Mehmet Gün'den tek celse açıklaması: "Kısa sürede âdil yargılama için tek celse şart"

Mehmet Gün'den tek celse açıklaması: "Kısa sürede âdil yargılama için tek celse şart"
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin akademik bölümünde, “Daha iyi yargı” panelinde konuştu

Türkiye’de her yıl 10 milyon adedin üzerinde hukuk, ceza ve idare davası açıldığını belirten Av. Mehmet Gün, ancak bu davaların sonlanmasının, hâkimlerin önlerindeki davaları bitirmeden tayin edilmesi ve ilk derece, istinaf ve temyiz süreçleri nedeniyle beş-altı yılı bulduğunu hatta aştığını vurguladı.

Yargılamalarda doğal hâkim ilkesinin sistematik olarak, adalet arayışı makul süre, makul maliyet ilkelerinin ve mülkiyet hakkının da yaygın olarak ihlal edildiğini öne süren Av. Mehmet Gün, “Hâkimlerin değişmesi delillerin göz ardı edilmesine, dürüstlük ilkesinin ihmal edilmesi maddi gerçeklerden ödün verilmesine ve hükümlerin alternatif gerçeklik-hayaller üzerine kurulmasına neden olmaktadır. Yargılamalar, dosyaya evrak toplamaya ve sonrasında çürümüş bilirkişilik kurumundan mektupla adalet sipariş etmeye dönüşmüştür. Bilirkişilik kestirmesine saplanan yargılamalar, lüzumsuz yere daha da uzamaktadır” dedi.

"TEK CELSEDE 4 AYDA ÇÖZÜLEBİLİR"

Tek celse yargılama ile Türkiye’deki davaların yüzde 90’dan fazlasının üç-dört ay gibi kısa sürede yüksek isabetle çözülebileceğini ileri süren Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, şu değerlendirmede bulundu:

“Tek celse imkânsız değil mümkündür. Yapılması gereken, hazırlık aşamasını güçlendirmek, dürüstlük ilkesini sürecin her aşamasına, ilgili her tarafa egemen kılmaktır. Her davada mutlaka tek celse duruşma yapılmalı, yargılama tek celse sonunda bitirilmelidir. Tek celseye ilgili herkes katılmak zorunda olmalıdır. Tek celsede bütün beyanlar, deliller ve bilirkişi görüşleri tartışılarak bir sonuca varılmalı, karar mutlaka celseyi takiben hemen verilmelidir.

“Böylelikle beş-altı sene süren yargılamalar üç-dört ayda sonlanacak, sulh ve uzlaşmalar artacak, arabuluculuk teşvik edilecek, mahkemelere giden iş yükü giderek azalacaktır. Uyuşmazlık yönetimi anlayışıyla iş yükü hukukçu kaynakları arasında adil olarak dağılacak, tüm hukuk meslekleri ve yargı layık olduğu saygınlığa ve etkinliğe kavuşacaktır. Herkesin kazançlı çıkacağı bu dönüşüm Türk yargısını çağdaşları seviyesine çıkaracak, hesaplamalara göre milli gelirimizi kısa sürede dört katına çıkaracaktır. Bütün bunları gerçekleştirmek için tek yapmak gereken kötü alışkanlıkları terk etmek, dürüst davranışı, uzlaşmayı odağına alan tek celse yargılama ile mümkündür.”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar