Prof. Dr. Sözüer'den Cem Garipoğlu yorumu: 'Mezardan çıkmayan kefen Bakanlık tarafından kurumlara giydirildi'

Avukat Profesör Doktor Adem Sözüer Cem Garipoğlu’nun mezarının açılma kararına ilişkin değerlendirme yaptı.

Yaklaşık 10 yıl sonra açılan mezar için Sözüer, Karabulut ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir'in mezarın açıldığı gün yaptığı açıklamadaki 'kefen yoktu' sözleri üzerinden yetkililere seslendi.

Sözüer "On yıl sonra mezardan çıkmayan kefen, Adalet Bakanlığı tarafından kendine bağlı Adli Tıp Kurumu, İnfaz kurumu ve Cumhuriyet Savcılığına giydirilmiştir" dedi ve sosyal medya hesabı X'ten şu paylaşımı yaptı:

'Bakanlık intihar etmeyen birini cezaevinden kaçırmanın baş şüphelisi halinde'

"Ceza adaletine güvenin kökünden sarsıldığı bir ortamda, Bakanlık birçok kamu görevlisini, intihar etmeyen kişiyi cezaevinden kaçırma fiilinin olağan şüphelisi haline getirmiştir!

'Kabri açtıracak yeni bir delil mi çıktı?'

Adalet Bakanlığı bir inceleme yapıpta bu üç kurumdaki çok sayıdaki yetkilinin intiharı ve müntehirin kimliğini tespit eden işlemlerde bir sahtecilik veya usulsüzlük mü tespit etti de fethi kabir işlemi yapıldı? Yıllardır fethi kabir talebi kabul edilmemişken, ortaya kabri açtıracak yeni bir delil mi çıktı? Eğe böyle bir delil yoksa ve mezar açılması gerekiyorduysa bu kadar zaman niye beklendi? Değişen ne oldu? Adalet bakanlığı iddialar üzerine bir inceleme yaptı da; ölü muayenesinde, otopsi işleminde, teşhiste, kamera kayıtlarında, defin ve savcılık işlemleri gibi bir çok resmî işlemde bir sahtecilik veya usulsüzlük mü tespit etti?

'DNA incelemesine kim güvenir'

Adli Tıp Kurumu'nun otopsisine güvenilmedi, mezar açıldı peki şimdi Kurumun yapacağı DNA incelemesine kim güvenir? 10 Yıllık sürede mezara müdahale edilip edilmediği bakımından bir inceleme yapıldı mı? Bu sorulara ne cevap verilirse verilsin, şüphe ve komplo teorileri sürecektir.

'Ahmak Davası' eleştirisi

İstanbul seçimlerinin iptali sonrası süreçte, bazı "hakim ve savcılara", "ahmak" davaları açtırıp, siyasi rakipleri tasfiye girişimleri ile ceza adalet sistemini yaşayan ölü haline getirenler şimdi de savcıların, kolluğun, adli tıp uzmanlarının üzerine töhmetli ölü toprağı serpilmesine göz yumarak, adalet sistemini diri diri gömmüşlerdir. Ama bir gün Ceza adaleti de hukukun gelmesiyle elbette hayata dönecektir."