Tuzla’daki tarikat gerilimi sadece Atatürk fotoğrafı tartışmasından ibaret değil: Çok çarpıcı iddialar var
Geçtiğimiz günlerde gündemi sarsan Tuzla Piyade Okulu’nda yaşananlarla ilgili yeni iddialar gündeme geldi.
Gazeteci Müyesser Yıldız, Tuzla Piyade Okulu'nda yaşananlarla ilgili yeni edindiği bilgileri 12 Punto’da kaleme aldı. Okulda bir teğmenin 10 Kasım’da yakasına Atatürk’ün fotoğrafını takmamasıyla başlayan olaylarla ilgili iddialara yenilerinin eklendiği yazan Yıldız, fotoğrafı takmayan teğmenle hareket eden grubun lideri olduğu tahmin edilen teğmenin, 2022’de bir tarikatın toplantısında cübbeli-sarıklı fotoğrafına ulaşıldığını, aynı grubun avukatlarından birinin geçtiğimiz günlerde bilgi-belge almak için gittiği Tuzla Piyade Okulu'nda sarıkla dolaştığının öne sürüldüğünü kaydetti.
Yıldız’ın “Cübbeli Sarıklı Teğmen mi?.. Sarıklı Avukat mı?..” başlıklı yazısı şöyle:
“Tarikatçı olduğu öne sürülen grubun liderliğini yaptığı tahmin edilen, ancak olaylarda ve soruşturmada henüz adı geçmeyen teğmen K.A. geçen yıl bir tarikatın toplantısında cübbeli ve sarıklı fotoğrafını paylaşmış. Söz konusu isim, 13 Kasım'daki olaylar sırasında da “Şeriatçıyım.” demiş.
Yine aynı teğmenlerin avukatlığını üstlenen isimlerden birisi, geçtiğimiz günlerde soruşturmaya yönelik bilgi-belge almak üzere gittiği Tuzla Piyade Okulu'nda sarıklı dolaşmış.
CUMA NAMAZI GEREKÇESİYLE EĞİTİM GEZİSİNE KATILMAMIŞLAR
İki başka olay:
16 Aralık 2022'de Tuzla Piyade Okulu'ndaki bir tabur için Özel Kuvvetler’e eğitim gezisi planlanmış; ancak şimdi 10 Kasım ve sonrasındaki olaylarda adı geçen teğmenler, Cuma namazına gideceklerini söyleyerek ve de tabur komutanını tehdit ederek bu geziye katılmamış.
Okulda Hizbullah'a ait derginin “Bir Hareketin Aydınlatılmamış Öyküsü” başlıklı sayısı bulunmuş; ancak yetkililer, “Kime ait olduğu belli değil.” diyerek işlem yapmamış.
“MÜSLÜMAN OLMAN ATATÜRK'Ü SEVMENE ENGEL DEĞİL”
Olaydan sonra tarikatçı grupta yer aldığı belirtilen bir teğmen, “çark ettiğini” düşündükleri bir teğmene, “Sabahtan beri bu itlerle çakallarla ağız birliği yapıyorsun, paçayı mı kurtarıyorsun?” şeklinde mesaj yazmış, o da şu karşılığı vermiş:
“Sizin grubunuzdan da evinizden de ne haberim var ne bilgim var... Hiçbirinizi suçlamadım iftira altındasın sandım. Cemaat tarikat vs. benim babamı 4.5 sene açığa aldı. Benim kimseye bir minnetim bağlılığım yok. Başından beri kendin iftira iftira diye konuşmadın mı?.. Bir tane kayıt mesaj göster de ki sen bizimle birlikte şu eve geldin... Son olarak Müslüman olman Atatürk'ü sevmen için engel değil. Atatürk'ü seviyorsun diye de Müslüman değilsin demek olmuyor bu.”
SAVCI İDDİANAMEDE NE DEDİ?
10 Kasım'da Atatürk fotoğrafı takmayan teğmen A.A. ve koğuş arkadaşı M.F.Ş.'nin darp edildikleri iddiasıyla dört teğmen hakkında 90'ar bin liralık tazminat davası açtığını ve 11 Ocak'a duruşma günü verildiğini belirtmiştik.
İşte bu davayla ilgili hazırlanan iddianamede, Savcı’nın şikayetçilerin, “Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret ettiği” tespitinde bulunduğunu, ancak olayların kamuoyuna yansıması, özellikle de Yeni Şafak'ın “teğmen cuntası” haberlerinden sonra telaşa kapıldığını da öğrendik.
10 AVUKATTAN AÇIKLAMA
Sıcak iki gelişme de şu:
Atatürk fotoğrafı takmayan teğmene tepki gösterdikleri için disipline sevk edilen 4 teğmenin avukatlığını, aralarında askeri hakim-savcılık yapmış ve Genelkurmay'da Harekat Başkanlığı görevinde bulunmuş emekli bir Tuğgeneral de olmak üzere tümü askeri kökenli 10 isim üstlendi.
Bu avukatlar bugün veya yarın, “teğmen cuntası” iddialarıyla ilgili bir açıklama yapacaklar.
Bilindiği gibi, olaylardan sonra toplam 7 teğmen geçici olarak uzaklaştırılırken haklarında adli ve idari soruşturma başlatıldı. İdari soruşturma kapsamında da “TSK'dan ihraç” talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildiler.
Teğmenlerle ilgili karar Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurmay Başkanı başkanlığında, KKK'daki birimlerin başkanlarından oluşan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) tarafından alınacak. İşte bununla ilgili olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu'nun, dosyanın YDK'nın Ocak ayı toplantısına yetiştirilmesi talimatını verdiği belirtiliyor.”
Ne olmuştu?
Piyade okulunda bazı teğmenler yakasına 10 Kasım’da Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin kaldığı 405 numaralı koğuşun kapısına Atatürk posteri astı. Atatürk posterine tepki gösteren teğmenlerle poster asan teğmenler arasında arbede yaşandı. Arbededen sonra 10 Kasım’da yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan Piyade Teğmen A.A. Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu almak istedi. Hastanede darp izine rastlanmadığı raporu verilince Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Bu gelişmeler üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı idari soruşturma başlattı. Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 5 Aralık’ta hazırladığı raporla yakasına Atatürk fotoğrafı takmayanlara tepki gösteren dört teğmenin ihracı istendi. Disiplin Soruşturma Heyeti 405 numaralı koğuşta kalan üç teğmenin de ihracını talep etti.