Ümraniye'de 6 Şubat anması

Ümraniye Yerel Demokrasi Güçleri bugün Ümraniye Meydanı'nda 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenleri andı.

Gazete Pencere Haber Merkezi

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin 1. yıl dönümü olması sebebiyle bugün Ümraniye'deki yurttaşlar Ümraniye Yerel Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla bir araya geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), Halkevleri, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sol Parti ve Ümraniye Kent Savunması'nın organize etmiş olduğu, Ümraniye Yerel Demokrasi Güçleri'nin basın açıklamasını Cumhuriyet Halk Partisi Ümraniye İlçe YK Üyesi Meltem Erdoğdu okudu. Açıklamada, "Geçirdiğimiz bu 1 yılda deprem bölgesinde yaralar sarılmadı. Hatay valisi villasında yaşarken depremzedeler hala enkazların arasında, çadırlarda ve konteyner evlerde yaşıyorlar. Halkın beslenme, barınma gibi en temel ihtiyaçları karşılanmıyor." denildi.

Türkiye İşçi Partisi Ümraniye İlçe Başkanı Mustafa Tekin yapmış olduğu konuşmada, "Bugün 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü. Resmi rakamlara göre depremde 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetti. On binlercesi yaralandı, binlerce bina enkaza döndü. Üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen birkaç müteahhit dışında kimse yargılanmadı, kimse hesap vermedi. Biz burada gerçek sorumlular hesap verene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha dile getirmek için toplandık" dedi.

Ümraniye Yerel Demokrasi Güçleri'nin okumuş olduğu basın açıklaması bu şekilde:

6 Şubat 2023’te 11 ilde büyük yıkımlar yaratan depremlerin üzerinden tam 1 yıl geçti. Başta Maraş, Hatay, Adıyaman olmak üzere birçok kenti yerle bir eden, milyonlarca insanın hayatını etkileyen bir deprem yaşandı. AKP’li Cumhurbaşkanının “asrın felaketi” olarak adlandırdığı bu depremde yüz binlerce insanımız göz göre göre göçük altında ölüme terk edildi. En kritik zaman olan ilk 3 günde bölgede neredeyse hiç arama kurtarma yapılmadı. Yardım tırlarının önü kesildi, gönüllülerin bölgeye gitmesi engellenmeye çalışıldı. Ülkenin gerçeği olan doğal afetler egemenlerin eliyle “asrın felaketine” halk düşmanı AKP eliyle de asrın katliamına dönüştürüldü. Yağmaya, talana, imar aflarına, denetimsiz yapılaşmaya çanak tutanlar yüz binlerce insanımızın katilidir. Katiller halka hesap verecek.

"Depremzedeler hala enkazların arasında yaşıyorlar"

Kızılay başkanı Kerem Kınık depremzedelere çadır satma derdine düşmüşken inşaat çeteleri de deprem bölgesindeki rantın derdine düşmüşlerdi. Daha dün Erdoğan Hatay’a kasıtlı olarak yardıma gidilmediğini pişkince itiraf etti. Geçirdiğimiz bu 1 yılda deprem bölgesinde yaralar sarılmadı. Hatay valisi villasında yaşarken depremzedeler hala enkazların arasında, çadırlarda ve konteyner evlerde yaşıyorlar. Halkın beslenme, barınma gibi en temel ihtiyaçları karşılanmıyor. İtirafa göre “eğer AKP’ye oy vermiyorsanız size ölümü, yoksulluğu, açlığı ve çıplak ayak enkazlar arasında gezmeyi reva görüyoruz” diyorlar.

"Hesap sormak zorunluluktur"

Artık hesap sormak zorunluluktur. Göstermelik olarak tutuklanan birkaç müteahhitten değil hükümetten bakanlıklara, belediye başkanlarına; ranttan kar sağlayan, insan hayatını hiçe sayan tüm sistemden, bütün sorumlulardan hesap sormak boynumuzun borcudur. Depremin 40. gününde Samandağ sokaklarında yürüyen kadınların “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok!” haykırışlarına depremin 1. yılında her sokaktan, her şehirden omuz vermek depremzede halkımıza borcumuzdur.

"Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirip..."

20 milyon insanın her an deprem korkusuyla yaşadığı İstanbul’da yıllardır bir önlem almak şöyle dursun; rantla, yağmayla, kentsel dönüşüm adı altında yandaşlara peşkeş çekilen alanlarla hala hayatlarımız hiçe sayılmaya devam ediliyor. 1999 depreminden sonra iktidara gelen AKP bugüne kadar şehirlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için hiç bir şey yapmayıp kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirip deprem vergilerine el koyduğu yetmezmiş gibi, TOKİ eliyle de insanları aldatıp mallarına çöküyor. 6 Şubat depremlerinde yaşananların sorumlularından biri olan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı AKP’li Murat Kurum’u İstanbul halkı ile dalga geçer gibi büyükşehire aday gösteriyor.

"Kendi kaderimizi elimize almalıyız"

İstanbul’da, İzmir’de, Anadolu’nun birçok kentinde deprem korkusuyla yaşamaya mahkum edilmemek için, bir kez daha enkaz altında kalmamak için bir araya gelme zamanıdır. Çünkü biliyoruz ki bir araya gelmezsek, örgütlenmezsek yarın biz de bu enkazların altında kalacağız. Bilmeliyiz ki artık hesap sormadan yaşanacak insanca, onurlu bir hayat yoktur! Bu yüzden dayanışmayı büyütmeli, örgütlenmeli, kendi kaderimizi elimize almalıyız!