Prof. Naci Görür: Depreme dirençli yerleşim alanları oluşturmak için eksik olan tek şey siyasi irade
Gazete Pencere Haber Merkezi
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Karabük'te düzenlenen bir programda, "Biz deprem dirençli yerleşim alanları oluşturmak sureti ile günlük hayatımızı bile değiştirmeden depremlere rağmen yaşarız. Eksik olan bir şey var siyasi irade. Bu ülkeyi yönetenler deprem işini ciddiye almak zorunda" dedi.
Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem - Afet Zirvesi; Safranbolu Belediyesi, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu ve Karabük Dernekler Federasyonu işbirliği ile Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür merkezinde yapıldı.
"Ülkemizi bağımsız olarak geleceğe taşıyamayız"
Prof. Dr. Naci Görür, şöyle konuştu:
“Eğer biz bu depremleri alt edemezsek her depremde binlerce, on binlerce insanımızı toprağa verirsek biz ülkemizi, soyumuzu özgür bağımsız olarak geleceğe taşıyamayız. Onun için millet olarak aklımızı başımıza toplayıp şu deprem belasını bize yakışır bir şekilde bilimin ışığı altında halletmemiz lazım. Depremi durduramayız ama depremde yıkım, afet ve ölüm kaderimiz değildir.
"Eksik olan bir şey var, siyasi irade"
Biz deprem dirençli yerleşim alanları oluşturmak sureti ile günlük hayatımızı bile değiştirmeden depremlere rağmen yaşarız. Bunu başaran toplumlar var. Bunu başaran bilim var, teknoloji var. Nitekim bakın Kaliforniya, Meksika, İtalya, Şili, Çin daha da sayabilirim Hindistan… Bizim neyimiz eksik dediğimiz zaman aklınıza gelen her şeyimiz var. Eksik olan bir şey var, siyasi irade. Bu ülkeyi yönetenler deprem işini ciddiye almak zorunda. Deprem işini siyaset üstü kabul etmek zorunda ve gerekeni yapmak zorundadır.’’
"Bizim dinimiz yaşatmak içindir, bilime önem verir"
Bu depremler böyle kiminin dediği gibi… Yok ‘Dünya öküzün boynuzları altında, öküz salladıkça deprem oluyor’ falan gibi bize yakışmayan şeyleri bırakın. Bu bizim kaderimizdir denilen, bizi yaratana iftira etmeyi, kutsal dinimize de iftira etmeyi bırakın. Bizim dinimiz sevgi dinidir. Yaşatmak için olan bir dindir, bilime önem verir. Çin’de de olsa gidin alın der, bir harf öğretenin de kulu kölesi olun diyen bir dindir. Dolayısıyla cehaletimizi, yanlış bilgilerimizi bu işe yorumlamayalım.”