TUSAŞ saldırısından sonra dikkat çeken görüntüler: 4 gün önce Suriye’den böyle girmişler
Caner Taşpınar
Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’ye (TUSAŞ) iki terörist saldırı düzenledi. Saldırıda 5 kişi şehit oldu, 2’si ağır 19 kişi yaralandı. Saldırıyı PKK üstlenmişti.
Milli savunma sanayiinin kalbi olarak nitelendirilen TUSAŞ’a terör saldırısı sonrası “güvenlik” tartışması başladı. İki saldırgan araçla TUSAŞ önüne gelmiş ve ağır silahlarla araçtan inip o sırada TUSAŞ ana nizamiyeden çıkanları yaylım ateşine tutmuştu. Saldırganların TUSAŞ nizamiyesini geçebilmesi güvenlik zafiyeti konusunu gündeme getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin NASA’sı olarak anılan TUSAŞ’a saldırıyla ilgili BRICS zirvesi dönüşü uçakta yaptığı açıklamada “Suriye’den bir sızma hareketi” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamasının ardından TUSAŞ’a yönelik saldırıda “istihbarat zaafı” konuşulurken aynı zamanda sınır güvenliği konusu da gündeme geldi.
Suriye, İran ve Irak sınır bölgelerinde görev yapmış olan emekli Albay Aziz Ergen, Suriye’de 4 gün önce Türkiye’ye giren kaçakların görüntülerini Gazete Pencere ile paylaştı.
Görüntülerde, Suriye’den Türkiye’ye giren kaçakların “25 Ekim 2024 tarihinde Türkiye’ye sağ salim yetiştik elhamdülillah” dediği öğrenildi.
‘Sınırlardaki mayınlar kaldırılınca bu noktaya geldik’
İstiklal Hareketi Derneği Başkanı olan emekli Albay Aziz Ergen “Ülkemizin Suriye, İran ve Irak sınır bölgelerinde görev yaptım. Suriye sınır görevinde genç rütbedeydim. İran sınırında yüzbaşı rütbesindeydim. Irak sınırında ise Kurmay Albay olarak Alay Komutanlığı yapıyordum” dedi.
İstiklal Hareketi Derneği Başkanı emekli Albay Aziz Ergen.
Emekli Albay Aziz Ergen, 1 Mart 1999 tarihinde yürürlüğe giren, anti-personel mayınlarının kullanılması, stoklanması, üretilmesi ve transferinin yasaklanması ve imhasını öngören Ottawa sözleşmesine dikkat çekti.
“Ülkemizin Ottawa sözleşmesine dahil olması nedeniyle 2003 yılında Ottawa sözleşmesi imzalanınca sınırlardaki anti-personel mayınlar kaldırıldı” sınır güvenliğiyle ilgili şunları anlattı:
“2005 yılında Avrupa Birliği heyeti geldi, sınırları gezi dolaştı ve sınırların askerden arındırılması konusunda sivil unsurular tarafından korunması için, böyle bir plan kapsamında bu proje hayata geçirildi. Çünkü Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme kriterlerinde bu Ottawa sözleşmesini de öne sürdüler. Türkiye’de savaşlarla belirlenmiş, kanla çizilmiş olan sınırlar maalesef başta 911 kilometrelik Suriye hududu olmak üzere bütün anti-tank, anti-personel ve sözleşmede olmamasına rağmen anti-tank mayınları dahil hepsi söküldü. Hatta 49 yıllığına İsraillilere verilmek istendi ama bu sonra mahkeme kararıyla iptal edildi. Ancak sınırdaki tel engelleri, irtibat hendekleri, iz tarlaları, mayın tarlaları kaldırıldı. Tabi bu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Amerika’nın Suriye’ye müdahalesiyle beraber, 2011 yılında çıkan iç savaş nedeniyle bölgede 3 buçuk milyon Suriyeli sınırlardan giriş yaptı. Bizim bugün bu noktaya gelişimiz de sınırlardaki mayınların kaldırılması sonucu. Daha sonra da üç metre yüksekliğinde beton duvar üstüne de bir metre tel örgü yapılmasına rağmen bunlar geliyorlar, duvara merdiveni dayayarak çıkıyorlar. Şu anda sınırlardan geçişler devam ediyor.”
Türkiye-Suriye sınırında döşeli 606 bin mayının söküldüğünü belirten Aziz Ergen, “Bunların 411 bin 990'ı anti-personel, 194 bin 615'i ise anti-tank mayınları… 133 milyon metrekare alanda tarım yapılsın diye mi bu mayınlar söküldü? Eğer bu alanlar tarıma açıldıysa Sudan’da 780 bin 500, Venezuela’da 400 bin hektar araziyi Türkiye niçin kiraladı” diye sordu.
Kaynak:Haber Merkezi