Prof. Uğur Emek: İktidar, bu süre içerisinde deprem konutlarını yapamayacak
Şubat ayında yaşanan deprem felaketi yapılan konut ihaleleriyle ilgili tartışmalar sürüyor. Şu ana kadar 11 kentte, 48 bin 381 konut ve iş yerinin yapımı için açılan 82 ihalenin toplam bedeli 91 milyar 164 milyon 568 bin 101 TL’ye ulaştı. Elektronik Kamu Alımları Platformundaki (EKAP) verilere göre, ihalelerdeki büyük payı iktidara yakın şirketler aldı.
23 Nisan itibariyle konut yapım ihalelerindeki rakamlara göre 48 bin konut için ihale yapılmış olsa da deprem bölgesindeki ihtiyacın 300 bin civarında olduğu belirtiliyor. Üçüncü ayını geride bırakacak olan deprem sonrasında ihale edilmiş konut rakamı, ihtiyacın çeyreğini bile karşılamıyor.
Ekonomist Prof. Dr. Uğur Emek, deprem konutlarıyla ilgili rakamları ve ortaya çıkan tabloyu Gazete Pencere’ye değerlendirdi.
"‘İHALELERİ İSTEDİKLERİNE VERİYORLAR"
Emek’e göre, iktidar ihaleleri istediğine vermek gibi bir yönteme başvurdu:
“Bu yöntem son derece esneklik sağlıyor. Bu yönteme göre en az üç kişiye davet gidiyor. Onlardan birine bu işi veriyorlar. Bu ihalelerde bu yöntem kullanılmaz. Acele çadır ya da konteynır alacam dersen bu yöntemle ihaleye çıkılır. Ama konut ihalelerindeki bu yöntem çok geniş takdir yetkisi veriyor. Bu da kafalarına istediklerine vermesinin yolunu açıyor.”
"İHALENİN ACELESİ DEĞİL İŞİN ACELE BİTMESİ GERİYOR"
Danıştay’ın yakın tarihli bir kararını anımsatan Emek, “Danıştay kararında diyor ki; ‘ihalenin ivedilikle yapılmasından kasıt, ihale sürecinin bir an önce tamamlanması değil ihalenin bir an önce tamamlanmasıdır.’ Yani acele ilana çıkılması değil, işin acele bitmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
"DERT KONUT YAPMA DEĞİL, TEMEL ATMA"
Deprem sonrası ortaya çıkan konut ihtiyacının iktidar yetkilileri tarafından dillendirilen bir yıllık süre içerisinde tesliminin mümkün olmadığını ifade eden Emek, şöyle konuştu:
“Bu süre içerisinde yapamayacaklar. Bakın; TOKİ’nin performansı ortada, son 20 yılda yıllık sadece 60 bin civarında ev yapabilmiş. Yine Ocak 2020’de 6,8 şiddetinde depremin yaşandığı Elazığ’da, TOKİ depremden tam üç 3 yıl sonra 24 Ocak 2023 itibariyle deprem konutlarının ve iş merkezlerinin ancak yüzde 90’ınını teslim edebildi. Bu da derdin konutları tamamlama değil, temel atma olduğunu gösteriyor. Elazığ gibi İzmir depreminden sonra da ihtiyaç duyulan konutların tamamı yapılamadı. Orası da deprem bölgesi yapamadılar. Bu yüzden burada da yapamazlar. İktidarın cek’li cak’lı örneklerine tanığız. Bunu da yapamayacaklar.”
"DEVLET BUGÜN LAZIM OLMAYACAKSA NE ZAMAN OLACAK"
Konut ödemelerinin de sıkıntılı olduğuna işaret eden Emek, “Ödemelerin nasıl olacağını bilmiyoruz. Ücretsiz gibi söylendi, ama ücretsiz mi değil mi net söylenmedi. Ödeme koşulları ne bilmiyoruz. Hükümet bunu kendi ödemeli. Çünkü depremzedelerin hiçbirinin işi kalmadı. Evi yok, işi yok krediyi neyle ödeyecek. Kaldı iş kursa, örneğin bir ilçede market açsa kime satış yapacak, insanların geliri yok ki. İnsanlar her şeyini kaybetti. Krediler ertelense bile ödeyemeyecekler. Hatay’da bir avukat tüm ailesini kaybediyor. Ablasının 300 bin TL’lik kredi borcunu ödeme durumuyla karşı karşıya kalıyor. Durum böyleyken, bu borçların affedilmesi gerekiyor. Koca koca holdinglerin vergi borçları affediliyor. Bunlar neden affedilmiyor? Devlet bugün lazım olmayacaksa ne zaman olacak?” ifadelerini kullandı.