Siyasi cesaret mi siyasi intihar mı; Akşener, İstanbul ve Ankara'yı gözden çıkardı mı?
Candan Yıldız
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in siyasi olarak en net konuştuğu program oldu.
Fatih Altaylı’ya konuşmasının da bu yüzden tercih edildiğini düşünüyorum.
Çünkü söyleşiden çok dertleşme programı gibiydi.
Akşener ‘fabrika ayarlarımıza dönüyoruz’ üzerinden formüle ederek ‘ittifak’ siyasetini reddettiğini net olarak açıkladı. Ama öyle bir çıta koydu ki siyasi cesaret mi siyasi intihar mı, şimdiden tahmin etmek güç.
“İstanbul ve Ankara’da da aday çıkaracaklarını” açıkladı. Ama açık kapı payı olarak Genel İdare Kurulu’ndan çıkacak kararla kesinleşeceğini söyleyen Akşener’in tarihe geçecek cümlesi şuydu:
“CHP’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybetmesini göze alıyoruz”
Mealen değil açıkça “İyi Parti aday çıkardığı için CHP kaybederse eder dedi, bize ne?” dedi.
Zaten İyi Parti basını da haberi “Biz İyi Parti’yi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık” başlığı ile servis etti.
CHP’ye tavrın netleştirildiği bir program oldu.
CHP’den özgürleşmek gibi… Ya da şöyle CHP üzerinden muhalefetten özgürleşmek gibi.
İki ayrı parti, iki ayrı ideolojik programa sahip parti. Bağımsız davranmasından daha doğal ne olabilir diye düşünülebilir.
Teorik olarak doğru.
Ancak ittifak siyaseti bir tercih değil sonuç değil miydi?
Akşener’in ‘ucube sistem’ diye tarif ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi mi değişti ?
Türkiye hâlâ 14 Mayıs öncesi Türkiye değil mi?
Ya da genel seçimler ayrı yerel seçimler ayrı diyerek büyükşehirlerin de iktidarın eline geçmesinin nasıl bir merkezileşme doğuracağı İyi Parti’nin derdi değil mi?
Akşener 2019 yerel seçimlerinde muhalefete başarı getiren siyaseti belli ki artık ‘mazi’ görüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Anladığım kadarıyla onların bir istişare zemini bile yok. Biri işbirliğinden diğeri ayrılıktan söz ediyor. Hanımefendinin bu yaklaşımı pazarlıkta el yükseltme gayretinden başka bir şey değil” sözüne atfen “Biz el yükseltmiyoruz kardeşim hiçbir şey istemiyoruz” diyen Akşener’in ‘bağlantısızlar’ çıkışının sonuçlarını bütün Türkiye deneyimleyecek.
Sonuçlarını bütün Türkiye yaşayacak.
Akşener de zaten “bedelini ödemeye” hazır.
“AKP ile hareket edecek” söylentilerine bile göğüs germeye hazır.
Ez cümle…
Muhalefetin siyasi sorumluluk alma sorumluluğunda gelinen nokta bu.
