Uşak Üniversitesi'nde akademisyen tacizi: Sessiz kalmayacağız
Gazete Pencere Haber Merkezi
Uşak Üniversitesi’nde öğretim görevlisi R. B.’nin kadın öğrencileri taciz etmesiyle gündeme gelen süreçte, Uşak Üniversitesi Öğrenci Dayanışması ve sivil toplum kuruluşları üniversite önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada, R.B’nin üniversitedeki birden fazla kadını taciz ettiği ve bu durumun sistematik bir tacize dönüştüğü belirtildi. R.B’nin tacizine uğrayan bazı kadın öğrencilerin, Uşak Üniversitesi Rektörlüğüne giderek şikayette bulunduğunu da içeren açıklamada, “ Susmayacağız ve cinsel tacize karşı sessiz kalmayacağız” denildi.
Öte yandan konuyla ilgili savcılık ve rektörlüğün soruşturma başlattığı ve R.B’nin görevden alındığı öğrenildi.
Dayanışma ve sivil toplum kuruluşları adına açıklamayı okuyan Sıla Uludağ, istismarın 22 Mart’ta kadın öğrencinin savcılığa suç duyurusunda bulunmasıyla gündeme geldiğini dile getirerek,” Bu gelişmelerin medyada haber yapılması ile birlikte tüm Uşak kamuoyunda büyük bir infial oluşmuş ve Uşak Üniversitesi Rektörlüğü söz konusu öğretim elemanını açığa almıştır. Taciz olayının gündeme gelmesinin ardından, adı geçen öğretim elemanının başka öğrencileri de taciz ettiğine ilişkin iddialar gündeme gelmiştir. Hatta bazı öğrenciler bizzat gelerek söz konusu kişi tarafından cinsel tacize uğradıklarını ifade etmiş, bazıları Rektörlüğe şikayet dilekçesi verdiklerini söylemiştir. Yaşanan bu gelişmeler maalesef taciz olayının münferit bir olay olmadığını, uzun süredir sistematik bir şekilde devam ettiğini gündeme getirmektedir. Rektörlüğümüzün daha önce verilen şikayet dilekçeler hakkında açıklama yapması hepimizin rahatlatacak ve kendimizi daha güvende hissetmemizi sağlayacaktır. Bizler, bu duruma sessiz kalmayı reddediyor ve cinsel tacizin her türlüsüne karşı sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini savunuyoruz. Susmak, cinsel tacizin devam etmesine göz yummak anlamına gelir. Bu yüzden, susmayacağız ve cinsel tacize karşı sessiz kalmayacağız. Son yıllarda artan taciz ve istismar olayları karşısında sessiz kalmamız artık mümkün değildir. Taciz, insan haklarına ve kişisel özgürlüklere yönelik en ciddi saldırılardan biridir ve bu tür saldırılarla mücadele etmek toplum olarak en temel görevlerimizden biridir. Taciz ve istismar olaylarının üstünün örtülmemesi, adaletin sağlanması ve tacize uğrayanların haklarının korunması için elzemdir.
Tacizcilerin adalete teslim edilmesi, taciz mağdurlarına destek sağlanması ve tacize uğrayan herkesin güvende hissedebileceği bir ortamın oluşturulması için gereken her şeyi yapacağız.
Kadınların, taciz beyanında bulunması ve şikayetçi olması halinde, ilgili kuruluş yetkililerinin gereken hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. Gerekliliğin de ötesinde bu yasal bir zorunluluktur. Ancak maalesef zaman zaman bu konuda gereken hassasiyet gösterilmemekte, sümen altı edilebilmektedir. Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz, tacize uğrayan kişi sizin eşiniz, kızınız veya anneniz de olabilirdi.
Ayrıca etkin bir şekilde uygulanması gereken feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve benzeri durumlara karşı etkin, caydırıcı bir koruma sağladığını, bu nedenle yeniden yürürlüğe girmesinin son derece önemli olduğunu da vurgulamak isteriz.
Bugün burada öğrenci arkadaşımızın uğradığı tacizi tüm kadınlara yapılmış olarak kabul ediyor ve adalet istiyoruz. Sesini çıkaramayan, tehdit edilen tüm arkadaşlarımızın da sonuna kadar yanındayız. Bu taciz davasının takipçisi olacağız” denildi.