Özgür Özel: CHP’nin ittifak potansiyelinde bir erozyon, bir aşınma, bir gerileme var; ittifak potansiyelimizi kaybetmek üzereyiz

Özgür Özel: CHP’nin ittifak potansiyelinde bir erozyon, bir aşınma, bir gerileme var; ittifak potansiyelimizi kaybetmek üzereyiz
CHP genel başkan adayı Özgür Özel, Ankara’da bir otelde gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, CHP listelerinden Altılı Masa’daki diğer partilerin 39 vekil almasıyla ilgili kendisinin...

CHP genel başkan adayı Özgür Özel, Ankara’da bir otelde gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, CHP listelerinden Altılı Masa’daki diğer partilerin 39 vekil almasıyla ilgili kendisinin de sorumluluğunun olduğu eleştirilerine "Ben sekizli komisyonda yoktum. Kararları sonra öğrendim. MYK toplantısına çağrıldığımızda “Neler oluyor” diye sorduk, “Çok kötü şeyler oluyor” dediler. 39 vekil verildi ama CHP yüzde 30 oy alsaydı diğer partilere 65 vekil verilecekti toplamda.” yanıtını verdi.

Özel ayrıca, “Üzülerek söylüyorum: CHP’nin ittifak potansiyelinde bir erozyon, bir aşınma, bir gerileme var. İttifak potansiyelimizi kaybetmek üzereyiz. Ben Kasım’da yapacağımız kurultaydan çıkacak değişim, heyecan ve umutla muhataplarımızla yeni ilişkiler kurabileceğimiz bir enerjiyle hareket etmeyi ümit ediyorum." dedi.

Özel’e milletvekilleri Gökçe Gökçen, Gamze Taşçıer, Ensar Aytekin ve Yalım Halıcı da eşlik etti. Özel’in yanında seçim öncesinde Kılıçdaroğlu’nun A takımında olan Selin Sayek Böke de vardı.

Özel’in verdiği mesajlarda öne çıkan başlıklar şöyle:

“Kurultayın 12 Kasım’da yapılmasını tercih ederdik”

Kasım’daki kurultayda genel başkanı son kez delege sistemiyle seçmeyi hedeflediklerini belirten Özel, “Bundan sonra tüm üyelerin katılımıyla genel başkanın seçilmesini ve hem genel başkan seçiminde hem de il ve ilçe başkanlarının seçiminde üyelerin tam katılımını sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

“Kurultayı 4-5 Kasım’da değil, 12 Kasım’da yapmayı tercih ederdik” diyen Özel, “5 Kasım günü bütün üyelerimizle, 81 ilde, 975 ilçede başvuran bütün adayların katılacağı temayül niteliğinde bir ön seçim gerçekleştirmeyi, üyelerimizin belirlediği adayı 12 Kasım’daki resmi kurultayda kamu otoritesine bildireceğimiz bir şölene çevirmeyi doğru bulurduk” diye konuştu.

“Üye seferberliği başlatıyoruz”

Partinin üye yapısında sorunlar olduğunu söyleyen Özel, “Bir üye seferberliğinin yapılmasını hep söyledik. Türkiye’de değişim isteyen herkesi CHP’yi değiştirmeye davet edeceğiz. Kendisini bir şekilde ifade etmek isteyen genç bir nüfusumuz var. Bu, CHP’ye yönelmiyorsa bir büyük yapısal sorunumuz var demektir. Bu sorunu ortadan kaldıracağız” dedi.

CHP’nin yaş ortalaması yüksek ve “erkek” bir örgüt yapısına sahip olduğunu anlatan Özel, kadınların ve gençlerin sayısının artmasının CHP’de büyük değişimi gerçekleştireceğini dile getirdi.

Üyelerdeki kırgınlığı gidermenin bir yolunun bütün üyelerin oy kullanabildiği bir sistemin hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Özel, Kasım ayı içinde CHP’nin, kapılarını tüm Türkiye’ye açtığı, üye seferberliğine dönüşecek bir kampanya başlatacaklarını söyledi. Özel seçilmesi halinde yapılacak ilk MYK’da alınacak ilk iki kararın üye seferberliği kampanyası başlatmak ve yerel yönetimlerde aday belirlemenin objektif kriterlerini oluşturmak olduğunu ifade etti.

“Kongrelerde görülmedik şeyler oluyor”

Özgür Özel, Cumhuriyet’in 100.yılında CHP’nin çok kritik bir kurultaya gittiğini anlatırken, parti içine dönük eleştirilerini sürdürdü, “Kongrelerde görülmedik şeyler oluyor” çıkışı yaptı.

“CHP, Covid krizini sağlıktan sorumlu bir genel başkan yardımcısı olmaksızın, MYK’da sağlık konuşulmadan geçirdi. Mavi Vatan, Azerbaycan, Ukrayna -Rusya savaşı, F35 krizinin olduğu süreçlerde dış politikadan sorumlu genel başkan yardımcılığımız yoktu. Bir genel başkan başdanışmanı üzerinden götürüldü.

Hem gıda krizinin yaşandığı hem de tahıl koridoru gibi bütün dünyanın Türkiye’nin gözünün üzerinde olduğu bir noktada tarımdan sorumlu genel başkan yardımcılığının olmadığı bir MYK’yla yönetiliyoruz. Ve çok kritik bir kongreye gidiyoruz. Cumhuriyet’in 100.yılında CHP’yi kimin yöneteceğine karar vereceğiz ve örgütten sorumlu genel başkan yardımcımız yok. Yetkiler genel başkanda toplandı. Görülmedik birtakım şeyler yapılınca bunun hesabı kime sorulacak? Kongrelerde görülmedik şeyler olurken nerede hak aranacak? Bunun hesabının sorulacağı bir mekanizma yok.”

“Genel merkez müdahalesiyle iptal edilen kongreler var”

“Kongre sürecinde görülmedik birtakım şeyler oluyor ve bunun hesabını sorabileceğimiz bir mekanizma yok” diyorsunuz, kastınız nedir?

“Kayseri ilimizin 20 kurultay delegesi var. Toplamda 600 delege oluşması lazım. Bu delegelerin 250’si Melikgazi’de. Mahallelere sandık konulacak. Ve o mahallelerden ilçe delegeleri oluşturulacak. Önce dediler ki ‘beşinci katta bir odada bütün mahalleler aynı anda seçilecek ve içeriye gözlemci almayacağız’. Buna itiraz edildi. Genel merkezden giden gözlemciler böyle seçim olmaz dediler ve seçimi iptal ettiler. O seçim bir daha hiç yapılmadı. Melikgazi, Kayseri il kongresine sokulmadı ve buna genel merkez seyirci kaldı. Melikgazi değişimciydi.

İstanbul Fatih’de seçim yapılıyor. Seçimin başlamasına bir dakika kala bir arkadaşımız çıkıyor ve “WhatsApp’tan bir mesaj geldi, kongre iptal oldu” diyor. Çünkü kazanacak aday hakkında 1980’de bir yargılama olmuş. -Kongre iptal- diyor. Bir ilçe başkan yardımcısı -böyle hukuksuzluk olmaz- diyor ve kongreyi açıyor. Parti kongresiz, ilçe başkansız kalmasın diye daha önceden ilçe başkanlığı görevi yapmış bir arkadaşımız -ben adayım- diyor. Ve büyük bir heyecanla da seçiliyor. Partimiz bunu “Biz iptal etmiştik o kongreyi” diyerek kabul etmiyor ve iptal ettiriyor kongreyi Fatih’in bütün delegeleri de değişimciydi.”

ozgurozel.png

“Bütün ittifak ortaklarımızla yeniden görüşeceğiz”

Sizin ittifaklara yaklaşımınız nasıl olacak? Şu andaki durum nasıl?

“Üzülerek söylüyorum: CHP’nin ittifak potansiyelinde bir erozyon, bir aşınma, bir gerileme var. İttifak potansiyelimizi kaybetmek üzereyiz. Ben Kasım’da yapacağımız kurultaydan çıkacak değişim, heyecan ve umutla muhataplarımızla yeni ilişkiler kurabileceğimiz bir enerjiyle hareket etmeyi ümit ediyorum.

Kurultaydan sonra böyle avucumuzu açarak, “bir hesabımız, bir kitabımız yok ve el sıkışmaya geliyoruz” diyerek bütün ittifak ortaklarımızla görüşeceğiz.

Her yerde ittifak yapacağız diye bir şey yok. Partilerin kendi kararlarına elbette saygılı olacağız. Ama bu ülkeyi seven ve son seçimde bir araya gelmiş 2300 maddede anlaşabilmiş ittifak ortaklarının birlikte olmadıklarında kaybedecekleri yerler ortaya çıktığında oralarda ittifak yapmamak harakiri yapmak anlamına gelir. O şartları sonuna kadar mutlaka zorlayacağız. İttifakın iç hukuku önceden yazılır. Sürekli ittifak halinin de elbette kimseye faydası yok.”

“Genel merkezle başabaş durumdayız”

Kurultay yarışında ne durumdasınız?

“İlk hafta genel merkezin iyi sonuçlar beklediği yerlere kurultay yaptırılır. Takvim ona göre tanzim edilir. Bu gayet de normal bir şey. İlk hafta bir adım gerideydik. Geçtiğimiz hafta son derece olumsuz kampanyalar yapılmasına rağmen, blok listelere rağmen listelerin içindeki değişimci sayıları azımsanmayacak sayılarda çıkıyor.

Yani öyle yaratılmaya çalışıldığı gibi ‘Genel merkez rüzgarı var, değişimciler her yerde kaybediyor’ havası yok. Pazar günü 10 kongrenin 9’unu kaybettiler. En kötümser okumayla genel merkezle bizim şu an itibariyle başabaş bir durumda olduğumuzu görüyoruz.”

Öne Çıkanlar