Prof. Dr. Naci Görür o ili uyardı: Şimdiden bağırıyorum, dikkat edin
Prof. Dr. Naci Görür, tv1o0'de yaptığı açıklamalarda depreme ilişkin uyarılarda bulunmaya devam etti.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin üzerinden bir sene geçti. Yer bilimci ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, tv100’de açıklamalarda bulunarak uyarılarını sürdürdü.
“Bağırıyorum Tunceli’ye dikkat edin diye” ifadelerini kullanan Görür, beklenen İstanbul depreminde riskli ilçeleri sayarak İzmir’e de dikkat çekti. Doğu Anadolu Fayı’na vurgu yapan Görür, Adıyaman’la Hakkâri arası bütün yerleşim alanlarını uyararak dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Görür’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
2010 veya 2011 senesinde biz bir proje hazırladık. O proje de aynen şuydu; Doğu Anadolu Fayı'nı inceleyelim. Doğu Anadolu Fayı uyanmak üzere… Dedim ki Kuzey Anadolu Fayı 1939'dan 1999'a kadar 7'nin üzerinde deprem üreterek boydan boya kırıldı.
İstanbul'un kapılarına dayandı. Şimdi İstanbul'da deprem bekliyoruz. Bu fay uyanırsa aynen Kuzey Anadolu Fayı gibi davranıp Kuzey'den Güney'e kırarsa bizi helak eder diye televizyonda söyledim.
"Bağırıyorum Tunceli'ye dikkat edin diye"
Bağırıyorum Tunceli’ye dikkat edin diye. Bunu söylerken de laf olsun diye değil. Bilimsel verilere göre ön görüde bulunuyoruz. Bilimsel veriler ön görüyü gösteriyor. Sadece ben değil bütün yer bilimciler bunu yapıyor.
Avcılar, Bakırköy, Pendik ve Tuzla İstanbul'un yumuşak karnı. Buralarda çok dikkatli olmak lazım… Bugün Türkiye’de yer bilimciler bilir, sadece Marmara Denizi’nin içinde değil, kıyıda, karada bu Kuzey Anadolu Fay zonunun bir parçası olan faylar var ve bunlar canlı. Bunlar harekete geçtiği zaman geçtiğimiz sene 4,2-4,3 büyüklüğünde deprem ürettiler. Tuzla’dan Kadıköy’e kadar karada faylar var.
"Sadece Tunceli demiyorum"
Sadece Tunceli demiyorum, Adıyaman’la Hakkâri arası bütün yerleşim alanları için de dikkatli olunması gerektiğini söylüyorum. Bu uyarıları yaparken çok ayrıntılı araştırmalardan verilerden değil, bizim deprem etken ve öngörülerimiz zaten Türkiye’nin jeolojik çatısını oluşan fayları özellikle levha sınırlarının davranışlarını bildiğimiz için o tecrübe ile biz öngörüde bulunuyoruz. Yoksa depremi tahmin etmiyoruz.
Erzincan’da 1990’da olan deprem, asıl büyük deprem 1939 depremi, Erzincan’ın Bingöl Karlıova arasındaki o Kuzey Anadolu Fayı biz ona Yedisu fayı diyoruz, 1784’te en son deprem üretmiş. Biz biliyoruz ki Kuzey Anadolu Fayı 250 senede deprem üretir 1784+250 koyarsan bu zamanlara geliyoruz. Periyodu dolmuş.
Bu fayların her birinin deprem üretme potansiyelini, periyodunu, enini, boyunu bilirsek İzmir’in gerçek tehlikesini ortaya koymuş olacağız. Ona bağlı olarak zemin çalışmasını da yapacağız ve az önce gösterdiğimiz haritalar gibi haritalar çıkarıp o zaman İzmir’in gerçek anlamıyla tehlikenin boyutunu, zamanını, yerini konuşacağız. Şimdi bilmiyoruz"