Yakınlarını depremde kaybeden aileler adalet nöbetine başladı: Su yoktu, iş makinası yoktu, bu memlekete sadece ceset torbası geldi

Gazete Pencere Haber Merkezi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde yakınlarını arayanların adalet arayışı sürüyor.

Adalet arayan aileler, Kahramanmaraş’ta adalet nöbeti başlattı.

Adalet Nöbetçileri Platformu tarafından organize edilen nöbetin ilki, depremin simgelerinden olan, bin 400’e yakın insanın hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi enkazının olduğu yerde yapıldı.

Ebrar Sitesi, Saitbey Sitesi ve Ezgi Sitesi’nde yakınlarını kaybeden aileler ‘geç gelen adalet istemiyoruz’ dedi.

“Canım oğlum, canım kızım; ne tesadüf, ölümünden hiç kimse sorumlu değil demeyi çok isterdim” dövizinin açıldığı nöbette aileler adına konuşma yapan Muhammet Taner “Bizim burada toplanmamızın amacı deprem sonrası delillerin yok edilmesi. Açılan kamu davalarının haksız ve adaletsiz bir şekilde karara bağlanmasının önüne geçmektir. Sayısız masum vatandaşımızın öldüğü bu depremde sorumlu kişilerin yargılanma sürecinde adalet sağlayanların ne yazık ki kalbinin karardığını görmüş olduk” diye konuştu.

Depremde, oğlunu, kızını, torununu, annesini, babasını, kardeşini, eşini, teyzesini kaybeden insanlar yakınları için karanfil bıraktı.

Ailelerden bazıları konuşma yaptı.
“Burası koca bir mezarlık… Şubat ayında, gördüğünüz, bastığınız her yerde cenazeler vardı. Kimse yoktu. Su yoktu. İş makinası yoktu. Cenaze arabası yoktu. Sadece ceset torbası geldi bu memlekete. Benim 22 yaşında askere gidememiş kardeşimin mezarına ben asker bayrağını astım. Adalet istiyorum. Gencecik yatağa sığmayan kardeşimi ben bir metrelik beze sarıp toprağın altına koydum. Kahramanlar aç ölüme terk edildi, Ebrar Sitesi ölüme terk edildi. “

“Ezgi Sitesi’ne ilk yardım 40 saat sonra geldi. Devletin dini adalettir. Ben geç tecelli etmiş bir adalet istemiyorum.”

“Annemden kalan tek şey elbisesi… Adalet enkaz altında kalmasın. 7 aydır yıprandım. Adaleti zamanında getirin.
“Malzemeden çalınmış binalar. Müslümanız diyorlar. Yazıklar olsun bu insanlara, bu sisteme, böyle gömenlere.”

“Benim çektiğimi onlar da çekecek Suçlular yerin altına kefensiz girecekler. Devlete sesleniyorum. Çekecekler.”

“80 il bizi mahcup etti. Sağ olsunlar. Her şeyi gönderdiler. Ama iş makinaları buraya gelmedi. Yavrularımızın yarısı eceliyle öldüyse yarısından fazlası inleye inleye, bağıra bağıra öldüler.”