahkemesi'nin sınırsız yetkilerle donatıldığı iddia edildi. AYM kararlarının denetlenemez olduğunu ifade edilen gerekçede "AYM, Anayasa’dan almadığı bir yetki ile yargı kurumlarının üzerinde süper temyiz merci olarak vesayet makamı haline gelmesini sağlamaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Kararın devamı şöyle:
Yargıtay: Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini dahi tartışmaya açabileceği anlaşılmaktadır
Yargıtay gerekçeli kararında AYM'nin elindeki yetkilerle "meşru Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini dahi tartışmaya açabileceği anlaşılmaktadır" ifadeleri yer aldı.
Karar şöyle:
"Anayasa Mahkemesi'nin bu yorum tarzının kabul edilmesi halinde, Anayasa'nın 155. maddesi kapsamında bir yüksek mahkeme olan Danıştay'ın incelemesinden geçerek idari yargıda kesinleşip, daha öncesinde önüne gelen atama ve tayin kararları ile ilgili, özellikle aile hayatına saygı hakkının ihlali yönünde kararları da bulunduğu gözetildiğinde; 3 Nolu Üst Kademe Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne tabi olan bir üst kademe kamu yöneticisinin, disiplin soruşturması ya da başka bir gerekçe gösterilmek suretiyle görevden alınmasının veya görev değişikliği yapılmasının, bireysel başvuruya konu edilmesi halinde ve başvurucunun, Anayasa'nın 79. ve 101. maddelerine göre Cumhurbaşkanı'nın usulüne uygun olarak seçilmediğini ve kendisini göreve atama ile görevden almaya yetkisinin bulunmadığını bireysel başvurusunda ileri sürmesi durumunda; Anayasa Mahkemesi'nin, Şerafettin Can Atalay ve benzer kişiler hakkında verdiği kararlardaki yorum dikkate alındığında başvurucunun iddiasını kabul ederek Anayasa'nın 101. maddesini kendisine göre yorumlayabileceği ve hatta Anayasal bir yetkisi olmamasına rağmen demokratik usulle, halk oyuyla ve Anayasa'nın 79. maddesi uyarınca Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği yasal ilkelere göre seçilen meşru Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini dahi tartışmaya açabileceği anlaşılmaktadır."
Anayasa 153. maddesi
MADDE 153- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.(1)
Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.(2)
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…)(3) teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.(3)
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.
Ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde TİP Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay'ı, milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesinin "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmiş ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Can Atalay'ın tahliye edilmesi için gerekçeli kararı göndermişti.
Kararı inceleyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yetkinin kendilerinde olmadığını öne sürerek, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne sevk etmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa'nın açık hükümlerine rağmen Can Atalay hakkında tahliye kararı verilmeyeceğine hükmetmiş ve Can Atalay hakkında hak ihlali kararına imza atan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması yönünde karar vermişti.
Can Atalay'ın avukatları bu durum üzerine AYM'ye ikinci bir başvuru yapmış ve Atalay'ın "bireysel başvuru" hakkının da ihlal edildiğine dikkat çekmişti.
21 Aralık'ta ikinci kez Can Atalay'ın dosyasını görüşen AYM, Can Atalay'ın seçilme hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla, ilk AYM kararının uygulanmayarak Can Atalay'ın tahliye edilmemesi sebebiyle bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine ise oybirliğiyle karar vermişti.
AYM, hak ihlali kararının giderilmesi için dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermiş ve bu konuda yetkinin Yargıtay 3. Ceza Daire'sinde değil, yerel mahkemede olduğuna dikkat çekmişti.
Dosyayı görüşen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bir kez daha tahliye kararı vermeyerek dosyayı Yargıtay'a göndermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay hakkında 2. kez verilen hak ihlali kararına direndi ve Can Atalay hakkında verilen hak ihlali kararını tanımadı.