Kızılcık Şerbeti'nde 'kilise sahnesi' tartışma yarattı: RTÜK inceleme başlattı, ilahiyatçılardan sert eleştiriler geldi

Kızılcık Şerbeti'nde 'kilise sahnesi' tartışma yarattı: RTÜK inceleme başlattı, ilahiyatçılardan sert eleştiriler geldi
Kızılcık Şerbeti dizisinde yer alan kilise sahneleri, tartışma yarattı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, rahatsız edici yapımların inceleneceğini belirtirken, ilahiyatçı Mustafa Öztürk, eleştirilerin hedefi olan sahneleri değerlendirdi

Show TV'de yayınlanan Kızılcık Şerbeti dizisi, muhafazakar Ünal ailesinin yanlışlıkla girdiği kilisede din adamıyla yaşadığı diyaloglarla tartışmaların odağı haline geldi.

Dizinin 69. bölümünde Pembe karakterinin kiliseye girmesi ve papazın "Kilise de Allah'ın evi" sözleri, sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu. Özellikle ''FETÖ'' ve ''dinler arası diyalog'' konularına gönderme yapıldığı, benzerlik gösterdiği iddiaları, eleştirilerin artmasına yol açtı.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Vatandaşlarımızın rahatsızlık duyduğu yapımlar titizlikle incelenecektir" dedi. Şahin, yasadışı yayınların tespit edilmesi durumunda gerekli yaptırımların uygulanacağını belirtti.

İlahiyatçı Mustafa Öztürk, RTÜK’ün dizinin sahnelerinden hareketle yaptığı incelemeleri eleştirerek, "RTÜK’ün bir dizinin sahnesinden yola çıkarak FETÖ faturası kesmesi işgüzarlık" ifadelerini kullandı. Öztürk, Türkiye’nin din politikasının daha dikkatli incelenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

''Bugün Türkiye'nin Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturan kişinin vakti zamanında FETÖ'nün 'Abant toplantıları'nın daimi katılımcısı ve yine FETÖ'nün 'dinler arası diyalog' projesi kapsamında yaptığı çalışmalara farklı şekiller destek ve katkıda bulunması, böyle bir sicile sahip kişinin mevcut siyasi iktidar döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunu işgal ettiği dikkate alındığında; RTÜK'ün kalkıp bir dizinin bu sahnesinden hareketle buraya bir 'FETÖ faturası' kesmesi işgüzarlıktan başka bir şey değil. Ya da öküzün altında buzağı aramaktan başka bir şey değil. Eğer dizi ve filmlerde hassasiyet gösterilecekse, dizi sahnelerinin aralarında öküzün altında buzağı aramak yerine Türkiye'nin din politikasının, din hizmetlerinin sevk ve idare eden Diyanet İşleri Başkanlığı kurumunun başındaki adamın FETÖ'nün bahsini ettiğimiz 'dinler arası diyalog' projesinin destekçilerinden biri olmasını düşünüp bunun üzerine titizlik ve hassasiyet göstermek gerektiğini düşünüyorum."

'Cemaatlerin iç yüzünü ortaya koyan dizi'

Mustafa Öztürk "Anlaşılan şu ki gerek Kızılcık Şerbeti gerekse Kızıl Goncalar dizisinin işleniş biçimi siyasi iktidarın hem kendisinde hem de belirli orandaki seçmen kitlesinde, siyasi kadronun bizatihi tepesinde rahatsızlığa yol açıyor" vurgusunu yaptı.

Bu dizilerin Türkiye'deki kutuplaşma ikliminde, seküler, laik ve hürriyet değerlerine sahip çıkan kesimle muhafazakar, İslamcı, dindar arasındaki kesimin çatışmalarını gösterdiğini savunan Mustafa Öztürk şöyle devam etti:

"Bu çerçevede özelliklede Kızıl Goncalar dizisinin cemaatlere bir neşter vurması, cemaatlerin bünyesindeki sıkıntıları kamuoyunun gündemine koyması itibariyle siyasi iktidar ve onun taraftar kitlesinde sıkıntı yaratıyor. Bu diziler cemaatlerin yansıması olmaktan ziyade cemaatlerin iç yapılarına ve karşı kitleyle ilişki biçimindeki sıkıntılara neşter vurması hasebiyle bir takım memnuniyetsizlik yaratıyor. Bunun üzerinden RTÜK sopası kullanılarak böyle cezalandırılma veyahut 'ayağınızı denk alın bu tip şeylerden geri durun bizi rahatsız edecek sahneler oynatmayın' şeklinde bir tür parmak sallaması yapılıyor. Kızıl Goncalar için şunu söyleyebilirim; Türkiye'de ilk defa cemaat yapılarının bilhassa İsmailağa'yı merkezde olmak üzere bu yapıların içerisinde olan bitenlerin mahiyetini olabildiğince yalın ve çıplak şekilde kamuoyunun idrakına sunduğu için çok etkili ve faydalı oldu."

Kaynak:Ayşegül Kum

Öne Çıkanlar