Meral Akşener: Verdiğimiz rahatsızlıktan çok mutluyuz
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ATO Kongre Merkezi'nde partisinin yerel seçim beyannamesi ve belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuştu.
Seçimlere ittifaksız girmelerine yönelik eleştirilerden bahseden Meral Akşener, "İttifak sistemine de, dayatma düzenine de, mecburiyet düzenine de hayır diyoruz. Milletimize milli bir siyaset vaat ediyoruz. Bu yüzden de ülkemizdeki siyasetin konforunu sürenleri rahatısz ediyoruz. İşi kamplar arası nüfus sayımına çekenleri rahatsız ediyoruz. Verdiğimiz rahatsızlıktan çok mutluyuz" dedi.
Akeşner'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
İlk günden beri milletimizin bastırılan sesini duyurmak için, hürriyet vurulan prangaları kırmak için yanımdasınız. Onca zulme, baskıya, zorluğa rağmen yanımdasınız. İyi ki yanımdasınız.
Bugüne kadar tehditle, baskıyla yolumuzu kesebileceklerini sandılar. İftirayla, dedikoduyla gücümüzü kırabileceklerini sandılar. Bugüne kadar hiçbiri, hiçbir zaman başaramadı. Her türlü tuzağa, dümene rağmen biz hala buradayız.
Hakaretlerle, yalanlarla, iftiralarla milletimizle aramıza girmeyi başaramazlar. Sansürleriyle, operasyonlarıyla Türkiye'nin iyi ve cesur evlatlarını bastıramazlar. Biz milletimizi oy uğruna birbirine düşürenlere benzemeyiz. Biz oy uğruna milletin hakkına girenlere de benzemeyiz. Biz oy uğruna Cumhuriyet düşmanlarıyla uzlaşı peşinde koşmayız. Milletimize ihanet edenlerle yoldaşlık etmeyiz. Atatürk'e beddua edenlerle kol kola yürümeyiz.
"Adına ittifak sistemi dedikleri milletsiz bir siyaset düzlemi ülkemizi esir aldı"
Türk siyaseti bugün birbirinin zıttı gözükenlerin birbirinin sureti olduğu girdabında gidiyor. Birbirine laf yetiştirenlerin birbirleri sayesinde ayakta kaldığı kayıkçı kavgasında devam ediyor. Birbirine düşman olanların, varlıklarını birbirine borçlu olduğu tahterevalli düzenine sıkıştırılıyor.
Adına ittifak sistemi dedikleri milletsiz bir siyaset düzlemi ülkemizi esir aldı. Bu ucube sistem siyaseti de ucubeleştirdi. Bu sistemde siyaset de milletin iradesine pranga vurmaya başladı. Bu sistemde milletin helal oylarını sömürenlerin önünü açtı. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin ortaya çıkardığı bu düzlemde iktidarla ana muhalefet aynı masada oturmuş Türkiye'nin yıllarını afiyetle yemenin peşindeler. İYİ Parti olarak bu ucube sisteme hayır diyorsak, bugün de hayır diyoruz.
Siyaseti milletin dertleriyle buluşturacağız. Soframıza el uzatanlara, geleceğimizi karartanlara, maneviyatımızı sömürenlere mecbur değilsiniz. Atatürk'ün mirasını kirletenlere, Cumhuriyetimizi yozlaştıranlara mecbur değilsiniz.
Biz bu yola çıkarken milletimize bir söz verdik. Sesi duyulmayanları sesi olacağımıza söz verdik. Dilsiz şeytanlardan olmayacağımıza, milletimizin hakkını yedirmeyeceğimize söz verdik. Tüm tahakkümleri yıkacağımıza, hürriyetin bekçisi olacağımıza söz verdik.
4 çözüm önerisi
Milletimizin yaşadığı 4 temel soruna nasıl çözümler sunacağımızı anlatacağım.
Birinci temel sorun yoksulluk. Bugün milletimiz gittikçe büyüyen yoksulluk sarmalıyla karşı karşıya. İYİ Parti olarak, şehirlerimizde yoksullukla mücadelenin odağına gençleri, kadınları, çocukları ve emeklileri alıyoruz. Yurt imkanları sunacağız. Hiçbir gencin KYK borcu derdine düşmemesi için sosyal sorumluluk projelerine katılan gençlerin borçlarını biz ödeyeceğiz. Yönettiğimiz belediyelerdeki okullarda sabah ve öğlen olmak üzere ücretsiz yemek imkanı sunacağız. Kadın girişimciler aracılığıyla temin edeceğiz. Kadın destek merkezleriyle her konuda kadınların yanlarında olacağız. Emeklilerimiz için gelirine destekler sunacağız.
Türkiye artık bir sığınmacı cenneti. Bir kaçak ve sığınmacı istilasıyla karşı karşıyayız. Milli Göç Doktrinimizi hayata geçirmek için ilk adımı belediyelerde atacağız. Belediyelerde tabela standartları getireceğiz. Hem kent estetiğini koruyacağız hem yabancı tabela asılmasının önüne geçeceğiz.
Kent dokumuza, demografimize sahip çıktığımız için özür dileyecek değiliz. İYİ Parti olarak kaçak ve sığınmacıların gettolar oluşturup, işletmelerle birbirlerine hizmet ettikleri minyatür Suriyeler kurmalarına asla izin vermeyeceğiz.
Yönettiğimiz belediyelerde yeni imar planları oluşturup ivediyle uygulayacağız. Kaçak ve sığınmacı gettolarında kentsel dönüşüm çalışmaları başlatacağız.
"Güvenli şehirler inşa edeceğiz"
Deprem ülkemizin bir gerçeği. Büyük bir risk altında yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Uzmanlar İstanbul depremi konusunda uyarıyor. İstanbul'da yaşanacak bir felaket Türkiye'yi de Türkiye ekonomisini de yıkıp geçer. Durumun ciddiyetine rağmen yöneticiler önlem almak, harekete geçmek yerine üç maymunu oynadıklarından, depreme karşı ne kadar da hazırlıksız bırakıldığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız o büyük acı o kadar tazeyken deprem konusu ciddiye alınmıyor. Üçüncü sorun deprem tehlikesi karşısındaki ciddiyetsizlik, beceriksizlik ve ihmalkarlık olacak. Güvenli şehirler inşa edeceğiz. Şehirlerimizi fiziksel, toplumsal yapısıyla birlikte dirençli hale getireceğiz. Bina dayanıklılığını artıracağız. Arazi kullanımı ve yer seçimlerine önem vereceğimiz gibi kamu binalarının dayanıklılık denetimlerine hız vereceğiz. Konut üretiminde yatay mimarinin yaygınlaşmasına öncülük edeceğiz.
Dördüncü sorun şehirlerimizi tüketen rantiye yönetimi. Kentsel dönüşümü rantı değil, kamu yararını gözeten şeffaf ve katılımcı şekilde gerçekleştireceğiz. rantçı ve fırsatçı yönetim anlayışına son vereceğiz. Yetkiyi aldığımız tüm belediyelerde yeşili betona çevirme sevdalılarının düzenini bozacağız. Ormanları yok etmeye çalışan hainlerin tezgahını bozacağız.
1 Nisan'dan sonra İYİ Parti iktidarının ayak sesleri konuşulacak.