Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu birlikte açılışa katıldı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın; Abidin Paşa Köşkü Milli Mücadele Müzesi'nin açılışına katıldı.
Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “31 Mart seçimlerinde eğer CHP belediyelerine oy verirseniz, böyle halkçı belediye başkanları ve bu kadar hizmetler sizin beldenize, ilçenize, şehrinize gelebilir. Onun için de yapılması gereken CHP’nin belediyecilik anlayışına sahip olacak olan belediye başkanlarımıza Anadolu’nun dört bir yanında, 976 ilçe ve 81 ilde oy vermektir” dedi.
Milli Mücadele Köşkü açılışında Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in konuşmasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, söz aldı. Yavaş, 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlerde CHP’li belediye sayısını artıracaklarını kaydetti. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel ise açılışta yaptığı konuşmada, “Bugün burada bir açılış törenindeyiz, benim için çok önemli bir gün. Benden önce hem CHP’ye hem devletimize hem Ankara’ya çok önemli hizmetler etmiş, hepimize emeği olan ve Türkiye’ye emeği olan, bundan sonraki süreçte de varlıkları ile hepimize yol gösterecek olan üç sayın genel başkanımın huzurunda buradayım. Üçüne de katılımları, partimize, ülkemize, hepimize yapmış oldukları katkıları için minnetlerimi sunuyorum” dedi. Özel, konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
'Çağa uygun bir dijital müze'
“Alper Başkan değindi. Eğer burası bir sosyal demokrat belediye başkanının hizmet alanında olmasaydı, şöyle bir baktım. Ya bir restoran olurdu, ya ihaleye çıkılırdı ve birileri alırdı ve burayı başka amaçlarla kullanırdı. Ya belediye başkanı kendisine makam odasının da içinde olacağı bir çalışma alanına filan çevirirdi. Ama sevgili Alper Başkanımız burayı Milli Mücadele Müzesi haline çevirmeyi ekibiyle düşünmüş. Sadece bir Milli Mücadele Müzesi değil çağa uygun bir dijital müze haline dönüştürmüş. Ben tanıtımını incelediğimde gerçekten etkilendim. Birazdan sizlerle yakından tanıyacağız ve onun için de sabırsızlanıyorum.”
'Son derece önemli bir hizmet'
“Buraya gelmeden önce Genel Merkezimizde 150 lise öğrencisi vardı, Gençlik Kolları Genel Başkanımızla birlikteydiler. Onlara bir ‘Merhaba’ demek için uğradım ve buradan bahsettim. Dijital müzeden. İnanılmaz heyecanlandılar. Bir dijital Milli Mücadele Müzesi deyince alkış yaptılar. ‘Oraya gideceksiniz, bütün dokümanları dijital olarak göreceksiniz, Gazi Mustafa Kemal Atatük’ün hologramı ile birlikte fotoğraf çektirebileceksiniz’ dediğimde, gözlerindeki heyecanı görmek lazımdı. Müzecilik önemli. Ama tabi gözün önünde olanı görmek de çok önemli. Ama burada olamayanı, dijital olarak gençlere, buranın ziyaretçilerine gösterebilmek de çok önemli. Kitap ile dijital kitap arasında hangisini tercih edersiniz, derseniz pek çoğumuz o kitabın, kağıdın, hamurun kokusunu, gazete ile dijital gazete arasında, elimize şöyle alıp sayfalarını çevirmeyi tercih ederiz. Ama teknolojinin imkanlarından yararlanarak, gençleri yakalayarak, burada çok önemli bir tarihsel süreci de dijital modern imkanlarla hayata getirerek, katkı sağlamak ve bunu bizlerin, gençlerin kullanımına bahşetmek son derece önemli hizmet. Bunun için Alper Başkanı, ekibini, katkı sağlayan herkesi huzurlarınızda kutluyor ve teşekkür ediyorum.”
'Biz Sevr’i yırtıp atıp, Lozan’ı yapanların yolundan yürüyoruz'
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur’ der. Bozkırın ortasında bir Avrupa başkenti yaratmış, bir büyük vizyondan bahsediyoruz. Onun partisinde siyaset yapmanın, üye olmanın gururunu hepimiz taşıyoruz. Birileri başka bir Ankara düşlüyor. Ankara’nın köklü kurumlarını, devletin köklü kurumlarını İstanbul’a taşıyorlar, taşımayı hayal ediyorlar. Ankara’ya burun kıvırıyorlar çünkü bu Ankara’nın Gazi’nin Ankara’sı ve onun büyük vizyonu olduğunu biliyorlar. Cumhuriyetin kurucu kadrolarına duydukları husumetle, Cumhuriyeti Cumhuriyet yapan değerlerle yaşadıkları çelişkilerle bir aşındırmanın telaşı içindeler. Ne diyorlar? ‘Biz 150 yıldır bunlarla karşı karşıyayız. Onlar 150 yıl önce genç Türklerden CHP akımıdır. Biz bu genç Türklerin karşısındayız, o gün bugündür karşı karşıyayız’ diyorlar. Ben öyle ayırmak, kutuplaşmak ve çatışmaktan yana değilim. Ama madem ki ‘150 yıldır onlar başka tarafta’ diyorlar, evet biz 150 yıldır tek adam yerine meclisleri savunuyoruz. 150 yıldır buyruklar yerine anayasayı savunuyoruz. Biz İkinci Meşrutiyet için can vermeyi göze alanlarız. Biz Sevr’i yırtıp atıp, Lozan’ı yapanların yolundan yürüyoruz. Biz Ankara fetvasını veren Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi’nin yolundan yürüyoruz. Biz Altıncı Filo’nun karşısına geçip, onları denize dökenlerin, Denizlerin yolundan yürüyoruz. Biz meşrutiyet ilan edenleriz, meclis kuranlarız, tek adam iradesine karşı anayasa yapanlarız, rejime kasteden anayasa değişikliklerine karşı halkın iradesini, toplum sözleşmesini savunanlarız. O yüzden 150 yıldır yürüdüğümüz yoldan da peşinden gittiklerimizden de kurduklarına sahip çıkmaktan da çok memnunuz. O yüzden yaşasın Cumhuriyet, yaşasın CHP diyoruz.”
'Göç alan kentler, ilçeler CHP yönetiminde'
“Ben sevgili Alper Taşdelen ve önceki video anlatımları olmasa Alper Başkan 10 yılda buralara neler yapmış biraz değinecektim, soğuyan havayı da biraz göz önüne alarak orayı geçiyorum. Ama CHP’li belediye ne demek derseniz, önce dürüstlük, temizlik, şeffaflık, halka hizmet, rant yerine ve rantçılık yerine halkçılık, müze, yeşillik, orman, insan demek. Sosyal donatı alanlarına, parklara, bahçelere, sosyal yardımlara önem vermek, halkçı belediyecilik yapmak demek. Sadece sahip çıkması gerekenlere, yapılması gerekenleri yapmak değil örneğin eksik kalan bir caminin temizliği, bakımı, okulun boyası demek. Geçim derdinde olanlara önemli sosyal yardımlar yapmak demek. Dün Genel Merkezimizde bine yakın emekliyle birlikteydim. Sayın Genel Başkanımıza çok selamları var. Emekliler kendilerini hep gündemde tuttuğu, kimse onları düşünmezken, birer emekli maaşı boyutunda diyordu, ileride CHP iktidarında mutlaka bu olacak ama bayram ikramiyelerinden. Onların her sorunlarını dile getirdiğinden dolayı Sayın Genel Başkanımıza çok selam söylediler. Bir teyze konuşurken birden dedi ki ‘Allah o Mansur Yavaş’tan razı olsun, en zor günümüzde donuyorduk. Doğalgaz verdi. 500 lira olmuş et, her ay bize et dağıtıyor. Sıkıntıya düştüğümüz yerde kartımıza para yatırıyor. Bize sahip çıkıyor.’ Ben hem Alper Başkanla, hem Adem Başkanla, hem Mansur Başkanla, hem çok kıymetli Yenimahalle Belediye Başkanımızla gurur duyuyorum. Ama herkese diyorum, bir düşünün. İnsanlar nereden nereye geliyorlar. Nerenin hayalini kuruyorlar. Göç alan kentler, ilçeler CHP yönetiminde. İnsanların göç edip ayrılmak istediği yerleri başkaları yönetiyor. Herkesi Çankaya’ya getirebilir, herkesi Yenimahalleli yapabilir miyiz? Herkes Karşıyaka, Kadıköy’de oturabilir mi? Olmaz. Ama 31 Mart seçimlerinde eğer CHP belediyelerine oy verirseniz, böyle halkçı belediye başkanları ve bu kadar hizmetler sizin beldenize, ilçenize, şehrinize gelebilir. Onun için de yapılması gereken CHP’nin belediyecilik anlayışına sahip olacak olan belediye başkanlarımıza Anadolu’nun dört bir yanında, 973 ilçe ve 81 ilde oy vermektir.”
'Bütün adaylarımıza kefiliz'
“Biz her birisiyle gurur duyuyoruz, bütün adaylarımıza kefiliz. Ayrıca ilk kez CHP’li olacak belediyeler mevcut başkanlarımızın deneyimlerinden yararlanacaklar. Kardeş belediye uygulamalarından yararlanacaklar. CHP’nin Avrupa’daki ve dünyadaki siyasi akrabalarının yönettiği kentlerle kardeş belediye olacaklar. O kentler çok kısa zamanda CHP’nin yönettiği bu güzel kentlere benzemeye başlayacak. Böyle yeşil, huzurlu, dayanışma içinde kentler için tüm yol arkadaşlarımızdan desteklerini bekliyoruz. Türkiye’deki seçmenlerimize, vatandaşlarımıza bu güzel hizmetleri yapan tüm belediye başkanlarımıza, geçmişte onları göreve getiren CHP’nin başta genel başkanları, yöneticilerine ve onlarla birlikte dayanışma içinde mücadele eden tüm CHP örgütüne teşekkür ediyorum. Böyle güzel hizmetlerin artarak devam edeceğinin müjdesini veriyor ve hepinize saygılar sunuyorum."
Öte yandan açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel, Erdoğan'ın kendisine yönelik 'Özgür bey' ifadelerine ilişkin "Aylarca düşünüp ‘efendi’ lakabını bulduysa bu bizim efendiliğimizdendir. Önce asgari ücret seviyesi en düşük emekli maaşı olsun. Ondan sora kendisine cevap vereceğim" dedi.