TBMM Komisyonu'ndan yapı denetimi düzenlemesi: "Müteahhit seçimi denetim zafiyeti yaratır"
AKP milletvekillerinin imzasını taşıyan ve TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda kabul edilen Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, önemli düzenlemeler içeriyor.
Teklifle, yapı denetim hizmet sözleşmelerinin kurulmaları ve yapı denetim firmalarının görevlendirilmelerine ilişkin düzenleme yapılıyor. Buna göre, yapı denetim hizmet sözleşmesi bedeline esas inşaat alanı 500 metrekareye kadar olan yapılarda, yapı sahibince belirlenen yapı denetim kuruluşuyla, diğer hizmet sözleşmelerinde ise Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre o yapı için ildeki faal yapı denetim kuruluşu sayısı da dikkate alınarak elektronik ortamda aynı anda belirlenen en fazla iki yapı denetim kuruluşundan biriyle yapı sahibi arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi akdedilebilecek. Sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilecek. Yapı denetim hizmet sözleşmeleri Bakanlıkça belirlenen haller dışında feshedilemeyecek.
Kanun teklifine ilişkin konuşan Esra İnhanlı, şunları söyledi:
Madde neyi içeriyor?
"Köy Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 18 Kasım 2024 Pazartesi günü Meclis’e sunuldu. 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ile ilgili de değişiklikler vardı bu kanun tasarısının içerisinde. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak kanunda 4708 sayılı maddelere itiraz etmek üzere gerekli çalışmalarımızı yaptık. İtiraz ettiğimiz konular nedir; 500 metrekare altındaki yapıların yapı sahibince yapı denetim hizmetinin belirlenmesine esas bir madde var. Bu madde eğer kanundan geçerse denetim zafiyeti oluşturacak bir süreç başlamış olacak. Dolayısıyla 2019 yılında bakanlığımızın da sıklıkla dile getirdiği yapı müteahhiti ile yapı denetim arasındaki ticari bağın kesilmesi amacıyla ve çok büyük bir konsensus sağlanarak bu sektördeki en büyük sorunlardan biri olan bu ticari bağın denetim zafiyetine sebebiyet verdiği durum bu maddeyle tekrar gündeme gelmiş olacak. Kesinlikle 500 metrekare altındaki işlerin yapı denetimin müteahhit tarafından seçilmesiyle hizmet alınmasını kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Bu, denetim zafiyeti yaratacaktır. İkinci bir madde, 500 metrakare üzerindeki işlerin de bakanlık tarafından belirlenen sayıda yapı denetim kuruluşu bulunan illerde birden fazla (en fazla iki tane) müteahhitin seçimine bırakılacağı konusu. Yine aynı konunun denetim zafiyeti yaratacağı, müteahhit ile ticari bağlar sebebiyle mümkün olacağı kanısındayız. Bu konunun da depremselliğin bu kadar önemli olduğu bir dönemde kesinlikle yürürlüğe girmemesini istiyoruz.
'Suçu işleyenden fazla cezaya çarptırılacağız'
Bir üçüncü madde ise 4708 sayılı kanunda yapı denetim kuruluşlarına uygulanacak olan cezai yaptırımlarla ilgili. Elbette işini doğru yapmayan, kanuna aykırı davranan firmalara cezalar verilmeli, kanunumuzda da yeterince ceza var zaten. Fakat suçu işleyenden daha fazla cezaya çarptırılmak gerçekten adaletsizlik. Kanunda öngörülen konu, yapı denetim firmasının denetimini yaptığı binanın dışında imalat aşamasında çevresindeki binalara taşıyıcı sistemine onarılamaz şekilde zarar verilmesi halinde yapı denetim firmasının belgesinin iptali ve teminatının irat kaydedilmesi cezası verilmek üzere. Bu gerçekten hiç hakkaniyetli olmayan bir durum. Bizler şantiye şefi değiliz, denetim firmasıyız. 7/24 o sahada bulunmak durumunda değiliz. Tamamlanmış olan imalatları kontrol etmekle yükümlüyüz. Dolayısıyla burada öngörülen cezayı asla kabul etmiyoruz. Bu konuyla ilgili Türkiye’de 2 bin 500 civarında yapı denetim firması var. Tüm yapı denetim firmaları bu anlamda çok kızgın ve gerekli aksiyonların alınması adına mücadeleye devam edeceğiz."
Kaynak:ANKA