Özgür Özel'den İYİ Parti'ye: Eski dosttan düşman olmaz; ittifak arayışımızı toplumsal tabana yayacağız
İYİ Parti Genel İdare Kurulu'nun 'iş birliği' teklifine yönelik 'Hayır' kararına ilişkin ilk kez konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partilileri uyararak "Eski dosttan düşman olmaz. Sakın İYİ Parti bir karar verdi diye sıkıntımız olduğunu düşünmeyin. Bundan sonra ittifak arayışımızı toplumsal tabana yayacağız" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kalabalığı selamlayan Özel, "Artık bu salona sığmıyoruz. İktidar partisinin salonuna gideceğiz az kaldı" dedi.
Satırbaşları şöyle:
Yurtlarda yaşananlar devam ediyor. Bir yandan asansör kazaları şimdi trafik kazası. Diğer yanda yemekten zehirlenmeler. Gölge Kabinemizde Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız bir çalışma yaptı. 10 milletvekilimizi görevlendirdik. Heyetler halinde Türkiye'nin dört bir yanından KYK yurtlarını denetlemek, öğrencilerle görüşmek üzere bir komisyon oluşturduk. Ortaya çıkan sorunlar çözülene kadar bu işin üzerinde duracaklar. Bir şikayet hattı ilan edeceğiz. Yurtlarda usulüne uymayan ne varsa ihbar edilecek. Bir gerçek var. Neden bu yurtlarda yemek kalitesi düştü? Neden asansör kazaları peşi sıra geliyor? Çünkü bu iktidar bilerek ve isteyerek pek çok yatırıma imkan, para buldu. Köprü, yol bıraktı. Müteahhitlere otoyollar yaptırdı ama yurt yaptırmadı. Çünkü öğrencilerimiz bir takım cemaatlerin, tarikatların çaresizce kucağına düşsün, gencecik zihinler bunlar tarafından 'kindar' nesiller olarak yetiştirilsin diye. CHP bu oyunu biliyor. Bu meselenin üstüne kararlılıkla gidiyor. Bunun peşini bırakmayacağız.
Samsun'da yaşanan trafik kazasında AKP'nin Artvin Gençlik Kolları Başkanı Doğukan İslamoğlu ve yanında Tolgahan Topuz ve Nuhçevan Çevik hayatlarını kaybettiler. Taziye dileklerimizi aktardık. Allahtan rahmet diliyorum.
Hafta sonu hep birlikte Manavgat'taydık. Kurultay tartışmalarını geride bıraktığımız, bütün dünyaya örnek olan bir demokrasi şöleninden sonra biz oturduk ve bundan sonraki yerel yönetim stratejimizi ve geleceği konuştuk.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı
Bugün tarihi bir günün yıl dönümü. 5 Aralık 1934'te TBMM'de bir kanunu düzenleme yapıldı. Bu düzenleme ile kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu düzenlemeden sonra Meclis'e 18 kadın milletvekili girdi. O gün ilk kararla birlikte 18 kadın girdi. Aşamalar kaydedildi. Bugün 600 vekilden 119'u kadın. Yüzde 19.8. Hayatın yarısı kadın, Meclis'in yüzde 19'u kadın. Maalesef CHP de ortalamanın bir tık altında. Bizim övünebilmemiz için bu Meclis'te ve her tarafta kadının eşit temsilini savunmamız ve hayata geçirmemiz gerekiyor. Kurultaya giderken gençlik dedik yaş ortalaması 43 olan bir Meclis kurduk. Daha çok kadın dedik çok sayıda kadın göreve geldi. O görevlendirmeyi Tayyip bey 17 erkek, 1 kadın diye yaptı. Bizim iktidarımızda adı Kadın ve Eşit Temsil Bakanlığı olacaktır. Ancak AKP tarafından kadına verilen mesaj; "senin yerin ailedir, evdir. Ekonomi, İçişleri senin işin değildir" Hayatın yarısı kadındır, yarısı erkektir.
Torba kanuna tepki
Ülkeyi yıllardır yöneten, doğru düzgün yasalar hazırlamak yerine torba yasalar hazırlayan iktidar yine Meclis'i bütçe görüşmelerinden önce bir torba kanunla meşgul etti. Torba kanunlara karşıyız. Torba kanunda öyle bir madde var ki bütün itirazlara rağmen 7 yıl önce BDDK'yı Ankara'dan İstanbul'a taşıdılar. Şimdi o kurulun üyelerine şimdi 30 bin, yılbaşından sonra 42 bin olacak şekilde ilave ödenek koyuyorlar. Gerekçe, İstanbul'da geçinemiyorlarmış. Ben bunu ev kiralarının fırladığı yerlerde çalışan bütün kamu çalışanları için söylemiştim. İstanbul'daki bütün memurlar eşit ama BDDK'cılar daha eşit. Diğerleri daha az eşit. Adres ve kapsam yanlış. Buradan AKP Genel Başkanına sesleniyorum. O maddeyi geri çekin. Hep birlikte o maddeyi düzenleyelim. İstanbul'da, büyükşehirlerimizde kira sorunu yaşayan tüm memurlara ve işçilere kira yardımı yapmaya varsan bir buradayız hodri meydan.
Emeklilerin en az asgari ücret kadar ücret almasına, bu 5 bin liranın her ay alınması gerektiğini söyledik. AKP ve MHP buna yanaşmıyor. Bütün emeklilere Devlet Bahçeli'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı şikayet ediyorum.
Osman Gürün ve Ülgür Gökhan'a teşekkür
CHP'nin tarihinde övündüğü çok şey olduğu gibi bugünde övündüğü çok şey var. Bunlardan bir tanesi temiz belediyecilik, dürüst, sosyal ve yeşil belediyecilik. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız, kendisi son 25 yıldır Muğla'ya hizmet etti. Türkiye'nin dünyadaki ekonomik durumu ortada. İktidar bugünlerde Türkiye'nin kredi notunu B'ye çıkardığı için övünüyor. Dünyada çeşitli notlar var. Bu kredi notlarında verebileceği en yüksek not AAA ve Türkiye'de bir kurumun notu AAA. O kurum Muğla Büyükşehir Belediyesi. İyi mali disiplin, çalmamakla, çaldırmamakla oluyor. Bu kredileri almış da -çünkü devletten bir şey alabildikleri yok- ne yapmış? Son 10 yılda sadece 642 km kanalizasyon hattı yapmış. Osman başkan döneminde yapılan bütün yolların uzunluğu 3 bin kilometre Muğla'dan Hollanda'ya kadar. Erdoğan prompterdan yatay mimari okur, yandaşlara gökdelenleri diktirir sonra 'Ben bu şehre ihanet ettim' der. Muğla'da dört kattan fazlasına imar verilmemiş. Osman Gürün devam etse devam eder ama bize 'Ben Muğla'ya hizmet ettim. Siz bundan sonraki süreçte gençler, kadınlar diyorsunuz. Ben bundan sonra Muğla'nın ağabeyi olarak bayrağı teslim ediyorum' diyor. Çanakkale'de Türkiye'nin ilk AB destekli Katı Atık Yönetim Yatırımı yapılmış 2019'da. 2048'e kadar devam edecek. Ülgür Gökhan'a teşekkür ediyorum.
'Neden o kentin gelirlerine çöküyorsun?'
Antalya'da 2,6 milyon kişi yazıyor. Oysa 16 milyonu yabancı 10 milyonu yerli 26 milyon turist geliyor. Yani, 1 kişilik destek görüyor yerel yönetimler 10 kişilik hizmet yapıyor. Bu durumda 26 milyon kişinin atık suyunu bu bütçe ile arıtamıyorsunuz. Devletin buna destek olması lazım. Kültür ve Turizm Bakanı destek oluyor, onların çevreye duyarlılığı yok, ben yapıyorum diyor. Bir evrak getiriyorlar, belediye başkanının önüne koyuyorlar. Arıtmayı yaparım yoksa seni sorumlu tutarım, imza at, 25 yıl atık su bedeli benim diyorlar. Oysa amorti etmesi için 5 yıl yetiyor. Yani Muğla'nın, Antalya'nın, Aydın'ın atık su bedelini, sırf belediye başkanlarının çevre duyarlılığı ve gerçekte yapması için onların sırtına yüklediği için o kentin 25 yıllık atık su bedelinin üstüne çöküyorlar. Belediyede kalsa 5 yıl sonra Muğla, Antalya, Aydın o şehre harcayacak ama o parayı hortumluyorlar. Neden o kentin gelirlerine çöküyorsun?
Belediye Başkan adaylarımıza da şunu söyleyeyim. Artık illerindeki kampanyalara katkı sağlayacaklar ama iyi mali disiplin altyapı ile ilgili projeler yazılırken mutlaka sayın Osman başkanımız ve Ülgür Gökhan gönüllü danışmandır.
Bir kavuşma var. Tanju Özcan, birlikte görev yaptığımız Bolu'ya hizmet eden belediye başkanımız geçen hafta aramıza döndü. Hoş geldiniz.
Deprem gerçeği
6 Şubat, 10 ilimizi etkisi altına alınan büyük bir depremi yaşadık. Yarın 10'uncu ayı. Dün Gemlik merkezli bir deprem oldu İstanbul'da da hissedildi. Yine unutulan gerçek herkesin yüzüne geldi. Yaz aylarında Çevre Bakanı Özhaseki "Gerekirse yazın çalışıp, gerekli düzenlemeleri yapacağız" demişti. Yazın bu konuda kapımızı çalan olmadı. Ekim'de bir şeyler yaptılar ama son derece yetersiz. Depreme dirençli bir kent yaratmak açısından son derece yetersiz. Kentsel dönüşüme de hizmet etmeyen bir anlayış var. Sınıfsal bir ayrımcılık yapıldığına dair çok ciddi eleştiriler var. Ezbere ve zenginleri kayıran, yoksulları dışlayan bir çalışma yapılıyor. İstanbul depremi yaklaşıyor. Bu konuda merkezi yönetim ne yapıyor? Süleyman Soylu'nun başını iki elinin altına alıp yere çöktüğü görüntü hariç kayda değer hiçbir şeyden haberdar değiliz. Çevre Bakanı da İstanbul'un sorununa bakmak Hatay'da Maraş'ta Malatya'da çadırda yaşayan depremzedelere çözüm üretmek yerine Kayserispor'un priminin pazarlığını yapıyor. Biz, dirençli kentleri üretmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Enflasyon rakamları
Dün enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK'e göre yüzde 62, ENAG'a göre yüzde 129. İktidar seçimden önce enflasyonu düşüremeyince gaz etkisiyle düşürmeye çalışmış ve 25 m3 yardım yapmıştı. TÜİK bunu doğalgaz fiyatını 0'a indirip enflasyonu düşürmüştü. TÜİK bu ay hesabında doğalgazın m3 fiyatına yüzde 478 zam hesaplamış. Enflasyona sadece 1.21 puanlık katkı yapmış. Nasıl çarpıtma yapıldığı ortada. TÜİK, allem ediyor kallem ediyor enflasyonu yüzde 62 olarak belirliyor.
İYİ Parti'nin 'iş birliği' kararı
CHP Genel Başkanı olarak seçildiğim günden itibaren tüm muhalefetin bir araya gelerek yerel seçimlerde iş birliği yapmasını savundum. İttifak kelimesini kullanmadım çünkü o kelime yoruldu ve yıprandı. Kentler bazında hem de yereldeki CHP'nin örgütlerinin ve diğer partilerin örgütlerinin olgunlaştırdığı çözümler karşılıklı kazandıran çözümler olabilir. Bunun için hem bütün topluma hem de siyasi muhataplarımıza çağrılar yapıyoruz. 30 Kasım günü bu kapsamda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i heyetimizle birlikte ziyaret ettik. Sayın Akşener'e 81 ilde aday çıkarma noktasındaki GİK kararından haberdar olduğumuzu, bu kararın gözden geçirilebilir olup olmadığını, mümkünse bunun bir kez daha gözden geçirilmesini önerdim. Müzakereler sırasında 'Ne teklif ediyorsunuz' diye sorulduğunda 'Bir masa kuralım, konuşalım. İş birliği yapalım. En iyi sonucu alalım. Birbirimize ve Türkiye'ye kazandıralım' dedik. Kendileri bunu GİK'e götüreceklerini söylediler ve dün görüşüldü. GİK'in kararı tek başına girmeleri yönünde oldu. Alınacak her iki karara da saygılıyız demiştim, bu saygıyı muhafaza ediyoruz. İYİ Parti, CHP'nin geçmişte çok önemli ittifaklar yaptığı, çok kıymet verdiğimiz bir partidir. Ben yakasında güneş gördüm mü 'İyi bir insanlar karşılaştık' derim. Çünkü İYİ Parti'nin seçmeleri gerçekten iyi insanlar. Bütün örgütümüzden talebim şudur. Eski dosttan düşman olmaz. Sakın İYİ Parti bir karar verdi diye sıkıntımız olduğunu düşünmeyin. Bundan sonra ittifak arayışımızı toplumsal tabana yayacağız. İstanbul'a ihanet edenler İstanbul'a geri dönmesin diye, Ankara'yı parsel parsel satanlar dönüp kaldıkları yerden devam etmesin diye, Tayyip bey helikoptere binip Arap şeyhlerine arsalarımızı pazarlamasın diye bütün milletimizle ittifak yapacağız. Bu yol, yürüyüş bizim tek başımıza yürüyeceğimiz bir yol değildir. Bütün milletimizi ranta, talana karşı halkçı belediyecilikte birleşmeye davet ediyorum.