"Mehmet Şimşek ile Erdoğan arasındaki ipler, seçim öncesi kopma noktasına geldi"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki ilişkilerin, 31 Mart seçimleri öncesindeki kabine toplantısında kopma noktasına geldiği ancak yabancı sermayenin de etkisiyle Erdoğan'ın geri adım attığı iddia edildi.
TV100 yazarı Fuat Uğur, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçlarının bu şekilde geleceğini tahmin ettiğini ve bu yüzden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i emekli aylıkları konusunda zorladığını; Bakan Şimşek'in ise ilişkileri kopma noktasına getirmesine rağmen bu talebe karşı direndiğini öne sürdü.
Belediyelere destek, tarih oluyor
Ayrıca Hazine Bakanı kaynaklarının aktardığına göre belediyelere artık geçmiş dönemde olduğu gibi yüklü desteklerin verilmeyeceği, şenlik, festival gibi etkinlikler, çeşitli alt yapı projeleri, imar projeleri gibi konularda artık "bol keseden desteğin" tarih olacağı belirtildi.
Fuat Uğur'un yazısının ilgili kısımları şu şekilde:
"Erdoğan son kritik dönemeçte Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i hayli zorladı “Bir şeyler yap, bu sorunu çözelim” diye. Ama Bakan Şimşek direndi. Öyle ki kabinede yaşanan gerginlik, seçime 15 gün kala Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkiyi koparmasa da çok tehlikeli bir noktaya taşıdı.
Mehmet Şimşek bakanlığını koydu masaya. Daha önce konuştuklarını ve anlaştıklarını hatırlattı. Küresel sistem ise gerginliği “hissetmiş” gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dolaylı ya da dolaysız mesaj üstüne mesaj yağdırarak Mehmet Şimşek’le çalışmayı tercih ettiklerini, bunun Türkiye’nin güvenilirliğine ve yatırım yapılabilir ülke olmasına büyük katkı sağladığını iletti. Erdoğan en sonunda olası seçim sonucunu göze alarak ülke ekonomisinin geleceğine ve orta vadede halkın refahına yatırım yapmayı tercih etti. Çünkü kalıcı olacak tercih buydu.
Mehmet Şimşek'in öncelikleri
Bakan’ın öncelikli amacı enflasyonu dizginlemek için sıkılaşmak, tasarruf etmek, harcamaları kısmak, tüketim azgınlığını dizginlemek olacak. Hem yasal-finansal düzenlemelerle hem de piyasaya müdahale ederek bunun yollarını döşeyecek.
Büyümeye evet ama asıl hedef halkın alım gücünü artırabilmek için dövizi ve enflasyonu baskılayıp düşürmek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın derin dehlizlerinden ilginç istihbaratlar aldım.
Büyük sürprizler bizi bekliyor.
Çok farklı bir dönemin kapısı aralandı ve oradan hep birlikte girmeye hazır olun. Artık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eli de rahat. Tabii dışarıdan bir el mevcut durumu kurcalamadığı takdirde.
NELER YAPILACAK?
Bir kere obez olmuş sistem ciddi bir diyete girecek.
Burada öncelik KASAYI doldurmak.
1-Kayıt dışı paranın üzerine gidilecek ve vergi kaçağını en aza indirecek önlemler alınacak.
2-Devlette tasarruf dönemi üstünkörü önlemlerle değil, güçlü biçimde tetiklenecek.
3-Devasa yatırımlara son verilecek. Yani kara ve deniz tünelleri, uzun ve bölünmüş otoyollar, havalimanı, asma köprüler, büyük hidroelektrik santrallar gibi maliyetli yatırımlara girişilmeyecek.
4-Üretime dayalı reel sektöre, yeşil enerjiye, çevreye, tarıma yönelik yatırımlara öncelik verilecek. Dünya Bankası’nın Türkiye’nin kullandığı 17 milyar dolarlık yatırım kredisini 18 milyar dolar daha yükselterek 35 milyar dolara yükseltmesindeki ana yatırım alanları da bu sektörleri içeriyor.
5-Mehmet Şimşek ve bakanlık kadrolarının genel görüşü tarıma ve hayvancılığa hor davranıldığı yönünde. Tarım ve hayvancılığa özel bir önem verilecek. Bu sektörde faaliyet gösteren girişimcilere ve çiftçilere destekler özendirici olacak ama aynı zamanda desteklerin üretime yansıyıp yansımadığı da sıkı bir biçimde denetlenecek.
6-Belediyeler artık kendi yağlarıyla kavrulacaklar. Geçmişteki gibi belediyelere bol keseden destek yok. Zaten emlak ve benzeri vergilerle belediyelerin kasaları doluyor. Paralarını rantabl kullanmaları gerekecek. Örneğin şenlik, festival gibi etkinlikler, çeşitli alt yapı projeleri, imar projeleri gibi konularda artık bol keseden destek tarih olacak.